O halde; şikayetçi ... adına yapılan kıymet takdir raporu tebliğ işlemi usulsüz olup, satış ilanı tebliğ tarihinden itibaren kıymet takdirine itiraz süresi dolmadan satış yapıldığı nazara alındığında, şikayete konu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu kesinleşmeden ihale yapılmasının usulsüz olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nce İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi ...’ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Davalı T3 cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde soyut iddialar ile ihalenin feshini talep ettiğini, söz konusu iddialarının hiçbirinin maddi veya hukuki dayanağının olmadığını, davacının iddialarının bir çoğununu kıymet takdirine itiraz anlamına geldiğini, soyut uyuşmazlık kapsamında yapılan tüm kıymet takdirlerinin usulüne uygun yapılarak kesinleştiğini, borçluya İİK 103 davetiyesi yerine geçmek üzere kıymet takdir raporunun tebliğ edildiğini, davacı tarafça kıymet takdirine itiraz edilmediğini, bu sebeple kesinleşen haciz ve kıymet takdiri neticesinde satışın gerçekleştirildiğini, yapılan tüm işlemlerin usulüne uygun olarak yerine getirildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, şikayetçinin kıymet takdirine itiraz ettiği görülmektedir. İİK'nun 128/a-1. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar kesin nitelikte olmakla birlikte, anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12-161 E.- 148 K. sayılı kararı). ... (kapatılan) 3. İcra Müdürlüğü'nün 2012/393 Talimat sayılı dosyasında, 01.03.2012 tarihli kıymet takdir raporu ile şikayete konu taşınmazın değerinin 130.000,00 TL olarak tespit edildiği, borçlunun başvurusu üzerine ... 15....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/70 Esas 2021/173 Karar sayılı dosyasının incelendiği davanın şikayetçi borçlu şirket tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin açılan kıymet takdirine itiraz davası olduğu, dava tarihinin 18.01.2021 tarihi olduğu, yapılan yargılama neticesinde süresinde yapılmayan şikayetin kesin olarak reddine karar verildiği, dava konusu taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporunun davacı borçlu şirket vekiline e-tebliğ yoluyla 10.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça 7 günlük süre içerisinde 18.01.2021 tarihinde kıymet takdirine itiraz edildiği bu durumda kıymet takdirine itiraza yönelik verilen süreden red kararının yerinde olmadığı, mahkememizce davacının kıymet takdirine ilişkin itirazlarının değerlendirilebilmesi amacıyla mahallinde refakate alınan bilirkişiler eşliğinde 29.04.2022 tarihinde keşif yapıldığı, bilirkişi raporu ile, dava konusu taşınmazın icra müdürlüğü dosyasındaki kıymet takdiri raporunun düzenlendiği tarih olan 10.12.2019 tarihi itibariyle...
Somut olayda icra müdürlüğünce taşınmazların değerinin 15.483.150 TL ve 6.006.028,50 TL olarak belirlendiği, alacaklı bankanın kıymet takdirine itirazı üzerine Gümüşhane İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/28 E, 2021/1 K sayılı kararı ile taşınmazların değerinin 2.855.781 TL ve 1.107.778,59 TL olarak tespit edildiği, kararın kesin olarak verildiği ve satışın bu bedeller dikkate alınarak yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı borçlu her ne kadar kıymet takdirine itiraz etmemiş ise de satış itiraz edilmeyen kıymet üzerinden yapılmamıştır. Satışa esas alınan mahkeme kararı ise kesin olup, davacı borçlunun bu karara karşı kanun yoluna başvurması mümkün değildir. Bu durumda satışa esas alınan kıymet takdirine davacı borçlunun itiraz imkanının bulunmadığı, dolayısıyla bu hususun ihalenin feshi aşamasında incelenmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmaktadır....
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilen kararın kesin olduğu, taraflarca kıymet takdirine itiraz edilmiş olması ve ihalenin feshi aşamasında borçlu tarafından kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediği ve kıymete ilişkin itiraz ileri sürülmüş olması sebebi ile, taraflarca icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz başvurularının incelenmesi gerektiği açıktır....
Bu haliyle mahkemenin kaldırma kararı doğrulduğunda işlem yapıp bilirkişi raporu aldığından söz edilemeyeceği gibi mahkemece yapılan yargılama sırasında hükme esas alınan bilirkişi raporunu veren heyette daha öncesinde kıymet takdirine itiraz davasında yer alan Ali Kemal Saral'ın bilirkişi olarak yer aldığı da görülmektedir. Kıymet takdirine itiraz davasında gayrimenkul değerlendirme uzmanı olarak rapor sunan kişinin bu davada yeniden gayrimenkul değerlendirme uzmanı olarak görev yapması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi kıymet takdirinin esas alındığı tarihte Dairemiz ilamında gösterilen tarihle örtüşmemektedir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Her iki mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararları ile çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya HMK 21/1-c maddesi uyarınca re'sen merci tayini için dairemize gönderilmiştir. HMK'nun 21/1-c maddesinde merci tayini yolunun usulü "iki mahkemede görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurmaksızın kesinleşirse" belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre merci tayini yoluna gidilebilmesi için her iki mahkeme kararının verildiği anda kesin olması ya da kanun yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı incelendiğinde, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/95 Esas 2021/493 Karar sayılı kararın taraflara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Orman Kadastrosuna itiraz istemine ilişkin dava sırasında Antalya 2.Sulh Hukuk ve Kemer Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi sonucu dosyanın yargı yeri belirlemesi için Dairemize gönderildiği, Dairemizin 12.07.2013 tarihli 2013/10891 esas,11301 karar sayılı kararı ile maddi hataya dayalı olarak Kadastro Mahkemesinin merci tayini yapıldığı,bu hususun düzeltilmesi için Kemer Sulh Hukuk hakimliğince müracaat edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamından, Dairemizin 12.07.2013 tarihli merci tayinine ilişkin kararda maddi hataya dayalı olarak "Sulh" yerine "Kadastro" yazıldığı belirlenmekle, talebin yerinde olduğu görülmüştür....