Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacı, alacağının tahsili için daha önce icra takibi başlatmış olup, eldeki davada da, takibe yapılan itirazın iptalini, %40 inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Dava, “itirazın iptali” istemine ilişkin olup, kararın “gerekçe” bölümünde de, “açılan davanın itirazın iptali davası olduğu, itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun olarak yapıldığı” da açıkça belirtilmiştir. Davada, “alacağın tahsiline” ilişkin bir istem bulunmadığından, “itirazın iptali” olarak açılan ... bu davanın, “alacak” (tahsil) davası olarak nitelendirilmesi ve yargılamanın buna göre sonuçlandırılması mümkün değildir. Nitekim hakim, taleple bağlı olup, talepten fazlasına, ya da talepten başka bir şeye hükmedemez....

    İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.)....

      Mahkemece, dosyaya ibraz edilen 10.06.2010 tarihli protokol kapsamında itirazın iptali davasına konu edilen icra dosyasına yapılan itirazdan borçlunun vazgeçtiğini beyan ettiği anlaşılmakla konusu kalmayan itirazın iptali davası hakkında bir karar oluşturulmasına yer olmadığına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir İİK.' nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının şartlarından biri de süresi içinde yapılmış geçerli bir itirazın olmasıdır. Davacı alacaklı, Şişli 6. İcra Müdürülüğünün 2010/1545 E.sayılı takip dosyası ile davalı hakkında 29.04.2010 tarihinde ilamsız icra takibinde bulunmuş, davalı yan da süresi içerisinde 14.05.2010 günlü dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine itirazlarını ileri sürmüştür....

        İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca itirazın iptali davası bir süreye tabi olup alacaklı, bu davayı, itirazın kendisine (varsa, vekiline) tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Bir yıllık süre içinde açılan dava, teknik anlamda bir itirazın iptali davasıdır ve ancak bir yıl içinde açılan davanın kazanılması hâlinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine, alacaklı, itiraz ile durmuş olan icra takibine devam edilmesini (yani haciz) isteyebilir. İcra inkâr tazminatına da, yalnız bir yıl içinde açılmış olan itirazın iptali davasında hükmedilebilir. Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de, itirazın iptali davası açabilir. Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68- 68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir....

        Dava, davalının işleteni olduğu aracın davacıya ait elektrik direğine çarpması sonucu neden olduğu zararın tazminine yönelik ... takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, ... ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun, alacaklının yapmış olduğu takibe itirazının hükümden düşürülmesine yönelik, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. . Borçlunun takibe yaptığı itiraz üzerine alacaklının alacağı İİK'nin 68-68/a. maddesindeki belgelerden birine bağlı değilse alacaklı ancak itirazın iptali davası açabilir. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Bu bakımdan borçlu, takip hukukuna özgü bir dava olan itirazın kaldırılmasından farklı olarak itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta, ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir....

          Takip talebine itiraz edilen alacaklı, İİK.nun 67/1.maddesi uyarınca itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde itirazın iptali davası açabilir. Somut olayda, alacaklı davacıya itiraz dilekçesi tebliğ edilmediği gibi mahkemece itirazın öğrenildiği tarih olarak kabul edilen “21.10.2005” tarihinden sonra 1 yıl geçmeden aynı gün itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmış olup dosya içeriğine aykırı olarak yazılı biçimde kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.02 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

            Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar, dava konusu alacakla ilgili daha öncede takip yapıldığını, yeni takibin mükerrer takip olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, itirazın takip hukukuna ilişkin ve sadece mükerrerlik iddiasına yönelik olup, borcun aslına bir itirazını bulunmadığı, itirazın giderilmesi için bir alacak davası niteliğinde olan itirazın iptali davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                Takibine itiraz edilen alacaklı itirazın kaldırılmasını İcra Hukuk Mahkemesinden isteyebileceği gibi, mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptali davası açabilir. Davacı alacaklının İcra Hukuk Mahkemesindeki itirazın iptali davasından feragati hakkın özünden vazgeçme sayılamayacağı gibi İcra Hukuk Mahkemesinin kararı taraflar arasında kesin hüküm sonuçlarını doğurur nitelikte değildir. Davacının itirazın kaldırılması talebinden feragat etmesi, İcra Hukuk Mahkemesinin feragat nedeniyle verdiği red kararı alacaklı davacının genel mahkemede İİK.nun 67.maddesi uyarınca açmış olduğu itirazın iptali davasının görülmesine engel teşkil etmez. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın esası incelenerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle davanın reddinde isabet görülmemiştir....

                  Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri dışında, itirazın iptali davasında başka itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi hâlinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır....

                    UYAP Entegrasyonu