Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda dava İİK.nun 72.maddesine dayalı olarak davacı hakkında başlatılan 2002/207 Esas sayılı ilamsız takip nedeniyle 1.150.000.000.TL borçlu olmadığının tesbitine ilişkin olarak açılmış olup yargılama sırasında ödeme yapılmış olduğundan, aynı yasanın 72/6.maddesi uyarınca istirdat davasına dönüşmüş olup, 28.11.2002 tarihli celsede davacı davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmiştir.Bu durumda mahkemece hüküm sonucu kısmında yukarıda açıklanan yasa maddesi uyarınca hangi ödemenin ne miktarda istirdatının gerektiğinin açıkça belirtilmesi gerekirken, infazda tereddüte yol açacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine 13.,10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı Yasanın 4/a maddesinde, kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği düzenlenmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, İİK.’nun 72/7. maddesinde düzenlenen borçlu olunmadığı halde icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınan bedelin iadesi için açılan istirdat davasıdır. İİK.’nun 72/7. maddesi uyarınca istirdat davası, borçlunun borçlu olmadığı bir parayı icra tehdidi altında ödediği tarihten itibaren bir yıl içinde açılabilir. Bu süre zamanaşımı süresi olmayıp hak düşürücü süre niteliğindedir. Bunun sonucu olarak mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Somut olayda davacı-borçlu tarafından icra dosyasına 07.01.2011 tarihinde ödeme yapılmış, görülmekte olan dava ise 20.03.2012 tarihinde açılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından kiraya verenden istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.334 TL nin davalıdan istirdadına karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 21.07.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.03.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu hüküm altına alınan alacak 1.334 TL olup, hüküm tarihinde 2.080....

          Mahkemece, toplanan delillere göre, dava tarihi itibariyle davanın istirdat davası olduğu, en son ödeme tarihinin 30/03/2009 tarihi olduğu,davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle dava menfi tespit davası olarak açılmışsa da takip dosyasına ödeme yapıldıktan sonra açılan davanın istirdat davası olarak nitelendirilip yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İstirdat davasının borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir.Dolayısıyla, borçlunun bu parayı doğrudan doğruya alacaklıya veya icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp, bedelinin icra dairesine ödendiği tarihte, 1 yıllık istirdat davası açma süresi başlar.Paranın icra dairesince alacaklıya ödendiği an, 1 yıllık istirdat davası açma süresinin başlaması bakımından önemli değildir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/3- 188 esas 2007/172 karar sayılı ilamı) Borcun ödenmesi takside bağlanmışsa, 1 yıllık dava açma süresi son taksidin ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.Kanunda öngörülen 1 yıllık süre, hak düşürücü süre olduğundan taraflarca ileri sürülmese bile, mahkemece re’sen göz önüne alınır.İcra İflas Kanununun 72.maddesinde öngörülen ve yukarıda özellikleri açıklanan istirdat davası, BK.m.61 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler...

            Dava, İcra İflas Kanunun m.72/1 hükmü uyarınca açılan menfi tespit davası olup, m.72/6 hükmü gereği dava sırasında borç ödenmiş olmakla davaya istirdat davası olarak devam edilmiştir. İstirdat davası İİK 72/7. maddesinde düzenlenmiştir. Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibi ile ve menfi tespit davası da açmaması sonucu, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. İstirdat davasında, icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen paranın geri verilmesi istenir....

              Somut olayda davalının yaptığı haricen tahsil bildirimine dayanarak fazla ödenen paranın iadesini istesek de yerel mahkemenin istirdat davası için gerekli 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar vermesi hukuka aykırı olduğunu, Haricen tahsil varsa dava istirdat değil sebepsiz zenginleşme davası olarak görülmesi gerektiğini, Yerel mahkeme gerekçeli kararında "her ne kadar davacı istirdat davasının niteliği gereği sebepsiz zenginleşme davası olduğunu ve TBK'nun 82....

                Mahkemece, ihtiyati hacze konu kararın 150.000 TL'lik kısmının istirdat, 300.000 TL'lik kısmının ise menfi tespit istemine ilişkin olduğu, menfi tespite ilişkin ilamın kesinleşmeden icraya konamayacağı, yargılama giderleriyle ilgili bölümün hem istirdat hem de menfi tespit davasından kaynaklanması nedeniyle 32.855.40 TL'lik miktar açısından ihtiyati haczin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine hükmedilmiş, karar muteriz vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşen alacak kalemleri için karar kesinleşmeden ihtiyati haciz talep edilemez....

                  gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemlerine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu