Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1991 Esas 2012/244 sayılı kararı ile kısıtlanmasına karar verilen ...’e kızı ... vasi tayin edilmiş olup, menfaat çatışması olduğu iddiasıyla ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/162 Esas 2013/996 Karar sayılı ilamı ile kısıtlıya ...’un kayyım olarak atanmış olduğu anlaşılmakla; davacılara vasinin değiştirilmesi için süre verilmesi vasi atandıktan sonra TMK' nın 462. maddesi uyarınca vasiye vesayet makamından husumete izin kararın alınmasının sağlanması, kararın evrakına eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 30/12/2022 tarih, 2022/2662- 2390 E.K. sayılı kararı ile kısıtlandığı, davanın davacının vasisi Elif Nur Yılmaz tarafından davacıya vesayeten açıldığı, dosya içerisinde husumete izin kararı bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece dava ve taraf ehliyetinin kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek TMK'nun 462/8. maddesi gereğince vesayet makamından dava ve husumete izin alması için davacı vasisi vekiline süre verilmesi gerekmektedir....
MK.nun 448. maddesi gereğince husumete izin kararı alınmadan dava açıldığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “ kural olarak vasinin vesayet makamından izin alarak dava açması gerekmekte ise de, bu izin alınmadan dava açılması halinde yargılamanın devamı sırasında eksikliğin giderilmesine engel bir sebep bulunmadığı gibi, davanın devamı sırasında kısıtlı ölmüş olup, tereke temsilcisi davaya katılmış olmakla taraf teşkili de sağlanmış bulunduğundan işin esası hakkında karar verilecek yerde yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak çekişme konusu 311 ada, 12 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın kabulüne, diğer taşınmazlara yönelik davanın ise reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/11/2022 tarihli ek kararı ile husumete izin verildiği, böylece muvafakat ve husumete izin şartlarının gerçekleştiği, Av. T2 'in yeni vekaletnameyi sunması nedeniyle eski vasinin Av. T2'in istinafına muvafakat vermesine gerek olmadığı, dava şartının yerine getirildiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince şikayetin esasının incelenmesi gerekir. Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne , ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 353- 1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
TMK'nın "Vesayet Makamından İzin Başlıklı" 462/8. maddesi ile, acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması işlemlerinin vesayet makamının iznine tabi olduğu hüküm altına alınmış olup anılan hüküm gereğince, kısıtlının temsilcisi tarafından, kısıtlı adına dava açılabilmesi ve davaya devam edilebilmesi için vesayet makamının vasiye dava açma yetkisi (izni) vermiş olması gerekir. (HMK. m. 54) .../... S.3 Somut olayda, davacının vesayet altında olduğu, vesayet altında olduğu sırada vasisi ...'nın kısıtlı davacı adına avukata verdiği vekâletname ile davacı vekilince dava açıldığı, ancak vasinin husumete izin kararının dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacı vasisi tarafından kısıtlı davacı adına dava açılabilmesi için TMK'nın 462/8. maddesi gereği, vesayet makamından husumete izin kararı alınması gerektiğinden, davacı vasisi ...'...
Yargılama aşamasında kadının kısıtlandığı anlaşıldığından yargılamanın devam edebilmesi için, TMK 462/8 maddesi uyarınca vesayet makamından "husumete izin" kararı alması zorunludur. Dosya içerisinde husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmıştır. Vesayet makamı tarafından husumete izin için usulüne uygun olarak verilmiş bir karar alınmadan davaya bakılması ve yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır. HMK 353/1- a-6 maddesine göre istinaf incelemesi sonucu ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde bölge adliye mahkemesi tarafından, esası incelemeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapılmaksızın karar verilir....
Uşak ili, Eşme ilçesi, Armutlu köyündeki dava konusu taşınmazlarda davacı ve davalılar ile dava dışı Mesut Kuş'un el birliği halinde malik oldukları, tapu kaydında Alime Kuş ve Aysel Kuş hakkında vasi kararı bulunduğuna dair şerh olduğu, davacı T1 Alime ve Aysel'e vesayeten dava açtığı, ancak vesayet makamından alınma husumete izin kararının bulunmadığı, husumete izin kararı alınmadan davanın görülüp sonuçlandırıldığı, mahallinde yapılan keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre parsellerde kullanıcı adları yazılarak kullanılan yerlerin gösterildiği, dava konusu 339 ada 2 ve 338 ada 2 parselde davacı Sinan'a ait olduğu bildirilen ve boş yerlerin olduğunun belirlendiği, diğer 2 parselin (338 ada, 5 ve 337 ada 1) davalıların kullanımında olduğunun tespit edildiği, bilirkişi tarafından krokide belirlenen miktarlar gözetilerek usule uygun olmayan şekilde ecrimisil hesabının yapılarak rapor düzenlendiği ve mahkemece hüküm kurmaya elverişli olmayan rapor ve ıslah dilekçesi...
İlk derece mahkemesi kararının özeti: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; "1- Davanın KABULÜ ile, a)1.000,00TL brüt yıllık izin ücreti alacağının dava tarihinden, 11.467,60TL brüt yıllık izin ücreti alacağının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine," karar verilmiştir. İleri sürülen istinaf sebepleri: Mahkeme kararına karşı yasal süresinde davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Buna göre ilk derece mahkemesince davacı hakkında düzenlenen rapordaki tanı dikkate alındığında Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56. maddesi uyarınca; davacının vesayet altına alınmasının, gerekip gerekmediğinin ,velayet görevinin gereklerini yerine getirip getiremeyeceğinin hususunun araştırılması ve bu vesayet hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi, kısıtlanması durumunda vekilin vekillik görevi sona ereceğinden davaya devam etmek ister ise vesayeten vekalet ve dava açısından husumete izin kararı sunması için süre verilmesi, devam etmek istememesi ya da eksiklerin verilen sürede giderilmemesi durumunda atanacak vasiye davaya devam ve husumete izin kararı sunumu hususlarında süre verilip sonucuna göre işlem yapılması gerekmektedir....
Vesayet makamının iznine tabi olan işlem, izin alınmaksızın yapılırsa, vasinin yaptığı bu muamele vesayet altındaki kişiyi bağlamaz (TMK md. 465). Vesayet makamı tarafından husumete izin için usulüne uygun olarak verilmiş bir karar alınmadan vasi tarafından açılan davaya bakılması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün, yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre her iki boşanma davasının birlikte görülmesi hususu da gözetilerek yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen davacı-davalı erkeğin boşanma davası ve boşanmanın fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.29.04.2015(Çrş.)...