Tapu Sicil Müdürlüğüne 23.11.2001 tarihli ve 27210 sayılı fek yazısının yazıldığını, bunun dışında davacının iddia ettiği tarih ve sayı ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekki için yazı yazılmadığını, banka içi yazışmalarda da böyle işlem yapıldığına dair kayıt bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının davalı banka tarafından ipoteğin fekki için bir mektup yazıldığı hususunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İpotek konulan taşınmazın ...ilçesinde bulunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. HUMK’ nun 13.maddesi uyarınca gayrimenkule müteallik davalar gayrimenkulün bulunduğu mahal mahkemesinde ikame olunur....
Dairesinin 14/9570 E., ve 18/1194 K. sayılı kararı ile 06.02.2018 tarihinde iptal edildiğini, davacının 20.05.2015 ve 22.06.2015 tarihlerinde bankaya ipoteğin fekki talepli başvurduğunu, bu tarihlerde ilgili yönetmelik maddesinin yürürlükte olduğunu, hesap işletim ücretinin kredilerin kullandırılması için zorunlu olan giderlerden kabul edildiğini, dolayısı ile o tarihte hesap işletim ücreti adı altında bakiye borcun bulunması sebebiyle müvekkili bankanın doğal olarak ipoteği fekkinin söz konusu olamayacağını, davacının hesap işletim ücreti ile ilgili düzenlemenin iptalinden sonra ipoteğin fekki talebi ile bankaya başvurabilecekken ipoteğin fekki davası açmasının davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti doğmasına sebep olduğunu, müvekkili bankanın bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. C....
ın da kefil olarak imzaladığı ticari nitelikteki 27.05.2019 tarihli ve 1.000,000 TL limitli Genel Kredi ve Teminatsız Sözleşmesi (GKTS) çerçevesinde kullandırılacak kredinin teminatı olarak verildiğini, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, şartları bulunmadığı halde kısmi olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğundan doğrudan reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen ve fekki istenilen ipoteğin miktarının 650.000 TL olduğunun belli olduğunu, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. YARGILAMA VE GEREKÇE: Dava, kredinin teminatı amacıyla verilen ipoteğin kaldırılması ve borcun kalmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yargılama sırasında (21.12.2011 tarihinde) dava konusu ipoteklerin kaldırıldığı, bir başka ifade ile ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı dava tarihinde davacının kefalet borcu devam ettiğinden ipotekler asaleten veya kefaleten doğmuş doğacak alacakları kapsadığından ipoteğin fekki davasını açmakta davacının hukuksal menfaatinin bulunmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olduğu, hal böyle olunca tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile ipoteğin fekki davası konusuz kaldığından ipoteğin fekki davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanın ...'...
İpoteğin fekki davası, HUMK.' nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu yetki, kamu düzenini ilgilendirir. Bu durumda mahkemece davacıların ipoteğin fekki talebi yönünden belirtilen yetki kuralı dikkate alınıp, davalının yetki itirazının reddi ile davanın esası incelenip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, davalı şirket lehine verildiği iddia olunan ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, davacı vekili tarafından dava konusu ipoteğin dava tarihinden sonra fek edildiğini bildirdiği, davalı vekilinin de fek edildiği beyan edilmekle, ihtilafa konu ipoteğin dava tarihinden sonra fek edilmiş olması sebebiyle dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili; davacının dava tarihinden önce ipoteğin kaldırılmasını talep etmediğini, ipoteğin kaldırılması için davacı tarafından ipotek fek masrafı ödenmesi gerektiğini, dava açılmadan önce arabulucuya gidilmediğini, davacının kötüniyetli olarak vekalet ücretini kazanma amacıyla davayı açtığını, hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, konut kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin fekki istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 19.02.2020 tarihli ve 2020/486 E., 2020/2413 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir: "...davacı ile davalı banka arasında imzalanan konut kredi sözleşmesi gereğince kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin fekkine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İPOTEĞİN KALDIRILMASI (FEKKİ) -KARAR- Dava, ipoteğin kaldırılması (fekki) isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin fekki Dava, finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak açılan ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi 19. Hukuk Dairesine aittir. Ancak anılan dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kurulu'na gönderilmesine, 05.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, ipotekli taşınmazın mülkiyetini sonradan edinen davacı tarafından, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipteki alacak haklarını devralan davalıya karşı açılmış ipoteğin fekki davasıdır. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız takibe itiraz üzerine takip alacaklısı tarafından itirazın kaldırılması veya iptali yönünde bir dava açılmamış olması ipoteğin fekkini gerektiren bir hukuki sebep değildir. Mahkemece sadece bu hukuki sebebin gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü doğru olmamıştır. İpoteğin fekkini isteyen davacının ipotekle teminat altına alınan hukuki ilişkinin sona erdiğini ve bu hukuki ilişki sırasında ipotekle teminat altına alınan borcun hiç doğmadığını veya doğmuş olsa bile ödendiğini ileri sürerek ipoteğin fekkini talep edebilir. Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla bir takip başlatıldığına göre, ipotekle teminat altına alınan hukuki ilişkinin sona erdiği anlaşılmaktadır....