Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Bu durumda davalı yüklenici ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden davacı ile davalı yüklenici arasında tüketici işlemi kalmadığı ve davalılar arasında kredi sözleşmesi gereğince davalıların davacıya karşı ipoteğin kaldırılmasına yönelik açık taahhütlerinin bulunmadığı ve davaya ticaret mahkemesinde bakılması gerektiği yönündeki İDM değerlendirmesi doğru görülmemiştir. Taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerin kaldırılmasına yönelik açılan davada taşınmazın davacı adına tapuda tescil edilmiş olması davacının tüketici sıfatını kaldırmayacağı gibi yükleniciye karşı davanın yöneltilmiş olması nedeni ile tüketici işleminin sona erdiği sonucuna varılamaz. Davacı tüketici olup davalı yüklenici ile arasındaki ilişki tüketici işlemi olmakla davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerekir....

Noterliği'nin 09/02/2022 tarih ve 10219 yevmiye no ile temlik edilen 29/12/2016 tarih ve 30184 yevmiye nolu ipoteğin fekkine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. (İstanbul BAM 7. Hukuk Dairesinin 2021/2229 Esas 2021/3003 Karar sayılı ilamı, İstanbul BAM 7. Hukuk Dairesinin 2021/1132 Esas 2021/1214 Karar) Eldeki davada taşınmaz üzerinde bulunan ve davalı bankaya ait olan ipoteğin fekki talep edilmiş olup, davalı inşaat şirketinin satış sözleşmesi ile taşınmazın takyidatsız olarak devredileceğini vaad ettiği ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin davalı bankadan, davalı şirket tarafından kullanılan krediler sebebiyle konulduğu, taşınmaz üzerindeki ipoteğin hukuki ayıp niteliğinde olduğu nazara alınarak ayıp niteliğindeki ipotek nedeni ile satıcı ve bankanın zorunlu dava arkadaşlığı ile HMK'nın 125/son maddesi gereği dava konusunu devralan ile devreden arasındaki sorumluluk hükümleri dikkate alınarak giderlerden davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur....

YN'lu ve 27/12/2012 tarihli ipoteğin fekkine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır. HMK'nın 115/3. maddesinde, dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemenin karar tarihi itibariyle derdest bir ipoteğin fekki davası bulunmaktadır. İpoteğin fekki ile birlikte ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmininin birlikte istenmesine bir engel yoktur. Bu halde eldeki davada, davacının hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece, ipoteğin fekkine ilişkin davanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. HMK'nın 355....

    CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ipoteğin fekki davası açması gerekirken tazminat davası açmasının bir hukuki yararı bulunmadığını, davacının ipotek fekki davası neticesinde lehine alabileceği kararı usulune uygun şekilde kesinleştirebileceğini ve bahsi geçen karardan sonra zarar unsuru oluşan ya da mahrum kalındığı düşünülen zararları için tazminat davası açabileceğini, kaldı ki davacı tarafça Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 16.12.2021 Tarih 2021/522 E. 2021/1178 K. Sayılı dosyası ile işbu davaya da konu taşınmaz için ipoteğin fekki davası açıldığını ve bu davanın reddedildiğini, sonra yine davacı tarafından müvekkili Banka aleyhine Bakırköy 3....

    KARŞI OY YAZISI Dava dosyasının incelenmesinden, davalı bankanın ipoteğin fekki için davacıdan fek bedeli olarak talep ettiği 556,50 TL'nin yasal dayanağını göstermediği, ipoteğin fekki için tapuda yapılması gereken masraflardan taşınmaz maliki sorumlu ise de, kredi alacağı sona eren davalı bankanın kredi borcunun teminatı olarak alınan ipoteğin fekki için ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazı yazması gerektiği, yasal dayanağını göstermediği 556,50 TL'nin ödenmediğinden bahisle fek yazısı yazmayan davalı bankanın kusurlu olduğu anlaşılmış olup açıklanan bu nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını usul ve yasaya uygun gördüğümden Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne muhalifim. 24.10.2019...

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K ARAR - Davacı vekili, davacıya ait taşınmaz üzerinde davalı banka lehine konulan ipoteğe ait borcun ödendiğini, ipoteğin kaldırılması için davalıya çekilen ihtara rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, davacının ihtarı uyarınca ipoteğin fekkinin sağlandığını, dava tarihi itibariyle davacının işbu davayı açmakta hukuki bir menfaatinin bulunmadığını ve davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin ve varsa sair takyidatların fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T6 Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin ve sair takyidatların fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedinin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenici temlikine dayalı davacı tarafça satın alınan ve adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteğin fekki istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde davacı tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan davalı satıcı-yüklenici Emay İnşaat...AŞ. 'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda tescil edilen meskenin tapu kaydındaki ipotek ve hacizler nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu iddia ederek tapu kaydındaki takyidatların kaldırılmasını yani bu hukuki ayıbın giderilmesi isteminde bulunmuştur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T7 Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

        Davacının ipoteğin fekki için dava açmaktan başka çaresi kalmadığına göre davadan sonraki davranışlarının davadan önceki fiili başvurusu ile birlike değerlendirilmesi gerekir. Davacı vekili yargılama aşamasında bile varsa borcun saptanmasına istemekle ipoteğin fekki önündeki bankanın çıkardığı engeli öğrenmek istemiştir. Nitekim dava dışı ...'nin 06/12/2017 tarihli 14.200,00 TL tutarla mevduat rehni vermesi üzerine bankaca ipotek 07/12/2017 tarihli yazı ile kaldırılmıştır. Davalı banka dava açılmadan önceki süreçte ipoteğe konu taşınmaz maliki davacının yazılı başvurusuna rağmen hiç bilgilendirme yapmayarak davaya gerek kalmaksızın ipoteğin fekki için gerekli işlemlerin yapılması imkanından davacıyı mahrum bırakmıştır. Nitekim bu husus davacı vekilince 28/06/2018 tarihli bilirkiş raporuna itiraz dilekçesinde ".....

          UYAP Entegrasyonu