Müvekkil, eser sözleşmesine konu ürünleri iade edecek ve bir başka yüklenici ile yapacağı sözleşme ile 3 adet yeni asma germe membran yapı sistemi prensipleri ile üretilecek açılır kapanır ters şemsiyeyi yeniden tedarik etmek zorunda kalacaktır. Bu durumda müvekkil, satın alacağı bu ürünler için satıcı yahut üretici ile güncel fiyatlar üzerinden anlaşma yapacak ve haliyle taraflar arasındaki 05/09/2019 tarihli eser sözleşmesinden daha fazla bedel ödeyecektir. Müvekkilin yeni bir eser sözleşmesi ile ürünleri tedarik etmesi halinde ödemek zorunda kalacağı bedel, müvekkilin menfi zararını oluşturmaktadır. TBK'nın 227'inci maddesinde, ayıp nedeniyle seçimlik hakların sayılmasının ardından iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu belirtilerek TBK'nın 112. Maddesine atıf yapılmıştır....
YEREL MAHKEME KARARI: Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2020/15 Esas, 2020/486 Karar sayılı 21/12/2020 tarihli kararı ile; "davanın kısmen kabul kısmen reddine, davaya konu ayıplı koltuk takımı, televizyon ünitesi ile yatak odasını oluşturan elbise dolabı, aynalı şifonyer, karyola, baza, yatak ürünlerinin davalı satıcıya iadesine, mahkememizin 2016/178 esas 2019/132 karar sayılı ilamı ile davacının bedel iadesi talebinin reddine karar verildiği, karara karşı yalnızca davalı tarafın istinaf yoluna başvurduğu, davacı tarafın istinafının bulunmadığı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3 Hukuk Dairesinin 2019/1247 esas, 2019/1913 karar sayılı ilamı ile davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı birleştirme kararı) anlaşılmakla, davacının bedel iadesine yönelik talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir....
Mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi hatalı olduğu gibi, cihazdaki ayıbın açık ayıp mı, yoksa gizli ayıp mı olduğu, hususundan cihaz üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan cihazın davacıya teslim tarihi dikkate alınarak ayıbın süresinde ihbar edilemediği gerekçesi de hatalıdır. O halde; ilk derece mahkemesince, dava konusu cihaz üzerinde konusunda uzman bilirkişi ile birlikte inceleme yapılarak, dava konusu cihazın davacın iddia ettiği şekilde ayıplı olup olmadığı, davacı tarafın iddia ettiği şekilde ayıbın kullanılmakla ortaya çıkan gizli bir ayıp olup olmadığı hususlarında bilirkişiden rapor alınarak, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, süresinde ayıp ihbarı varsa davacının bedel iadesi talebi ve diğer zarar talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan davacının, davaya konu cihazı mesleki amaçla kullanmak için aldığı anlaşılmakla, davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakıldığına ilişkin mahkeme gerekçesi doğrudur....
Taraflar arasındaki gayrimenkul sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedel iadesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 10.05.2023 gün ve 2023/1901 Esas - 2023/2471 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, ilamımız usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Borçlar Kanunu’na göre; bir maldaki ayıp; satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. Ayıp kavramı ile eksik iş birbirinden farklıdır. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Eksik iş ise; sözleşme konusu işlerin yapılmamasıdır. Öteki deyişle, hiç yapılmayan iştir. Eksik ifa ise, kanunlarımızda tanımı yapılmamakla birlikte, 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesinde sayılan ayıp kavramı içerisinde mütalaa olunmaktadır. Ayıp; maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Maddi ayıp; bir malda madden hata bulunmasıdır (Ör: Malın yırtık, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp; malın kullanımının hukuken sınırlandırılmasıdır (Ör: Malın üzerinde takyitler bulunması gibi)....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafından satılan araçta gizli ayıp bulunduğu iddiası ile öncelikle değişim, bunun mümkün olmaması halinde boyanma ücreti ile bundan kaynaklanan değer kaybının tahsili istemi ile açılan davanın kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, ayıp nedeni ile değişim olmadığı takdirde onarım ve onarımdan kaynaklanan değer kaybı istemini konu almaktadır. Davacı dava dilekçesinde araçta gizli ayıp bulunduğu iddiası ile öncelikle değişim talebinde bulunmuş, mümkün olmaması halinde aracın komple boyanması ile bundan kaynaklanan değer kaybının tahsili isteminde bulunmuştur....
aleyhine 09/08/2010 gününde verilen dilekçe ile ayıp nedeni ile bedel iadesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/11/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacıların 14.1.2008 tarihinde satın aldıkları bağımsız bölümün davacılara 17.1.2009 tarihinde teslim edildiği ve 29.3.2010 tarihinde de eldeki bu davanın açıldığı dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır....
Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının 20.12.2008 tarihinde satın aldığı bağımsız bölümün davacıya 28.02.2009 tarihinde teslim edildiği ve 16.03.2010 tarihinde de eldeki bu davanın açıldığı dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "1- Doğuş Otomotive karşı açılan davanın REDDİNE, 2- T4 açılan davanın KABULÜ İLE, Davacının misli ile değişimi ve bedel iadesi talebinin REDDİNE, Davanın bedel indiriminin KABULÜ ile, araçta meydana gelen 1.899,52 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bedel indiriminin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir....