İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya araç bedelinin iadesi, bu da mümkün olmaz ise satış bedelinin indirilmesi ve indirilen kısmın davalıdan tahsili taleplerine ilişkindir. İlk derce mahkemesince davanı kabulü ile aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Öncelikle davacı yanca dava dilekçesinde, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya araç bedelinin iadesi, bu da mümkün olmaz ise değer bedel indirimi ile davalıdan tahsili talep edilmiştir. Buna göre davacı dava dilekçesinde terditli talepte bulunmuş, mahkemece de terditli taleplerden ilki olan misli ile değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur....
, buna rağmen ürün bedelinin iadesine yönelik kısmi kabul kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ihtiyati tedbir kararlı olarak ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda kayıtlı dairenin tapu kaydındaki ipotekler ve hacizler nedeniyle hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava davalı T5 ve T9'ye de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin davalı yüklenici satıcı şirket ile yaptığı sözleşmeyle satın aldığı ve tapuda adına kayıtlı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi veya bedel istemine ilişkin olup somut olayda 6502 Sayılı Tüketici Kanunu hükümleri uygulanacaktır....
Dava; ayıplı araç nedeniyle, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile uğranılan zararın giderilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin kabulüne, sair taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; Davacının talebinin ayıplı araç nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile birlikte uğradığı maddi zararların giderimi talebine yönelik olduğu, aracın kilometresinin düşürülmesi nedeniyle, aracın ayıplı olduğu, söz konusu ayıptan satıcının ayıbı bilmese dahi sorumlu olduğu, ancak ilk derece mahkemesinin, davacının ıslah dilekçesinde, maddi zarara yönelik talebinin de bulunduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin davacının taleplerinden bir kısmı hakkında hüküm kurmadığı anlaşılmaktadır. Bu tespite göre ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden kaldırılması gerekmektedir....
tazminatı ile ayıp ve eksikler nedeniyle bedel indirimi istemine ilişkindir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2020 NUMARASI : 2017/628 ESAS - 2020/294 KARAR DAVA KONUSU : BEDEL İADESİ OLMADIĞI TAKDİRDE DEĞER KAYBININ ÖDENMESİ KARAR : Antalya 3....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, temyiz sebepleri olarak ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kooperatif üyeliğine dayalı tapu iptal tescil istemi ile olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının, davalıdan aldığı mobilyaların eksik ve ayıplı teslim edildiğini belirterek ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep ettiği, davalının teslimin tam yapıldığı, malların ayıplı olmadığı, varsa ayıbın süresinde ihbar edilmediği ve bedel iadesinin orantısız olduğu gerekçesi ile davanın reddini istediği, mahkemece mobilyacı bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Noterliğinin 03/07/2018 tarih ve 13797 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 6.950,28 TL bedeli ödemesi gerektiğini bildirir ihtarname gönderildiğini, davacının aracın çalışmaması sebebi ile aracını kullanamadığını, davacının veteriner hekim olması sebebi ile sürekli olarak köylere ve ilçelere gittiğini, bu nedenlerle araç kiralamak zorunda kaldığını, davacının araç kiralama nedeni ile 750,00 TL bedel ödediğini, tüm bu nedenlerle davalıdan satın alınan aracın ayıplı olması nedeni ile davacının aracına yapmış olduğu masraflar, yeniden aracın tamiri için gerekli olan masraflar ve davacının yapmış olduğu kira gideri olmak üzere toplam 7.625,50 TL'nin 10/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede; davanın davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olduğundan bahisle misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönülerek bedelin iadesi ile manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince orantılılık ilkesi gereği ücretsiz onarım ile aracın motorunun değiştirilmesi yönünde kurulan hükme karşı davacı vekilince aracın misli ile değiştirilmesi koşullarının bulunduğu yönünde katılma yoluyla Nissan Otomotiv A.Ş. vekilince davadaki taleplerin zaman aşımına uğradığı, davacı istinafının yerinde olmadığı ve ayrıca ilk derece mahkemesince talep edilen manevi tazminat ile ilgili hüküm kurulmadığı öne sürülmüştür....