Yapılan teknik incelemede de arızanın gizli ayıp olduğu anlaşıldığı gibi kullanıcı hatasından kaynaklı bir arıza tespit edilememiştir. Zira bu konuda ispat külfeti davalı satıcı üzerindedir. Öte yandan 19/01/2022 tarihli teknik rapordaki yapılan teknik tespitlere göre üründeki arıza uyarınca telefondaki ayıbın önemli ayıp niteliğinde olduğu ve davacı müşterinin kabule zorlanamayacağı anlaşılmıştır. Ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı ileri sürülmüşse de söz konusu ayıp kullanılmakla ve sonradan nükseden bir ayıp olduğundan TTK'nın 23. maddesindeki 2 ve 8 günlük hak düşürücü süreler uygulanamaz. TBK'nın 223/2 maddesi kapsamında ayıp ihbarının ve başvurunun süresinde yapıldığının kabulü gerekir. HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; Davanın KABULÜ ile ; 1-Hasarlı telefon bedeli 3.179,91 TL'nin ödeme tarihi 24/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek hesaplanacak avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 2-Uyuşmazlık konusu ... ... ... (......
Bilirkişi raporu gereğince, TV'de ki arızanın üretim kaynaklı gizli ayıp olarak kabul edildiği göz önüne alındığında, üretimden kaynaklanan ayıpları barındıran ürünler ile ayıpsız olarak üretilen ürünler bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapılmadığı takdirde hukuki sonuçları bakımından ayıplı ürünler ve ayıp barındırmayan ürünler iki yıl veya sözleşmenin tarafların belirlediği süreler geçmekle aynı hukuki sonuçlara tabi olacaktır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, 6502 sayılı Tüketicininin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin ticari faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK. 'nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk derece mahkemesince davacı taraf satın almış olduğu araçta gizli ayıp bulunduğu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22641 Es-2018/9463 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; tüketicinin değer azlığından kaynaklı bedel indirimi ile yetinmek zorunda olmadığı, Tüketici Kanununda belirtilen malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkının kullanılmasının dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı, bu sebeple davacının malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkını kullanmasında hukuki yarar olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekileri tarafından karar istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı ... İnş.Tasr.Uyg.San.Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı iş bedelinin iadesi, olmadığı takdirde ayıplı imalâtın değiştirilmesi veya ayıp bedelinin indirilmesi istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, mahkemenin kısmen kabule dair kararı davacı ile davalılardan ......
-TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine dava dosyası mahkememize tevzi edilmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının seçimlik haklarını kullanabilmesi için ürünün ayıplı olması gerekmekte olup üründe arıza bulunup bulunmadığı yönünde teknik inceleme ve tespit yapılabilecek mercinin yetkili servis olduğunu, yetkili servis tarafından yapılan inceleme neticesinde üründe üretim hatası bulunmaması sebebiyle hukuki şart yokluğundan davanın reddi gerektiğini, üründe ayıp bulunmaması dolayısıyla davacının bedel iadesi talebi için hukuki şartların oluşmadığını, ürünün ayıplı olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ......
Davacı, gizli ayıp nedeniyle süresinde ayıp ihbarı yaptığına göre; ayıp nedeniyle davacı/alıcının seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluştuğu, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği, bilirkişi tarafından belirlenen bedel üzerinden mahkemece sözleşmeden dönme ve bedel iadesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin reddi gerekmiştir....
Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda da arızaların kullanım hatasından kaynaklanmadığı açıklanmıştır. 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Aynı yasanın 13. maddesi tüketici onarım hakkını kullanmışsa ... süresi içinde sık sık arızalanma nedeniyle maldan yararlanamama süreklilik arzetmesi halinde 4. maddede yer ... değer seçimlik hakların kullanılabileceği düzenlemesini getirmiştir. ......
kanaatine varıldığı, delil tespitinde hesaplanan 7.403,26 TL tutarındaki bedel yönünden; davacının ayıbın üretimden kaynaklı olduğunu daha önce öğrendiği ispatlanamadığı takdirde delil tespitinde hazırlanan raporun davacıya tebliği ile yani eldeki davada 30.11.2012 tarihi itibariyle dava konusu ayıbı öğrendiği ve bu tarihten itibaren derhal davalıya ayıp ihtarında bulunması gerektiğinin açık olduğu, eldeki davada delil tespitinde hazırlanan raporun davalıya tebliğinin ayıp ihbarı yerine geçip geçmeyeceğini tartışmak gerektiği, delil tespiti raporunun tebliği mahkemece yapılan bir işlem olup, ayıp ihbarının bizzat davacı tarafça yerine getirilmesi gerektiği, dosya kapsamında davadan önce 7.403,26 TL tutarlı bedel yönünden dava tarihi olan 31.12.2013 tarihine kadar herhangi bir ihtarın tespit edilemediği, davacı vekiline 12 numaralı celsede bedelin istirdatı istenen akülerin faturalarını sunması için süre verildiği, davacı tarafça 2010 yılından 2012 tarihine kadarki tüm faturaların sunulduğu...
Davacı vekili; müvekkili ile galericilik yapan davalı arasında 05.02.2018 tarihinde, 40.000,00 TL bedel üzerinden araç satım sözleşmesi yapılarak aracın teslim alındığı, vekil edenin 16.01.2019 tarihinde yaptırmış olduğu aracın zorunlu muayenesi sırasında aracının geçmiş muayenede kilometre kaydinm daha yüksek olduğunu ve kilometresi düşürüldüğünü öğrendiğini ve davalı tarafa misli ile değişimi ya da bedel iadesi talebinin reddi üzerine aracın ayıplı olduğunun tespiti ile aracın misli ile değişimine, mümkün olmadığı takdirde bilirkişice yapılan inceleme sonucu ayıp sebebiyle yapılan zorunlu masraflar da katılarak hesaplanacak satış bedelinin iadesini, 5.000,00 TL manevi tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davalı yanca, tüketicinin dava konusu araç ile ilgili tüm konularda aydınlatıldığını, 34 XX 392 Plakalı aracın kilometresinin düşürülmüş olduğu hususunun satıcı tarafından alıcıya bildirilmiş olduğunu, alıcının araca ilişkin bu ayıbı bilerek ve kabul ederek bu aracı satın aldığını...
227/4 maddesi uyarınca mümkün olmadığı... " gerekçesi ile, Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 5.000.00.TL'nin dava tarihi olan 22/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....