HMK'nın 394.maddesine göre;(1) "Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2)İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4)İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder, gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir....
Yine aynı yasanın 395. maddesinde "teminat karşılığında tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması" ile 396. maddesindeki "durum ve koşulların değişmesi sebebi ile tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması" hususlarında mahkemece karar verileceği, verilen hükme karşı itiraz yoluna başvurulabileceği, itirazın incelenmesine ilişkin 394. maddenin 3. ve 4. fıkralarının kıyasen uygulanacağı düzenlenmiş, bu ahvalde istinaf yasa yollarına müracaat imkanı getirilmemiştir. Böylece mahkemenin taşınır yahut taşınmaz mallarla ilgili davacının talebini reddi halinde yahut tedbirin kabul edilmesine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlara karşı yasa yolu imkanı vardır. Ancak daha sonra tedbirin kapsamının, mahiyetinin ve şartlarının değiştirilmesi talebinin mahkemece değerlendirileceği, verilen kararlara karşı sadece aynı yargı mercii nezdinde itiraz edilebileceği anlaşılmaktadır....
Bu maddeden de anlaşıldığı gibi, tedbir / hacizle ilgili istinaf edilebilecek kararlar, bu taleplerin reddine ilişkin kararlar ile bu taleplerin yüze karşı kabulü halinde ve ayrıca itiraz üzerine verilen kararlardır. Somut olayda, istinafa konu yapılan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair karar, HMK 341. maddesinde sayılan kararlardan değildir. Ara kararı niteliğinde olan bu tür kararların istinafı mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK'nun 352. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir....
HMK'nın 396.maddesinde durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talebinin düzenlendiği, maddenin gerekçesi incelendiğinde, madde de tedbirin verildiği ana göre şartlarında değişme halinde tedbirin kaldırılması yada değiştirilmesi düzenlenmiştir. İhtiyati tedbire karşı tarafı cezalandırmak yada baskı altına almak için değil,hakkın korunması amacına hizmet etmektir. Bu sebeple tedbirin verildiği tarihten sonra tedbirin verilmesinin gerekli kılan şartlarda değişiklik olmuşsa bu değişikliğe uygun olarak tedbirin de değiştirilmesi yada kaldırılması gerekir. Aksi durumun kabulü tedbirin amacı ve tarafların menfaat dengesinin gözetilmesi ile bağdaşmayan sonuçlar doğuracaktır. Hal ve şartlar değiştiğinde tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması için taleple bulunulması aranmasıdır. Tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması da mahkemenin değiştirme veya kaldırılması gerekçesinin taleple bağlantı kurarak ortaya koyması gerekir....
İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin, ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine ilişkin önceki kararlara yönelik olarak temyiz yoluna başvurmaması karşısında, yinelenen istemin reddine dair 28.2.2013 tarihli kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Aksi hâl, ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararın hiçbir süreye tabi olmadan her zaman temyiz edilmesinin mümkün olduğu şeklinde kabul edilmesi olanaklı olmayan bir hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı davası ile jhükümsüzlük davası ikame edildiği, bu davanın yargılaması sırasında alınan raporda davacı tarafın tasarım tescilinin enilik ve ayırt edicilik unsuru taşımadığı yönünde rapor düzenlendiği, hükümsüzlüğün davanın esasını etkileyeceği dikkate alındığında Mahkememizce verilen 27.02.2024 tarihli tedbir kararı ile aleyhine tespit istenen tarafın ticari faaliyetlerinin önleneceği, bu durumun aleyhine tespit istenen tarafın zarara uğratacağı ve teminat alınması halinde tedbir talep eden tarafın haklarının da teminat altında olacağı kabul edilerek tedbir kararının değiştirilmesine .." şeklindeki gerekçe ile neticeten;"1-Aleyhine tedbir talep edilen tarafın tedbirin kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile; Mahkememizce verilen 27.02.2024 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, Talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-SMK'nun 159/2-c maddesi gereğince aleyhine tedbir talep edilen tarafça yatırılan 500.000,00 TL nakdi ya da gayrinakdi...
Birliği vekilinin 09/03/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin mahkemenin 12/03/2021 tarihli ara kararıyla reddedildiği bu kararın istinaf edilmediği anlaşılmaktadır.Davalı ... Birliği vekilinin 01/04/2022 tarihli dilekçesiyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebini yinelediği, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin 06/04/2022 tarihli ara karar ile reddedildiği, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. HMK 341/1.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ve bu taleplerin kabulü halinde ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. HMK 396. maddesi “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir....
Davalı T7 vekili 20/01/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/03/2022 Tarihli ara kararı ile davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....
alacağına kavuşmasının önlenmesinin de müvekkili banka açısından telafisi zor sonuçlar doğuracağını, mahkemenin tüm bu hususları gözetmeksizin verdiği ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini, 18/04/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....
HMK'nın 396. maddesi uyarınca durum ve koşulların değişmesi halinde ihtiyati tedbirin kaldırılması mümkün olup nitekim davalı vekilince bu yönde talepte bulunulmuş, mahkemece de talep reddedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığından durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddi hakkında verilen karara karşı istinaf yoluna başvuramayacağından aleyhine ihtiyati tedbir verilen şirket vekilinin istinaf isteminin HMK'nın 341 ve 352. Maddeleri uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep eden davalı şirket vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK'nun 341.maddesi uyarınca yapılan atıfla HMK'nın 352. maddesi gereği USULDEN REDDİNE, 2- İstinafa başvuran ......