Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna bağlı olarak Kanundan kaynaklanan dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmakla davalı adına açılarak birleştirme kararı verilen dava dosyasının mahkememizin 2017/481 Esas sayılı dava dosyasından tefrik edilmesinin ardından 2022/208 Esas sırasına kaydı yapılarak usulden red kararı verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3.Hukuk Dairesi iş bölümünün 1.maddesinde; "Tarafların sıfatına bakılmaksızın (tacirler dahil), haksız eylemden kaynaklanan (suç teşkil eden eylemler, haksız haciz, haksız ihtiyati tedbir, haksız şikayet vb. Dahil) davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi'ne aittir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, Tüketiciyi Koruma Kanunundan kaynaklanan(hizmetin ayıplı olmasından) alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2020/96 ESAS - 2020/438 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı yandan satın aldığı paket gemi turunun katılım yetersizliği nedeni ile iptal edilmesi üzerine bu kez bir başka paket gemi turuna geçiş yaptığını, ve fakat bu turun da pandemi gerekçesiyle iptal edildiğini, her iki turun iptalinin iyi niyetle bağdaşmayan gerekçelere dayandığını, iptal öncesi katılımcılara bilgi verilmediğini ve görüş sorulmadığını beyanla 17.100,00- TL ve 400 Avro (19.736,88- TL) maddi, 2.978,00- TL'den az olmamak üzere resen takdir olunacak miktarda manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    VE GEREKÇE: Dava, ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir.İlk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulü ile 14.709,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminata yönelik talebin reddine karar verilimiştir....

    Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; Davacı eldeki davası ile, servis hizmetinin ayıplı verilmesi nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini istemi ile eldeki davayı açmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58.maddesi hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda; sözleşmeye aykırılık nedeni ile davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez. Mahkemece, olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

    DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait pansiyonda otel hizmeti aldığı, konaklamanın ikinci gününde davacının duş aldığı sırada sudan gelen elektrik akımı nedeniyle yaralandığı gerekçesiyle ayıplı ifa nedeniyle 3.000 TL maddi tazminat ve 25.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, davalı vekili ise, davanın öncelikle husumetten, aksi halden esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacının davası, eğitim hizmetinin ayıplı olarak yerine getirilmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki tüm belgelere, istinafa konu kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dosyada mevcut 19/02/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda eğitim yapılan dönemin ücreti indirilerek davacı tarafça davalıya ödenen kalan miktar yönünden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmesiyle, karar yerindeki gerekçeyle manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi karar tarihinde geçerli olan AAÜT nin 10/4. maddesi gereği manevi tazminat yönünden davacı aleyhine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla tarafların istinaf başvurularının HMK'nun 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacının davası, eğitim hizmetinin ayıplı olarak yerine getirilmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki tüm belgelere, istinafa konu kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dosyada mevcut 19/02/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda eğitim yapılan dönemin ücreti indirilerek davacı tarafça davalıya ödenen kalan miktar yönünden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmesiyle, karar yerindeki gerekçeyle manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi karar tarihinde geçerli olan AAÜT nin 10/4. maddesi gereği manevi tazminat yönünden davacı aleyhine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla tarafların istinaf başvurularının HMK'nun 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Davacının davası, eğitim hizmetinin ayıplı olarak yerine getirilmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki tüm belgelere, istinafa konu kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dosyada mevcut 19/02/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda eğitim yapılan dönemin ücreti indirilerek davacı tarafça davalıya ödenen kalan miktar yönünden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmesiyle, karar yerindeki gerekçeyle manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla tarafların istinaf başvurularının HMK'nun 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu, gözönüne alınarak, FATSA 2....

    Davalı vekili, davaya konu aracın ayıplı olmadığını, araçta üretimden kaynaklanan herhangi bir kusur bulunmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin yasal koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece benimsenen, bilirkişi raporuna göre, davalıdan satın alınan araçta ek bedel ödenen navigasyon sisteminin çalışmadığı navigasyonun sadece araçta aksesuar olarak bulunmasının navigasyondan beklenen hizmetin alınamamasının ayıp oluşturduğu, zararın 12.385,78 TL olduğu, aracın serviste kaldığı 3 gün için 943,98 TL kar kaybının oluştuğu, araçtaki navigasyon özelliğinin olmaması nedeni ile ve aracın sık sık servise gönderilmesinden kaynaklı davacı şirketin daimi ticari ilişkisi olan dava dışı......

      UYAP Entegrasyonu