DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili müvekkilinin aracının arızalanması nedeniyle davalı şirketin işlettiği servise başvurduğunu, yapılan tamirattan sonra aracını alıp kullanmaya başladığını ancak çok kısa bir zaman sonra aracın tekrar arızalandığını ve motor blokunun zarar gördüğünü, yaptırdığı tespitte alınan bilirkişi raporuna göre bunun sebebinin davalının vermiş olduğu hizmetin ayıplı olmasından kaynaklandığının belirtildiğini, bu şekilde oluşan zararının 16.402 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu bedelin faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 11.11.2013 tarihinde satın aldığı telefonun ayıplı çıkması üzerine iki kez yenisi ile değiştirilmesine rağmen ayıplı telefon teslim edildiğini ileri sürerek 2.088 TL 'nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, telefonun her seferinde servisten ayıplı geldiğini, iddia edilen ayıbın telefondan yararlanmayı sürekli olarak etkilemediğini, kendilerinin kusurlu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ayıplı ürün nedeni ile bedel iadesi için eldeki davayı açmıştır....
DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)|Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : İSTEM: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri Gülsen ve Fatih'in, müşterek çocukları olan diğer davacılar Elif Sahil ve Deniz'in davalı şirkete ait Ülkem Koleji'nde öğrenim görmekteyken davalı şirketin ayıplı hizmet sunması neticesinde sözleşmeyi feshettiklerini, çocuklarının ve diğer çocukların okulun çok soğuk olmasından şikayet etmeleri üzerine okuldaki danışma görevlisine, müdür yardımcısına ve okulun sahibine bu konu hakkında şikayetlerini bizzat dile getirmelerine ve en son okul sahibinin olumsuz tutum ve davranışları sebebiyle aralarında tartışma çıkmasına rağmen hala bu konuya bir çözüm bulunmaması neticesinde davalı şirket yetkililerinin gereken özeni göstermeyip mevcut sorunu çözemeyerek sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediklerini ve ayıplı hizmet sunduklarını, davalı şirketin müvekkili T1 hakkında haksız şikayette bulunarak...
Kaldı ki, sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Mahkemece açıklanan bu husus gözardı edilerek, davalı BP Petrolleri A.Ş yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
ın 2013-2014-2015 yıllarının Şubat aylarında hizmet sunacağı, hizmetin sunulmasından 17 gün sonra davacı tarafından fatura düzenlendiği, sözleşmede fuarın düzenleneceği tarih ve hizmet döneminin kararlaştırılmış olması nedeniyle ilk yıl için hizmetin ifa edildiğinin sabit olduğu, davalının ayıplı ifa hususunda bir ihbarda bulunmadığı, cevap ihtarında ise ayıplı ifa hususunda bir iddiada bulunulmadığı, bu nedenle davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı yararına %20 tazminata karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hizmetin eksik ve ayıplı yapıldığına dair bir delil ileri sürülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
AŞ. vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... ... A.Ş. vekili, gecikmenin davalı ....’nin dava konusu araçta değişen ürünü süresinde göndermemesinden kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının ticari sayılan bir iş yürütmekte olduğu ve dava konusu ticari aracı bu işte kullandığı, buna göre tüketici sıfatının bulunmadığı, dava konusu araçta üretimden kaynaklı açık veya gizli ayıp bulunmadığı, aracın onarım için servise tesliminden sonra makul süre içinde tamirin tamamlanmadığı, ayıplı hizmetin bulunduğu ve bundan davalı ... ......
Yevmiye no’lu ihtarnamesi ile ilgili Şirket’e bildirildiğini, elektrik dağıtım şirketi sürekli, ticari ve teknik kaliteyi haiz elektrik hizmeti sunmakla sorumlu olduğunu, belirlenen standartları sağlamayan hizmetin ayıplı olduğunu, dava konusu somut durum itibariyle, davacıya ait cihazdaki arızanın elektrik geriliminin nominal değerler altında olmasından kaynaklandığının sabit olduğunu beyan etmiştir. Davalı taraf davanın reddini talep etmiştir....
4.8.2008 tarihli 7 gece 8 günlük Dalmaçya gezisine, davacıların birlikte katılması yönünde paket tur sözleşmesi yapıldığı, sözleşme gereğince yapılması gereken turun gecikmeli olarak başladığı, gemi kaptanı ile turu düzenleyen ve davalı şirketin de acentası olduğu...Turizm A.Ş arasındaki anlaşmazlıktan dolayı gemi kaptanının açık denizde demir attığı, gezinin 4.gününde sona erdirilip, yolcuların Split Limanından uçakla Türkiye’ye dönmelerinin sağlandığı, gezilmesi ve görülmesi gereken tüm yerlerin görülmediği, dolayısıyla paket tur sözleşmesinin davalı ve dava dışı...Turizm A.Ş tarafından ayıplı olarak yerine getirildiği anlaşılmakta olup, mahkemece ayıplı ifa nedeniyle ödenen tur bedelinin tümünün iadesine karar verilmişse de, davalı şirket tarafından sözleşme kapsamında ayıplı da olsa hizmetin bir bölümünün ifa edildiği, Dures ve Duprovnik Limanlarının davacı ve diğer yolcular tarafından gezilip görüldüğü, 7 gece 8 günlük gezinin 4.gününde sonlandırıldığı göz önüne alındığında, ödenen...
Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır. Somut olayda, tarafların tacir olduğu anlaşıldığına ve davalı-karşı davacıda verilen hizmetin ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre bu ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği dava konusu olayın sonuçlandırılması açısından önem arzetmektedir....
Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır. Somut olayda, tarafların tacir olduğu anlaşıldığına ve davalı-karşı davacıda verilen hizmetin ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre bu ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği dava konusu olayın sonuçlandırılması açısından önem arzetmektedir....