"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, Tüketiciyi Koruma Kanunundan kaynaklanan(hizmetin ayıplı olmasından) alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yürütülen kamu hizmetinin işleyişinden kaynaklanan bir olay sonucu kamu görevlisinin ölümü hizmet kusuru olmasa bile, kusursuz sorumluluk ilkesine göre hizmetin sahibi idarenin tazmin sorumluluğunu doğurur. Kamu görevlisinin kişisel kusur sayılabilecek bir durum dışında, hizmet sırasında, hizmetin işleyişinden kaynaklanan bir olayda ölümü üzerine, ölenin desteğinden yoksun kalanların uğradıkları olağan dışı zararın hizmetin sahibi idarece karşılanmak suretiyle kamuya pay edilmesi, hakkaniyet ve nasafet ilkeleri gereğidir.Üçüncü kişinin kusur nedeniyle zararla yürütülen hizmet arasında nedensellik bağının kurulamadığı hallerde idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilmez. Ancak üçüncü kişinin kusuru nedeniyle idarenin tazmin zorumluluğunun bulunmaması zarara yol açan olayla yürütülen hizmet arasında herhangi bir bağlılık olmaması, olayın hizmetin işleyisinden kaynaklanmaması halinde mümkündür....
Başka bir anlatımla, davacı tarafından cari hesaba konu faturalardaki hizmetin verildiği usulünce ispatlanmıştır. Davacı akdi ilişkinin varlığını ve hizmetin verildiğini ispat ettiğine göre, ticari hizmet alım sözleşmelerinde bedelin ödendiğini ispat yükü davalının üzerindedir. Ancak, davalı taraf hizmetin bedelinin tümüyle ödendiğini ve cari hesaptan kaynaklanan bakiye bir borç kalmadığını ispat edememiştir. Aksine, yargılama sürecinde alınan 24/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının cari hesaptan kaynaklanan bakiye 7.379,19 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle, ticari hizmet alım sözleşmesi kapsamında cari hesaptan bakiye kalan alacağın ödendiği davalı tarafından ispat edilemediğinden, davacının cari hesap bakiye tutarı kadar alacaklı olduğu anlaşılmakla rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/900 Esas KARAR NO : 2021/1054 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/11/2019 KARAR TARİHİ : 09/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; ... Otel'de 05.06.2018 tarihinde saat 22.10 civarında havuz operatörü ...'nın havuz makine dairesi kontrolü sırasında dairenin su basmış olduğunu görmüş olduğunu, yapılan incelemeler sonucunda hasarın kum filtresinin patlaması sonucu meydana geldiğinin ortaya çıkmış olduğunu, ilgili kum filtresinin .... marka 1600mm özellikli olduğunun bu markaya ait makinelerin .......
Davalı vekili; müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın takip dayanağı olan faturaya ilişkin müvekkilinin almış olduğu bir hizmetin söz konusu olmadığını, alım satım sözleşmelerinde bedelin hizmetin karşılığı olduğunu, davacının hizmeti ve malı teslim etmeksizin önce bedelin ödenmesi şartını koştuğunu, davacı firmanın yazılımın kurulumu yapmadığı halde sanki kurulum yapmış gibi fatura bedelini talep ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
içerisinde günlük 132 TL + KDV ücreti sonucunda toplamda 1.942,38-TL borcun meydana geldiğini ve bu borca ilişkin müvekkilinin fatura düzenleyip bu faturayı davalı şirkete gönderdiğini, ilgili şirket vekillerinin faturanın hangi kalemlerden oluştuğunun belirtilmediğini beyan ettiklerini hizmetin mahiyeti gereği faturanın hangi kalemlerden oluştuğuna ilişkin bir ayrım yapılmasının söz konusu olmadığını, bu hizmetin belirtilen süreler içerisinde -------- plaka numaralı araçlarla sağlandığını ve yine hizmetin yapıldığı 2016 yılının sekizinci ayı içerisinde bu araçlarla ---- hizmeti yapıldığı için araçlara------ ------- müvekkili tarafından yakıt alındığını ve bu yakıt ücretlerine ilişkin fiş alındığını ve yine bu yakıt bedelinin de davalı şirket tarafından ödendiğini, Yargıtay kararları ışığında, her ne kadar faturanın içeriğine davalı şirket tarafından 8 gün içerisinde itiraz edilemediğini faturanın tanzimi ve bu hizmetin önceki aylardan ---- olarak yerine getirilmesi bu hukuki ilişkinin...
HUKUK DAİRESİ Dava; eser sözleşmesinden (araç tamiri) kaynaklanan ayıplı hizmetin tespiti ve aracın ücretsiz onarımı istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
AYIPLI MAL NEDENİYLE TAZMİNATZAMANAŞIMI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 47 ] "İçtihat Metni" Davacı Abdulrezzak vekili Avukat Erhan tarafından, davalı M... Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş. aleyhine 10.11.2004 gününde verilen dilekçe ile ayıplı mal nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 21.04.2005 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ayıplı mal nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava zamanaşımından reddolunmuş, kararı davacı temyiz etmiştir....
BİNALARIN DEPREM YÖNETMELİĞİNE UYGUN BİÇİMDE İNŞA EDİLİP EDİLMEDİĞİNİN ARAŞTIRILMASIİMALATIN AYIPLI OLMASI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 58 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Dava, 08.10.1990 tarihinde ihale edilen ve 25.09.1995 tarihinde kesin kabulü yapılarak davacıya teslim edilen binaların 2005 yılında yapılan delil tespitinde verilen rapor uyarınca güçlendirilmesi gerektiğinden bahisle bedelinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı cevabında, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 1975 yılı Deprem Yönetmeliği'ne uygun şekilde inşaatın gerçekleştirildiğini savunmuştur....
AYIPLI MALZEME KULLANIMIDAVANIN ZAMANAŞIMI SÜRESİDEPREM SONUCU ORTAYA ÇIKAN ZARARIN TAZMİNİESER SÖZLEŞMESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 126 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 359 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 362 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: KARAR Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davalı tarafından inşa olunan binada deprem sonucu ortaya çıkan zararın tazmini istenmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından dolayı reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Eserin tesliminde iş sahibi işin mutad cereyanına göre imkanını bulur bulmaz muayeneye ve kusurları varsa yükleniciye bildirmek zorundadır....