WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ:24/03/2021 NUMARASI:2020/79 Esas, 2021/272 Karar DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ:31/10/2024 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

    Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Belirtilen belgeler usulüne uygun tutulmuş ticari defterler, imzalı sevk irsaliyesi, mutabakatname, vergi kayıtları gibi her türlü ispata yarar yasal delil olabilir. Bilirkişi raporunda da değinildiği gibi gelen vergi dairesi cevabından davalının takip konusu faturayı --- bildirdiği anlaşılmıştır. Yine davacı tarafça sunulan davalının kaşe ve imzasının içerir ------ ile ----- dava konusu hizmetin verildiği tespit edilmiştir. ---- tarafından düzenlenmiş ise de; bu şirketin adının sonradan---- değiştirildiği, daha sonra bu şirketin de davacıya birleşerek tüm aktif ve pasiflerini davacıya devrettiği anlaşıldığından davacının aktif husumetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır....

      Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu hizmetin ifa edildiğine dair somut yazılı belgelerle ispat edilebilir. Akdi ilişki ispat edilemediği sürece davacının davalı adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı gözükmesinin davalıyı bağlayıcı bir yanı yoktur. satışın yapılıp malın/hizmetin teslim edildiğini davacının ispatlaması gerekir. Bir başka anlatımla bir alacak davasında mal sattığını/ hizmet ifa ettiğini iddia eden taraf karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürendedir. İspatın konusu ise hizmetin ifa edilip edilmediğidir. Hizmetin ifa edildiği ispat edilememiş ise davalı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olduğu söylenemez. Eğer alacaklı davacı hizmetin ifasını borçlunun imzasının içerir bir belge ile ispat ettiğinde bu kez ifa edilen hizmet bedelinin ödendiğini ispat külfeti davalı borçluya geçecektir....

        O halde, faturalardaki hizmetin, bu faturalara ilişkin düzenlenen servis formlarında davalı şirket çalışanınca imza karşılığında hizmetin alındığı kayıt altına alınmış / belirlenmiş olup, davacı esasen bu hizmeti verdiğini, dolayısıyla fatura bedellerini / alacağının varlığını ispat etmiştir....

          İtirazın iptali davasında davacı alacaklı takibe konu faturadaki hizmeti verdiğini ve alacağının bulunduğunu ispatla mükellef ise de alacağa konu faturanın davalı borçlu yanca vergi dairesine bildirilmesi yerleşik yargı içtihatları gereğince faturaya konu hizmetin verildiği hususunda adi karine oluşturacağından ispat yükü yer değiştirir ve davalı yan hizmetin verilmediğini yahut gereği gibi verilmediğini ispatla mükellef hale gelir. Somut olayda davalını takibe konu faturayı vergi dairesine bildirmiş olması hizmetin verildiği hususunda adi karine doğuracağından davalı yan hizmetin verilmediğini yahut gereği gibi verilmediğini ispatla mükelleftir. Ancak davalı yan mahkememize cevap dilekçesi sunmamış, ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiş ve rapora karşı herhangi bir beyanda bulunmamış olduğundan hizmetin verilmediğini ispatlayamamıştır. Bu nedenle davacı yan alacağını ispat ettiğinden davanın kabulü ile ....İcra Dairesinin 2018/......

            Bilindiği üzeri hizmet sözleşmesinde hizmet veren sözleşmeye konu hizmeti vermekle, hizmet alan da verilen hizmetin bedelini ödemekle yükümlüdür. Tarafların ispat mükellefiyeti de buna göre hizmet veren bakımından sözleşmeye konu hizmetin verildiği, hizmet alan bakımından da alınan hizmetin bedelinin ödendiği noktasındadır. Davacı tarafça dosyaya e-fatura niteliğinde faturalar ibraz edilmiştir. Hizmetin alındığına ilişkin davalı tarafın imzasını taşıyan bir belge bulunmadığından taraf defterlerinde söz konusu e-faturaların davalıya gönderilip gönderilmediği , e-faturalara sistem üzerinden itiraz edilip edilmediği, takip konusu faturalara ilişkin hizmetin bu şekilde verilip verilmediği ve yine verilmiş ise davalı tarafça hizmete ilişkin ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti yoluna gidilmiştir....

              CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Ankara Tüketici Mahkemeleri olduğunu, davanın görev nedeniyle reddi gerektiğini, dava dilekçesi ile sadece faturadan kaynaklı alacaklar bildirilmiş olduğunu, fatura içerikleri dayanak belgelere ilişkin hizmetin ne olduğu ve bu hizmetin eksiksiz ve kesintisiz verilip verilmediğinin beyan edilmediğini, bu anlamda dava dilekçesinin açıklattırılması gerektiğini, dosyaya konu alacak olduğu iddia edilen faturalar tacirler arası olmayıp tüketici tacir arasında olduğunu, bu anlamda defter incelemesi de yapılamayacağına göre bu hizmetlerin verildiğinin ispatı gerektiğini, davaya konu faturalar davacı ile ... Güvenlik A.Ş. arasında akdedilmiş sözleşmenin eki niteliğinde olup davacının hizmet sağlayamaması sebebiyle taraflarla dava dışı ... Güvenlik A.Ş....

                TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2020 NUMARASI : 2018/569 ESAS - 2020/6 KARAR DAVA KONUSU : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ALACAK KARAR : Antalya 3....

                Davalı ise; davacı tarafından düzenlenen hizmet faturalarından sadece kendi ticari defterlerinde kayıtlı olanları ile ilgili hizmetin davacı tarafından yerine getirildiğini, bu faturalardan kaynaklanan borçlarını ödedikleri için davanın reddi gerektiğini savunmaktadır. Davacı ... Ankara Ticaret Odası'nın 02/12/2021 tarihli yazı cevabından anlaşıldığı gibi "... İnşaat" isimli şahıs işletmesi mevcut olup tacir olduğu için uyuşmazlık yönünden ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmiştir. Davanın her iki tarafı tacir olduğu için ticari defterlerin birlikte incelenerek bilirkişi raporu alınması gerekmektedir....

                  Bu durumda uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklanan itirazın iptali davası niteliğinde olup, davalı tacir olmadığı gibi, davanın da mutlak ticari nitelikte bulunmadığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki hizmetin tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşıldığına göre, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Her ne kadar, dava konusu, sulh hukuk ve ticaret mahkemeleri arasında görev uyuşmazlığına neden olmuş ve her iki mahkeme de kendisini görevsiz kabul etmiş ise de; 6100 sayılı HMK'nın 21 vd. maddelerinde Yargıtay tarafından davaya bakacak görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesine işaret edildiğinden, aralarında görev ya da yetki uyuşmazlığı çıkan mahkemeler haricinde üçüncü bir mahkemenin görevli ya da yetkili olduğunun anlaşılması halinde o mahkemenin yargı yeri olarak belirlenmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu