WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat hukukuna yönelik davada karşılıklı Görevsizlik kararı bulunmadığından yargı yeri belirleme olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle dava dosyasının bu aşamada yargı yeri belirlenmesi koşulları bulunmadığından mahalline GÖNDERİLMESİNE,21.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, ayıplı hizmet nedeni ile tüketici konumundaki davacının davalının sunduğu ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi zararın tahsili talebine ilişkindir. 6502 s.y.nın ayıplı hizmet 13.m.sinde " (1) Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. (2) Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır." şeklinde düzenlenmiştir....

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, yani davacının fuar tanıtım hizmetini davalıya verip vermediği, bu hizmetin ayıplı olup olmadığı ile davalının sözleşme bedelini davacıya ödeyip ödemediği hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosyada mevcut rapora göre davacının kendi ticari defterlerine göre icra takibinde talep edilen kadar davalıdan alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davalı hizmetin verildiğini inkar etmemiş, hizmetin eksik ve ayıplı olduğu definde bulunmuştur. Ancak davalı gerek cevap dilekçesi gerekse bu hususta daha sonra verilen kesin süreye rağmen davadan önce bu hususta davacıya keşide edilen bir ihtarname, ihbar veya yazışma sunamamıştır. Yapılan kısmi ödemelerde de buna ilişkin bir ihtirazı kayıta da yer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalının ayıp veya eksik hizmet iddiası mahkememizce dinlenebilir bulunmamıştır....

      Bu halde davalının, söz konusu maddede bu hizmetin faturalandırılacağından söz edildiğini, davacı tarafından bu hizmetin karşılığı olarak fatura gönderilmediğini, bunun nedeninin de böyle bir hizmetin verilmemiş olmasından kaynaklandığını ileri sürmesi, Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük ilkesi ile bağdaşmaz. Diğer taraftan, davalı, davacının sözleşmeye göre hakkettiği % 6 oranında komisyonun bu miktar olmadığına ve bilirkişi raporunda hesap edilenden daha düşük olduğuna dair herhangi bir delil ileri sürmemiştir. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Davacı vekili manevi tazminat yönünden kararı istinaf etmiştir. Sözleşmenin feshi kişilik haklarına saldırı teşkil etmeyeceğinden, manevi tazminatın koşulları oluşmamıştır....

        Mahkeme, kaş kontürü işleminin davacıya uygulanması sırasında davalının kusurlu davranışının bulunduğu ve bu sebeple davalı tarafından verilen hizmetin ayıplı olduğunun tespit edildiği,davacının dosya kapsamına maddi zararını ispata elverişli herhangi bir belge sunmadığı, kendisine uygulanan işlem neticesinde maluliyet oluşmadığı, maddi zarar talebinin ispatlanamadığı,manevi tazminat istemi yönünden Türk Borçlar kanununun 56. maddesi gözetilerek davacının vücut bütünlüğünün davalının ayıplı hizmeti nedeniyle zarar gördüğü sabit olduğundan kusurun ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve paranın satın alma gücü ve somut olayın özelliğine göre 3.000,00 TL manevi tazminat taktir edildiği gerekçesi ile; "1- Davanın kısmen kabulüne, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Davacının maddi tazminat talebinin reddine" karar vermiştir....

        .- ... ve ... şehirlerini kapsayan tura, gazete ilanları ve verilen tur programlarından seçerek ve bedelini ödemek suretiyle katıldıklarını, tur bedeli olarak 1732 USD ödediklerini, turda sözleşmeye uygun olmayan koşullarla karşılaştıklarını, hizmetin ayıplı olduğunu, hizmeti kabul etmeyip Türkiye’ye dönme isteklerinin yetkililerce kabul edilmediğini, sıkıntı ve sinir bozukluğu yaşadıklarını ileri sürerek kişi başı 50.000.000 TL olmak üzere toplam 100.000.000 TL manevi tazminat ile ödenen tur bedeli olan 1540 USD’nin fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası satış kuru üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı vekili, vekil edenin davalıya ait otelde tatil hizmeti aldığı, konaklamanın ikinci gününde denize girmek için otele ait iskelede bulunduğu sırada iskelenin çökmesi nedeniyle yaralandığı ve bir takım eşyalarının zarar görüdüğü gerekçesiyle ayıplı ifa nedeniyle 100 TL maddi tazminat (ıslahla 4.117,15 TL) ve 5.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, davalı vekili ise, davanın öncelikle yetki ve husumetten, aksi halden esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Bilirkişi raporuna karşı davalı taraf beyan dilekçesi sunmuş, davacı taraf ise herhangi bir beyan veya itiraz dilekçesi sunmamıştır.Asıl davada her ne kadar davacı davaya konıu 2014 model komple beton santrali ve 4 adet silosu şeklinde tasnif edilen hazır beton tesisinin imalat ve montajının ayıplı olduğu iddia edilerek ayıplı imalatın sürekli iş gücü kaybına sebep olması, yanlış üretim, fazla beton sevkiyatı, hammadde kaybı, santralin ayıpları yüzünden şirketin saygı ve itibar kaybı nedenleriyle tazminat tabinde bulunulmuş ise de tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki tüm deliller ve hükme esas alınan 08/01/2024 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, otomasyon sistem yazılımının açık veya gizli ayıplı olmadığı, ilgili şikayetlerin davacı karşı davalı tarafça otomasyon sisteminin kullanım yönergelerine uygun şekilde işletilmemiş olmasından ileri geldiği, santralin makine sistemi açısından açık veya gizli ayıplı olmadığı, ilgili şikayetlerin otomasyon sisteminin...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalının ürettiği araçla murislerinin kaza yaparak vefat ettiğini, aracın hava yastıklarının önden çarpmaya rağmen açılmadığını, ayıplı imal edildiğini ileri sürerek, her biri için 10.000,00TL den 40.000,00TL maddi ve her biri için 300.000,00TL den 1.200.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemişlerdir. Davalı, araçta teknik bir sorun olmadığını, kazanın sürücünün alkollü olmasından kaynaklandığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı araçtan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni" Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olarak açılan davada..... Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. ........

                UYAP Entegrasyonu