, davacının kullanılamayacak derecede ayıplı olan ıslak mendillerin bedelinin davalıdan tahsiline ve ispatlanamayan iskonto bedelinin tahsili isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi isabetli olmamıştır....
---sözleşmesine uymamak nedeniyle, davalı ----ise davalı ... adına davacının --tahsil ettiği ancak karşılığında ürün veya hizmet sunmadığı için davcıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmakla; davacı tarafın maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı hizmet nedeniyle maddi manevi tazminat davası olup ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne 7.262TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki hizmetin ayıplı olmasından davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Mahkemenin, davacının temyiz dilekçesinin miktar yönünden reddine ilişkin 19.10.2011 gün ve 341-963 sayılı kararı yasaya uygun olduğundan bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanması gerekir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle kararın ONANMASINA, 17.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ''Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir .Manevi tazminat istemi belli koşullara bağlanmış olup öncelikle haksız bir eylemin mevcudiyeti, arkasından manevi olarak zarara uğranılmış olması ve neticeten bu haksız eylem ile öngörülen manevi zarar arasında mantıklı ve öngörülebilir illiyet bağının bulunması gerekir.Hukuken korunan ve para ile ölçülemeyen bir varlık olan kişilik, ihlal edildiğinde, ihlal eden tarafın manen tazmin yükümlülüğü vardır....
Davalı vekili, dava konusu hizmetin gereği gibi yerine getirildiğini, Amerika'daki otellerin service free adı altında aldığı 43 USD ve 291 USD' yi davacıya iade etme talebinin reddedildiğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davalının rezervasyonları kaydırdığı, tek kişilik oda ücreti alınmasına rağmen, 4 kişilik odada yer almasının davalının kusurundan kaynaklandığı, davacı şirket yetkilisinin fazladan 334 USD ödeme yaptığı gerekçesiyle maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 334 USD karşılığı 565,86 TL'nin davalıdan tahsiline; söz konusu seyahatin davacı şirket yetkilisi tarafından gerçekleştirildiğinden, manevi zarar doğmuş ise tazminat talep etme hakkının şirket yetkilisine ait olduğu gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2018/304 ESAS, 2020/215 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı KARAR : Taraflar arasında görülen hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, halı yıkama hizmetinin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir. Davacı; vefat eden annesi tarafından uzun yıllar önce dokunmuş bu yüzden manevi değeri çok fazla olan Kayseri el dokuması halısının 120 TL bedel mukabilinde temizlenmesi için davalıya teslim ettiğini, ancak davalının halıya onarılmayacak şekilde zarar verdiğini ileri sürerek 20.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı taraf; hukuka aykırı olarak elde edilen ses ve video kaydına delil olarak dayanılamayacağını, halının davalıya teslimi esnasında yıpranmış ve solmuş olduğunu, halı yıkama hizmetinin ayıplı ifa edilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
söz edilecek olsaydı dahi Yüksek Yargıtay kararlarına göre, malvarlığına yönelik, eksik ve ayıplı işler nedeniyle manevi tazminat talep edilemeyeceğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir....
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede; tüm dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesince dava konusu olayda ayıplı hizmetin davacının hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, haysiyet gibi değerlerinde bir ihlale yol açtığının ispatlanmadığı, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı kabul edilerek davanın reddine dair verilen kararın da usul ve yasaya uygun olup yerinde olduğu anlaşıldığından bu yöndeki istinaf talebinin de reddi gereklidir....