Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bu kalem yönünden de işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4/A maddesinin 3. fıkrasında; "Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayın gerçekleştiği petrol istasyonunundavalı ...…A.Ş’nin bayisi olduğu ihtilafsızdır. Davacıya verilen ayıplı hizmet nedeniyle, anılan yasada tanımlanan ve sağlayıcı durumunda bulunan davalı ...…A.Ş’nin’de diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekir....

    Gerçekten, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/689 esasında kayıtlı dava dosyasından davalının 15.03.2006 tarihli sözleşme kapsamında kalan işlerin ayıplı olmasından dolayı davacı iş sahibine 1.775,00 TL borçlu bulunduğu saptanmıştır. Eldeki davada da davacı, bu miktarın davalıdan tahsilini istemiştir. Ne var ki, taraflar arasındaki 15.03.2006 tarihli sözleşmeye 20.07.2006 tarihinde yapılan eklemeden davalı yüklenicinin, davacıya 1.550,00 TL fazla bedelli iş yaptığı, bu bedelin ödenmesinin de davacı tarafından kabul edildiği görülmektedir. Davalının 1.550,00 TL’ye yönelik savunması takas savunması olup 15.03.2006 tarihli sözleşme kapsamındaki fazla işler bedelidir. Dolayısıyla, ayıplı işler bedeli olan 1.775,00 TL’den bu miktarın düşülerek davacı alacağı olarak 225,00 TL’ye hükmedilmesi gerekir. Mahkemece değinilen yönün gözardı edilmek suretiyle fazla bedelin hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.6.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Mais A.Ş avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 27.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          hizmet ürettiği ayrıca bu davalının yetkili olmadığı anda cihaza müdahale ederek bir yandan da yetkisini aştığı, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1000 TL zararın, ayıplı satım ve ayıplı hizmetin ifası ile neden olunan zarar tarihinden işletilecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

          Davalı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde özetle; ayıplı olduğu iddia edilen hizmetin verildiği yer Samsun ili olduğunu, tespit dosyası ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgelerle bu husus sabit olmasına ve bu kapsamda yetkili mahkemenin Samsun mahkemeleri olmasına karşılık yetki itirazının reddi nedeniyle istinaf yoluna gittiklerini, yerel mahkemece hizmetin ayıplı olup olmadığının tespiti için alınan teknik raporların, hükme esas alınmaya yeterli açıklıkta olmadığını, daha çok hesap yönüne ağırlık verilerek rapor aldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, teknik bilirkişi raporlarına itirazlarının karşılanmadığını, teknik raporlarda hizmetin neden ayıplı olduğunun kabulü ve müvekkil şirketin kusurunun ne olduğunun yeterince açıklanmadığını, mahkemece bu yönde itirazlarının karşılanmak üzere rapor aldırılmadığını, bu nedenle yerel mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olarak verildiğini, yine her iki hesap bilirkişi raporunun aksi tespitler içeren son hesap bilirkişi...

          Davalı, verilen hizmetin ayıplı olduğu gibi fatura bedelinin barter çekleri ve 1000 USD nakit olarak ödediğini, nitekim dava konusu faturanın da bu nedenle kapalı olarak düzenlendiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı hizmetin ayıplı olarak verildiği savunmasını kanıtlayamamıştır. Dava konusu fatura bedelinin davalı defter kayıtlarında cari hesap alacak gözüktüğü davacı kayıtlarında ise cari hesabına borç olarak işlendiği bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Her ne kadar faturanın kapalı olarak düzenlenmesi ödemeye karine teşkil ederse de somut olayda davacının savunmasında ileri sürdüğü gibi davalı ile Kosyep arasındaki sözleşmenin 11.maddesi uyarınca yazılım desteği yönünden ödemenin sağlanması için faturanın kapalı olarak düzenlenmesi öngörülmüştür. Öte yandan, barter çeklerinin tutarı 13.000 USD ve nakit olarak ödenen 1.000 USD'nin tutarı dava konusu 26.829.660.000,....

            KARAR Davacı, taraflar arasında imzalanan 15.12.2010 tarihli sözleşmeyle davalı tarafından işletilen yabancı dil kursuna kayıt yaptırdığını, dört kur için anlaştıklarını, 3.200,00 TL' lik senet verdiğini, ilk kur derslerini aldığını ancak ikinci kurun bir türlü açılmadığını, altı ay boyunca kurun açılmasını ve eğitim almayı beklediğini, hizmetin bu haliyle ayıplı olduğunu beyanla sözleşmenin iptaliyle ödenen 2.375,00 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

              .- ... ve ... şehirlerini kapsayan tura, gazete ilanları ve verilen tur programlarından seçerek ve bedelini ödemek suretiyle katıldıklarını, tur bedeli olarak 1732 USD ödediklerini, turda sözleşmeye uygun olmayan koşullarla karşılaştıklarını, hizmetin ayıplı olduğunu, hizmeti kabul etmeyip Türkiye’ye dönme isteklerinin yetkililerce kabul edilmediğini, sıkıntı ve sinir bozukluğu yaşadıklarını ileri sürerek kişi başı 50.000.000 TL olmak üzere toplam 100.000.000 TL manevi tazminat ile ödenen tur bedeli olan 1540 USD’nin fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası satış kuru üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin----- Esas sayılı dosyası ile taraflarınca açılan kararın iptali davasında söz konusu -- marifetiyle incelenerek ayıplı---- sayıldığı ve kararın iptali isteminin reddine karar verildiğini, müvekkili şirketin satıcı konumunda olduğu ve söz konusu ----- temin ederek tüketiciye sattığını, bu durumda ------- firma olarak ---- olduğunu, dolayısıyla ilgili ------------ ayıplı olmasından--------olduğunu, tüketicinin uğradığı zarardan dolayı sorumlu tutulan müvekkili şirketin tüketicinin ayıplı maldan dolayı uğradığı zararı karşıladığını, Borçlar Kanununa göre müvekkili------- temin ettiği malın ayıplı çıkmasından dolayı ödemek zorunda kaldığı bedellerin Borçlar Kanununa göre -- rücu edilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 25/02/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu