satın almadan önce yapılan bir işlem olduğunu, bu sebeple ----------- düzenlediği 27.08.2020 tarihli eksik incelemeye dayalı, ayıplı ekpertiz hizmetinden kaynaklanan kusurdan dolayı müvekkilinin maddi zarara uğradığını belirterek davalı tarafından sağlanan ayıplı hizmet bedeli olan 300-TL ile ayıplı hizmetin ifasından kaynaklı olarak müvekkilinin uğradığı şimdilik 11.050-TL zararın davalıdan alınıp faizi ile birlikte, müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesinin 05/11/2018 tarih 2016/991 E. 2018/5119 K. sayılı kararında ise; "...6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır. Somut olayda, tarafların tacir olduğu anlaşıldığına ve davalı da verilen hizmetin ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre bu ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği dava konusu olayın sonuçlandırılması açısından önem arzetmektedir..." denilmiştir....
Davalı tarafça bilirkişi raporlarına yönelik olarak; sunulan hizmetin ayıplı olduğu, sadece davacı tarafın bilgisayarlarının incelendiği, kendi bilgisayarlarının da sunulan hizmete ilişkin olarak incelenmesi gerektiği yönünde ciddi itirazlar ileri sürülmüşse de mahkemece bu itirazlar değerlendirilmeden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu durumda, davalı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınarak ve gerektiğinde davalının iş yerindeki bilgisayarlar üzerinde inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Şti davacının vermiş olduğu hizmetin ayıplı olduğunu, yapı denetim sözleşmesinden kaynaklanan bedelin bir kısım daireler devredilmek suretiyle ödendiğini belirtmiş ise de, davacıya devredildiği iddia olunan davalının dava dışı 3.şahıslara satılmış olduğu, ifa olarak yapılmış bir ödeme olduğuna yönelim ya da ayıplı ifa olduğuna yönelik iddiaların ispatlanamamış olduğu görüldüğünden davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir....
Şti davacının vermiş olduğu hizmetin ayıplı olduğunu, yapı denetim sözleşmesinden kaynaklanan bedelin bir kısım daireler devredilmek suretiyle ödendiğini belirtmiş ise de, davacıya devredildiği iddia olunan davalının dava dışı 3.şahıslara satılmış olduğu, ifa olarak yapılmış bir ödeme olduğuna yönelim ya da ayıplı ifa olduğuna yönelik iddiaların ispatlanamamış olduğu görüldüğünden davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir....
bir şekilde hizmet verdiğini, onaylı proje ve proje dosyalarının müvekkili şirkete teslim edilmediğini bu nedenle davacı tarafından teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, davacı tarafından davaya konu onaylı proje ve dosyasının müvekkili şirkete teslim edilmediğini, davacı firma tarafından onaylı proje ve proje dosyalarının müvekkili şirkete teslim edilmemesi, projelerin ayıplı olması nedeniyle revize edilmesinin zorunlu olması ve bu durumlardan doğan zaman kaybı sonucunda; müvekkili şirketin 6 (altı) aylık net gelir kaybının 114.924,32-$ olduğunu, davacı firma tarafından uzlaşma teklifine karşı cevabın beklenilmeden davanın açıldığını, müvekkili şirket tarafından davacı firma ile yapılan görüşmelerde ve uzlaşma görüşmelerinde ayıplı hizmet nedeniyle ayıp oranında indirim talep edildiğini, ancak davacı firma tarafından bu hususta herhangi bir indirim yapılmadığını beyan ederek talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı...
- K A R A R - Davacı şirket temsilcisi ana faaliyet konusu internetten satış olan müvekkili şirketin, internet sayfalarının bir sunucuda barındırlması, güvenliğinin sağlanması ve yayınlaması amacıyla davalı şirketlerde 18.01.2013 tarihinden itibaren değişik tarihlerde toplam 1.097 USD'lik ve bir yıllık domain (alan adı) hizmeti satın alındığını, ancak davalı şirketin verdiği hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek, domain ücretleri hariç davalıya denen toplam 6.529,50 USD karşılığı 14.430,19 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin 11/2. maddesine göre uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını ve HMK'nın 17. maddesine göre her iki tarafında tacir olması nedeniyle yetki itirazında bulunarak, davanın usul yönünden reddini istemiştir....
Davalı vekili, davacının müvekkilinin otelde kullanacağı elektrik malzemelerinin taahhüdünü üstlendiğini, ancak gönderilen malzemenin ayıplı ve eksik olduğunun anlaşıldığını ayıplı malzeme ve hizmetin Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığı ile tespit ettirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre dava konusu faturaların davalı kayıtlarında mevcut olduğu ve davalının 10.564.62 YTL borçlu gözüktüğü davalının ayıp savunmasının yerinde olmadığı bu nedenle itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Ayıplı hizmet sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları ise; aynı yasanın 15.maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre; "(1) Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir."...
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesiyle, davalı yanın müvekkili tarafından yapılan hizmetin ayıplı ifa edildiğini iddia ettiğini, davalının iddiasını ispatla mükellef olduğunu, 6098 sayılı TBK'nın 223. Maddesi uyarınca; davalının süresinde veya sonra herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, ayrıca ayıplı ifa durumunda ne yapılacağı ve ayıbın hangi sürelerde nasıl giderileceğinin sözleşmede düzenlendiğini, davalının bu yönüyle de sözleşmedeki usulle, herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı gibi cezai şartlara ilişkin de herhangi bir bildirimde de bulunmadığını belirtimiştir....