WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." Hükümleri yer almaktadır. Somut olayda, her ne kadar mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, dava konusu olan internet hizmetini ... A.Ş. ile ... A.Ş'nin birbirlerine bağlı olarak sunuyor olmaları, ... A.Ş.'nin 4077 sayılı kanunun 4/A maddesi anlamında (hizmet) sağlayıcısı olup ve satıcı ... ile birlikte müteselsil sorumluluğu olduğu da nazara alınarak, mahkemece işin esası hakkında yapılacak inceleme sonucu hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

    Bu durumda, mahkemece; konunun uzmanı bilirkişiye uyuşmazlık hakkında rapor hazırlatılması, sunulan hizmetin ayıplı olup olmadığı konusunun aydınlatılması ve varılacak sonuca göre hüküm oluşturulması gerekirken; uzman olmayan bilirkişinin hazırladığı raporun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bununla birlikte davalı taraf, hizmetin ayıplı ve eksik verildiğini savunmuştur. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Somut olayda, davalı tacir olup, verilen hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu beyan etmemiş ve varsa ayıp ihbarına ilişkin delil de sunmamıştır. Yine HMK'nın 190 maddesi uyarınca ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir....

        Fatura içeriği malların veya hizmetin teslim edildiğinin ispat külfeti satıcıya aittir. Fatura düzenlenmesi, tek başına alacağı kanıtlamadığı gibi faturanın tebliğ edilmiş olması da fatura içeriği malların teslimi sonucunu doğurmaz.( Y. 19 HD. 2016/7819E., 2017/2738K., Y. 19HD. 2014/12574E., 2014/16692K.) Somut olayda esasen taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı ve teslim olgusu bakımından ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık; faturaya konu mal ve hizmetin ayıplı olup olmadığı, diğer bir anlatımla davacı tarafından ayıplı ifada bulunulup bulunulmamasına göre davalının bu yöndeki ödemezlik def'inin yerinde olup olmadığı hususunda toplanmaktadır....

          Uyuşmazlık, davacı şirketin edimlerini gereği gibi yerine getirip getirmediği, eksik/hiç ya da ayıplı ifada bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Mali müşavir bilirkişi 08/01/2018 havale tarihli raporunda; tarafların ticari defterlerinin birbirleri ile uyumlu olduğu, takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 76.251,29 TL alacaklı bulunduğu belirtilmiştir. Davalı taraf aralarında hizmet ilişkisi olduğunu inkar etmemekle birlikte davacının edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini ve hizmeti eksik ve ayıplı ifa ettiğini savunmuştur.6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı)....

            Öte yandan Kanunun 14.maddesinde “(1) Sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür” hükmü uyarınca, sağlayıcı sıfatını haiz tüm kişiler, tüketici mevzuatı çerçevesinde, sağlanmayan veya ayıplı olarak sağlanan hizmetlerden sorumlu tutulmuştur. Mülga 4077 sayılı TKHK’nın 4/A maddesinde yer alan “Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur....

              TKHK.m.15 "(1) Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." hükümleri düzenlenmiştir. Davacı, davalı firmadan almış olduğu hizmetin ayıplı olduğundan bahisle ödenen bedelin iadesiyle birlikte tazminat isteğinde bulunmuştur. Buna göre davalı tarafça, davacıya verilen hizmetin ayıplı olup olmadığının tespiti gerekmektedir....

              Davalı tarafça yapılan hizmetin eksik ve ayıplı olması sebebiyle davacı tarafça bu hizmete ilişkin yapılan ödemelerin iade edilmesi gerektiğinden açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçeleriyle 1-Açılan davanın KABULÜ İLE; Davalının ayıplı hizmet ifası sebebiyle davacının ödemiş olduğu bedel olan 26.969,63-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                ın 2013-2014-2015 yıllarının Şubat aylarında hizmet sunacağı, hizmetin sunulmasından 17 gün sonra davacı tarafından fatura düzenlendiği, sözleşmede fuarın düzenleneceği tarih ve hizmet döneminin kararlaştırılmış olması nedeniyle ilk yıl için hizmetin ifa edildiğinin sabit olduğu, davalının ayıplı ifa hususunda bir ihbarda bulunmadığı, cevap ihtarında ise ayıplı ifa hususunda bir iddiada bulunulmadığı, bu nedenle davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı yararına %20 tazminata karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hizmetin eksik ve ayıplı yapıldığına dair bir delil ileri sürülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                  Ayrıca Mahkemece dava konusu hizmetin ayıplı olup olmadığı ve ayıplı hizmete konu indirim bedeline ilişkin dosya kapsamı itibariyle bilirkişi incelemesi yapılmış olmakla birlikte,yukarıda açıklanan eksik incelemeye konu husus itibariyle bilirkişi raporunun karar vermeye yeterli bir araştırma ve tespitleri içermediği görülmüş olup, mahkemece karara esas alınan bu bilirkişi raporunda davacıların ikamet ettiği konutun kabeye uzak olduğu ve odaların teknik ve tefriş özelliklerinin zorunlu unsurlara ve belirtilen nitelikleri taşımadığı kabul edilmek suretiyle ayıplı hizmet bedelinin hesaplanmasında Kütahya çizelgesi esas alınmış ise de,bu çizelgedeki hususların,kendine özgü niteliği ve şartları bulunan hac hizmetinin verilmesine ilişkin kriterleri tam olarak karşılamadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca mahkemece dava dışı ....ndan,dava konusu davacıların konakladığı “....” isimli konutun .... uzaklığının tespiti amacıyla bu binanın kiralanmasına izin verilmesine dair işleme konu belgeler...

                    UYAP Entegrasyonu