Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir. Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında somut olayda; Mahkemece, tediye makbuzu olan 15/8/2007- 16/11/2007 tarihleri arası dönemler yönünden prime esas ücretin tespiti yönünden verilen karar yerinde ise de; diğer dönemler yönünden pirime esas ücretin tespiti yönünden yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir....
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.06.2020 tarih ve 2016/10-376 Esas, 2020/306 Karar, 09.07.2020 tarih ve 2016/21-904 Esas, 2020/554 Karar ve 16.07.2020 tarih ve 2016/10-2141 Esas, 2020/585 Karar sayılı kararları ile kabul edilmiştir. 5. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre; “Kamu düzeninden olma koşulu re’sen araştırma ilkesini ve sonuç olarak hâkimin delilleri serbestçe, kendiliğinden toplayarak sonuca gitmesini beraberinde getirir. Sigortalı kavramı, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sosyal güvence sistemine adına prim ödenmesi gereken yahut kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi ifade eder. Görüldüğü gibi sigortalı olmak çalışma ve prim ödeme ilkesine bağlı olduğundan, “hizmet tespiti” ve “prime esas kazancın tespiti” davaları sosyal güvenlik hakkının özünü oluşturmaktadır....
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların ödenmesi koşuluyla, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dahil edilmesi, hizmet akdinin daha önceki bir tarihte sona ermiş olması karşısında ise, yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerektiği, kesinleşmiş alacak dava dosyasında hüküm altına alınan ücret alacağı, bu dosyada hizmet tespiti kararı verilen dönem ücretine ilişkin olduğundan ayrıca prime esas kazanç hesabında gözönüne alınamayacağı, fazla mesai ücreti yönünden ise hüküm altına alınan miktarın, kurumca 5510 sayılı yasanın 80/d maddesi gereğince infaz aşamasında prime esas kazanç tavanı gözetilerek işlem yapılabileceği, davada ilk işe giriş tarihinden öncesi için de hizmet tespiti isteminde bulunulduğu ve ispatlanamadığından reddedildiğinden kısmen kabul kararı verilmesi ve dolayısıyla davacı aleyhine de avukatlık ücreti takdirine yer verilmesinin de yerinde olduğu...
Şti. nezdindeki çalışmalarına yönelik sigorta primine esas kazanç talebi yönünden; 01.03.2000 tarihinden 31.03.2000 - 31.03.2013 tarihleri arasındaki prime esas kazançların tespitine, Kurum kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine, dava konusu diğer hizmet süreleri yönünden prime esas kazanç tespiti talebinin ispatlanamadığından reddine karar verilmiş, karara karşı davalı Kurum ve davalı ... Türk Kimya San. Ltd. Şti. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
O halde prime esas kazancın tespitinde, bordroyu senet kabul etmeyen hükümleri yok sayarak, sigortalıdan prime esas kazancın tespitinde senetle ispat kuralını aramak isabetli değildir. Zira karşı tarafın düzenlemesine bağlı belgeyi, davacı sigortalıdan beklemek hayatın olağan akışına da uygun değildir. 13. İşçilik alacakları davasında ücrete ilişkin tespitin, prime esas kazanç tespiti davasında dikkate alınması sorunu; Prime esas kazanç tespiti davası kamu düzeninden olduğuna göre kural olarak işçilik alacakları davasında saptanan ücret, prime esas kazanç tespiti davasında kesin delil niteliğinde kabul edilemez. Ancak bu işçi ile işveren arasında kesinleşmiş ve tahsil edildiğinde anılan ücret, fazla mesai, tatil ücret alacakları gibi alacaklarda sigorta primi kesintisi yapılarak kuruma ödeneceğinden, bir anlamda prime esas kazanç dolaylı olarak belirlenmiş olacaktır. Dolayısı ile unsur etkisi yaratarak kuvvetli(ciddi) delil niteliğinde kabul edilmesi kaçınılmazdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesi özetle; "1- DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE HMK 114/2 ve 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, " karar vermiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, prime esas kazanç ve hizmet tespiti davalarının birlikte açılabileceğini ve bu şekilde açılan davalarda kuruma başvuru şartının bulunmadığının bu nedenle mahkemenin tefrike ilişkin kararının da tefrik edilen prime esas kazanç yönünden devam edilen eldeki davada verilen davanın reddine dair kararın da eksik inceleme ile verildiğini, usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür....
Öte yandan, temyiz aşamasında inceleme mercileri farklı olan bu davaların birbirinden bağımsız sonuçlandırılmalarında hukuki istikrar ve kararlara olan güven bakımından da yarar bulunmaktadır. İşçilik haklarına ilişkin olarak kesinleşen hüküm, hizmet tespiti davasında sadece kuvvetli delil olarak değerlendirilmekte, davada taraf sıfatı bulunmayan SGK yönünden bağlayıcı olmamaktadır. Eldeki davada, davacının isteminin işçilik alacağı ile birlikte sigorta primine esas kazancın belirlenmesi istemine yönelik olduğu dikkate alınarak, öncelikle derece ve kademenin tespiti ile diğer işçilik alacaklarına yönelik istemlere ilişkin davanın tefrik edilmesi ve ayrı bir esas ile yargılama yapılması gerekirken, yargılamanın birlikte sürdürülmesi ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Sigorta primine esas fark kazanç tutarlarının tespiti istemine yönelik olarak ise, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 77. maddesidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, çalışma süresi ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....
, bu konuda açılmış işçilik alacakları davası var ve kesinleşmiş ise delil kabul edilmeli, dolayısı ile inandırıcı, ciddi deliller doğrultusunda ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmeli, ücretin işçinin yazılı onayı olmadan düşürüldüğü durumda ise yazılı muvafakati yoksa önceki yüksek ücreti esas alınarak prime esas kazanç saptanmalıdır. 2.Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.06.2020 tarih ve 2016/10-376 Esas, 2020/306 Karar, 09.07.2020 tarih ve 2016/21-904 Esas, 2020/554 Karar ve 16.07.2020 tarih ve 2016/10-2141 Esas, 2020/585 Karar sayılı kararları ile kabul edilmiştir. 3.Prime esas kazanç tespiti davası kamu düzeninden olduğuna göre kural olarak işçilik alacakları davasında saptanan ücret, prime esas kazanç tespiti davasında kesin delil niteliğinde kabul edilemez....
Davacının işten ayrılış olarak bildirilen 01.09.2010 tarihinde çalışma bildirimi bulunmamakla, 2010/08 ay fark sigorta primine esas kazanç olarak tespiti gereken tutar 5.259,46 TL olmaktadır. 5510 sayılı Kanumın 82. maddesinde, alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, asgari ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 7,5 katıdır....