Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E) Gerekçe: Taraflar arasında hizmet süresinin hesabı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davacının aynı Mahkeme nezdinde hizmet tespiti davası açtığı ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2014/16123 E - 2014/21033 K sayılı ve 23/10/2014 tarihli ilamı ile hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların birbirinden ayrı ve bağımsız olarak görülmesi gerektiği gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verildiği, bozularak gelen dosyanın Mahkemenin 2014/742 esasına kaydedildiği ve bozma ilamı doğrultusunda işçilik alacaklarına ilişkin davanın tefrik edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hizmet tespiti davasının sonucu beklenmeden, davacı iddiası doğrultusundaki bilirkişi raporu nazara alınarak karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, hizmet tespiti davasının sonucu beklenerek ve bu davanın sonucuna göre hizmet süresinin tespiti ile işçilik alacaklarının buna göre hüküm altına alınmasıdır....

    G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “ Ön İncelemenin Kapsamı ” başlıklı 137. maddesinde; “ Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır....

      GEREKÇE: Dava, hizmet ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir....

      Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtlan, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır....

        Hukuk Genel Kurulu'nun 2011/10-457 esas ve 2011/560 karar sayılı kararında da belirlendiği üzere; hizmet tespiti davaları ve kararlarının niteliği değerlendirildiğinde; hizmet tespiti davalarında aslında geçmişte var olan ancak kayıtlara girmemiş hizmetlerin tespiti istenmektedir. Yargılama sonunda verilen tespit kararı ile çalıştırılanların işe alınmalarıyla kendiliğinden doğan ve gerçekte var olan hizmet akdi ilişkisinin varlığının tespitine karar verilmekte, yeni bir hukuksal durum yaratılmamaktadır. Öte yandan, tespitine karar verilen süreler hizmetin geçtiği yıla maledilerek, Kurum kayıtlarına; yine, hizmetin ait olduğu yıl itibariyle geçecektir. Verilecek tespit hükmü ile, varolmayan bir hizmet akdinin kurulması söz konusu olmayıp, varolan ancak kayıtlara geçmemiş bir çalışma, ait olduğu yılda kayıtlara usulüne uygun olarak bildirilmiş gibi işlem görecek, kayıtlara geçmemiş süre ile, çalışma tarihindeki durum saptanarak hukuksallaştırılacaktır....

          Mahkemenin bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin, birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmesi ayrıca hizmet tespiti davası bakımından eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti iken talebin daraltılmasıyla sigortalılık başlangıcının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle hizmet tespiti talebi yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, sigortalılık başlangıcının tespiti yönünden ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Fıkrasında; “Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tesbit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sönundan başlayarak beş yıl içerisinde İş Mahkemesi’ne başvurarak, alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır” hükmü 01/10/2008 sonrası gerçekleşen çalışmalar yönünden hizmet tesbit davalarının ana dayanağını oluşturmaktadır. Taraflar arasında davacının davalı yanında gerçekleşen hizmet süresi yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır. 506 sayılı yasa mevzuatı ile yerleşen ve Yargıtay kararları ile esasları belirlenen hizmet tespiti davalarında, 5510 sayılı yasa mevzuatı da benzer hükümler içermektedir. Yerel mahkemece davacının çalışmasının hizmet akdinde dayanıp dayanmadığı ile ilgili olarak çok sayıda tanık dinlenmiştir....

              Dairemizin 11.02.2013 tarih ve 2010/45979 Esas, 2013/4777 Karar sayılı ilamı ile davacının aynı mahkemede açmış olduğu hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerekçesi ile yerel mahkemenin kararı sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra başka bir esasta görülmekte olan hizmet tespiti davası karara çıkarılmış ve bu karara göre de eldeki alacak davası sonuçlandırılmıştır. D) Temyiz: Bozma sonrası verilen karar yine süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. E) Gerekçe: Davacının açmış olduğu hizmet tespiti davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekçesi ile yerel mahkemenin kararı Dairemizce bozulmuştur. Mahkemece, hizmet tespiti davasının karara çıkarılmasının akabinde eldeki alacak davasının sonuçlandırdığı; Uyap'tan yapılan kontrolde hizmet tespiti davasında verilen kararın temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 10....

                Gerekçe: Davacının hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Davacının, sigortalı hizmet süresinin tespiti için Mersin 1. İş Mahkemesinin 2003/1219 esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığı, mahkemece verilen kararın davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından temyiz edildiği ve dosyanın temyiz aşamasında olduğu anlaşılmaktadır. Davacının davalı işyerinde çalıştığı süre ihtilaflı olduğuna göre, hizmet tespiti davası bu dava için bekletici mesele yapılmalı ve hizmet tespiti davasının sonucuna göre davacının hizmet süresi belirlenmelidir. Ardından işin esasına girilerek sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu