Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Iş Mahkemesi ise, davacının kadrolu memur olarak çalıştığı, taraflar arasında hizmet akdinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi davalıların da işveren sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; Davacı, davalıların mesai bitiminde kendisini zorla emniyet görevlileri nezaretinde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevkettiklerini, ancak hastane yetkililerince acil yatışı gerektirir bir bulgu tespit edilmediğini, bu durumun kendisini derinden etkilediğini ileri sürerek davalılardan manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacı, Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalışan kadrolu memur olup, davalılar da yine aynı Bakanlık bünyesinde çalışan doktorlardır. Davaya konu olayın olduğu dönemde davacı ile davalılar aynı sağlık ocağında çalışmakta olup, davalılar davacının amiri konumundadır....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi inceleme konusu karar, vekalet akdinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen hizmet akdinden kaynaklı alacak davası sırasında davalı vekili tarafından 13.02.2013 tarihli dilekçe ile "Delillerinin toplanmaması, talimatla beyanı alınması gereken tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçildiğinden Hâkimin tarafsızlığından şüphe duyulduğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Reddedilen Hâkim .... (125294)'ın, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından, "...işçi alacakları davasının basit yargılamaya tabi olduğundan, Hâkimin yargılamanın süresini kısıtlamaya yönelik çabasının ret gerekçesi olamayacağı..." gerekçesiyle talebin reddi ile H.M.K.'nun 42/4. maddesi uyarınca reddeden tarafın 500....

        Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen hizmet akdinden kaynaklı alacak davası sırasında davalı vekili tarafından 13.02.2013 tarihli dilekçe ile "Delillerinin toplanmaması, talimatla beyanı alınması gereken tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçildiğinden hâkimin tarafsızlığından şüphe duyulduğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Reddedilen Hâkim .... (125294)'ın, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından, "...işçi alacakları davasının basit yargılamaya tabi olduğundan hâkimin yargılamanın süresini kısıtlamaya yönelik çabasının ret gerekçesi olamayacağı..." gerekçesiyle talebin reddi ile H.M.K.'nun 42/4 maddesi uyarınca reddeden tarafın 500....

          Davacı bankanın harçtan muaf tutulmasına ilişkin 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 11.maddesi delaletiyle 4389sayılı Bankalar Kanununun 14/5-c fıkrasındaki yasal düzenlemenin bankacılık faaliyetinden kaynaklanan davalarla sınırlı bulunmasına rağmen, davacı bankanın hizmet akdinden kaynaklanan alacak iddiasına dayalı dava sonunda verilen kararın temyizi nedeniyle davacı bankadan peşin temyiz harcı ve temyiz yoluna başvuru harcının alınmasının gerekli olduğu ortadadır. Öte yandan 21.05.1985 gün ve 1984/5 Esas 1985/1 sayılı Y.İ.B.K'da harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz esas defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK'nun 434/3.maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işleminin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır....

            Davalı bankanın harçtan muaf tutulmasına ilişkin 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 11.maddesi delaletiyle 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14/5-c fıkrasındaki yasal düzenlemenin bankacılık faaliyetinden kaynaklanan davalarla sınırlı bulunmasına rağmen, hizmet akdinden kaynaklanan alacak iddiasına dayalı dava sonunda alınması gerekli yargı harçlarından davalının muaf olduğu gerekçesiyle sorumlu tutulmaması hatalıdır Harç kamu düzenine ilişkin olup yargı mercilerince resen dikkate alınacağından temyiz edenin sıfatı gözetilmeksizin bu husus bozma nedeni ise de yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, hizmet akdinden kaynaklanan alacakla ilgili olarak icra takibine konu edilen teminat senetlerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, iş hukukunu ilgilendiren davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 9.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 9.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" KARAR Taraflar tacir ve uyuşmazlık ticari satım akdinden doğan alacak davası olup, tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 7.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi ise; gemi adamının hizmet akdinden kaynaklanan taleplerinde görevli mahkemenin Denizcilik İhtisas Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 1. maddesine göre “Bu kanun denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk Bayrağını taşıyan ve yüz ve daha yukarı grostonalitonluk gemilerde bir hizmet akti ile çalışan gemiadamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanır” denilerek, Deniz İş Kanunu’nun kapsamı belirlenmiştir. Gemiler aracılığı ile yapılan deniz taşıma işleri ayrı bir yasaya tabi olduğundan 4857 sayılı İş Kanunu’nun kapsamı dışında bırakılmıştır. Gemi yabancı ülke bayrağı taşıyor veya gemi Türk bayraklı olsa bile yüz grostonlitonluk değil ise, bu gemide çalışanlar hakkında Deniz İş Kanunu uygulanmayacaktır....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, hizmet akdinden kaynaklanan ve eksik ödendiği iddia edilen kıdeme teşvik bedeli ve yolluk bedelinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin bulunmasına, hükmün Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş olmasına göre, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 24.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu