Taraflar arasında imzalanan Hisseli Gayrimenkul Satış sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde "İş bu sözleşmenin konusu Yalova İli Termal İlçesi Killi Orman Mevkii G22D14C2D pafta 424 ada 23, 25, 27 parsellerinin 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar." şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği (Y.13. HD. 21.6.2018 T, 2016/8215- 2018/6992 sy.k) anlaşılmaktadır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında ki sözleşmenin devre tatil değil hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, genel görevli mahkemelerin görevli olup, tesislerin kullanıma hazır bulunup davacının sözleşmeden cayma hakkının olmadığını savunarak, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; taraflar arasında imzalanan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve sözleşme kapsamında yaptığı ödemenin tazmini talebinden ibarettir. Sözleşme konusu Yalova Termal Akköy köyünde yer alan 424 ada, 23- 24- 26 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışının kararlaştırıldığı ancak tapuda davacı adına devrinin gerçekleştirilmediği anlaşılmıştır....
Davacı ile davalı şirket arasında 14.08.2013 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin konusunu teşkil eden tapunun davacıya devredildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf olmayıp; bu husus, mahkemenin de kabulündedir. Mahkemece, davacının ayıplı bağımsız bölümün davalıya idadesi şeklindeki talebinin tapu iptal ve tescil davasında çözümleneceğinden, açılan davanın yerinde olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki davacının bu davadaki talebi tapu iptal ve tescil değil, sözleşmenin iptaliyle, ayıplı mal nedeniyle davalıya ödediği bedelin tahsiline ilişkindir. Davacı, sözleşmeyi benimsemiş ise, ayıp iddiasının araştırılması da gerekir. Bu itibarla, eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin dava gibi değerlendirilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca mahkemece açılan davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir....
Taraflar arasında 22/06/2012 tarihinde 15.100,00 TL satış bedeli karşılığında Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalandığı sözleşmeye konu taşınmazın davacı adına tapuda 08/05/2014 tarihinde mesken nitelikli olarak (zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm) tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacı her ne kadar dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil talebinde bulunmamış ise de sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebi aynı zamanda tapu iptal talebini de karşıladığı zira sadece sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi talebine karar verilmesi halinde bu defa sözleşmeye bağlı olarak taşınmaz mülkiyeti kazanıldığından tapuya tescil edilen taşınmazın davacı üzerinde kalması ikinci bir ihtilafa neden olacaktır. Hal böyle olunca; sözleşmenin feshi ile birlikte tapu iptal ve tescili de zorunlu hale gelmiş olup, gayrimenkul aynına ilişkin talebi de içerdiği göz önünde bulundurularak HMK m.12 gereğince gayrimenkulün aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir....
hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ve 19/04/2018 tarihli protokol, 22/07/2018 tarihli ve AD01- 14214AA numaralı Hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ve 22/07/2018 tarihli protokol, 08/06/2019 tarihli ve 1 numaralı protokolün geçersiz olduğunun tespitine, müvekkili ile davalı firma arasında düzenlenen yukarıdaki 3 adet hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile protokollere istinaden davalıya satış bedeli olarak ödenen toplam 45.600,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesindeki savunmalarını tekrarla, davacı ile imzalanan sözleşme hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin tapu pay devrini içerdiğini ve tapu devri ile birlikte sözleşmenin geçerlilik kazandığını, bu durumda sayın mahkeme gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı hususunda bir inceleme yapmalıdır....
Mahkemece, 6502 sayılı Kanun'un 50/6. maddesine göre tüketici devre tatil sözleşmesinden 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkına sahip olduğu, tüketicinin hiç tatil yapmadığı ve fiili kullanım başlamadığı, bu kapsamda henüz fiili kullanım başlamadığından cayma süresinin başlamayacağı, sözleşmede belirtilen cayma hakkının devam ettiği, davacı lehine sözleşmeden dönmek için yasal şartların oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilerek yukarıda belirtildiği şekilde hüküm ihdas edilmiştir. Dosya kapsamı, tüm bilgi ve belgelerden; taraflar arasında 18.04.2018 tarihli TS01 – 5248 numaralı Terma City Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile 19.04.2018 tarihli TS01- 5248 A numaralı Terma City Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imza edildiği, sözleşme ile davacıya Yalova Termal ilçesi 424 ada 23,25,26 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışının yapıldığı, satış bedeli olarak 18.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Temyiz isteği, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasında taşınmaz tapu kayıtlarına konulan ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına ilişkin olup, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi dairemize ait değildir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,23.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici Mahkemesi ile ... 3. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - KARAR - Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul 7....
, 50,00 TL peşinat dışında 10.325,00 TL daha ödendiğini, tapu devri yapılıp senetlerin de müvekkiline iade edildiğini, tapu devrinin yapılmasının cayma hakkına engel olmadığını belirterek sözleşmenin iptali ile ödenen toplam 10.375,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....