Dava; davacının 09.01.2016 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile tapuda satış işlemleri tamamlanan taşınmaza ilişkin davacının sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle ödediği bedelin iadesine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Davacı ve davalı arasında 09.01.2016 tarihli harici hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi düzenlenmiş, 20/05/2016 tarihinde yapılan protokol ile davacının üyeliğinin 37. hafta iken ek ödeme ile 31. hafta dönemine geçiş yapıldığı, davacının Çorlu 7. Noterliğinin ihtarnamesi ile davalıya tebliği edilen 08.05.2016 tarihli fesih ihbarında bulunduğu ve sözleşmeyi tek taraflı feshettiği, davanın 16.11.2016 tarihinde açıldığı, taşınmazın 06.10.2016 tarihinde davacı adına tapuda tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacı her ne kadar davadan önce sözleşmeyi feshettiğini beyan etmiş ise de; davalıya feshi ihbarının yapıldığı 08.05.2016 tarihinden sonra 20.05.2016 tarihinde ek protokol yapılarak sözleşmeye devam etme niyetinde olduğu anlaşılmaktadır....
KARAR Davacı, davalı ile 28.05.2011 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladığını, toplamda 10.000,00 TL ödeme yaptığını, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile taşınmazların 31.12.2012 tarihine kadar teslim edileceğinin vaad edildiğini, ancak taşınmazların bugüne kadar teslim edilmediğini, ... 3.Noterliğinin 31.01.2014 tarih ve 00349 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeden caydığını ve ödediği bedelin iadesini talep ettiğini, ihtara rağmen bedel iadesi yapılmadığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen bedel olan 10.000,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1715 KARAR NO : 2023/407 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEBZE TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/463 ESAS - 2022/112 KARAR DAVA KONUSU : Taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi talebi KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil eden ile davalı arasında 30/07/2020 tarihinde Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin imzalandığını, 29.700,00 TL satış bedeline anlaşıldığını, 400,00 TL vekil eden tarafından sözleşmenin imzalandığı tarihinde davalıya verildiğini, 14.900,34 XX 157/08/2020 tarihinde davalının firma hesabına vekil eden tarafından yatırıldığını, 05/08/2020...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava, taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 5. Tüketici ve Bursa 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2018/22608 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptaline, takibin devamına, taraflardan T3 ile yapılmış olan dava konu YLVT0913 nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, taraflardan Termal Saray T6 A.Ş. ile yapılan YLVT0913A nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, taraflardan Termal Saray T6 A.Ş. ile yapılan YLVT0913AA nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, asıl alacak üzerinden hesaplanan 4.088,60 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine..." karar verildiği görülmüştür. Davacının dayanak yaptığı ve feshini istediği sözleşmelerin ikinci maddesinde istinaf talebinde bulunan davalı şirketin taşınmazının sözleşmelerin konusu olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından imzalanan sözleşmede taşınmazın malikinin T3 Tur.İnş.Tic.A.Ş olduğu sabittir. Davalının sağlayıcı sıfatının bulunduğu anlaşıldığından husumet yönünden yapılan itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, davacının huzurdaki davayı ikame etmesinde hukuki menfaat bulunmadığını, dava konusu sözleşme hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olup davacının cayma hakkı bulunmadığını, dava konusu sözleşmede en az 15 gün tatil hakkının öngörüldüğünü, devre tatil sözleşmesi niteliğine haiz olmadığını, nitekim dava konusu sözleşmenin Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan, resmi şekilde tapuda devir işlemlerinin yapıldığını, genel hükümlere tabi bir Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olduğunu, ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununun gayrimenkul satış sözleşmesinden cayma hakkına ilişkin herhangi bir hüküm barındırmadığını, cayma hakkı devre tatil sözleşmelerine ilişkin olup kapsamının Tüketici Kanunu ile belirlendiğini, nitekim feshi istenen Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi'nde de cayma hakkına yer verilmediğini, dolayısıyla bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda...
A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 27.04.2013 tarihli YLV2352 no lu devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve imzaladığı senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davalıdan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile devre mülk satın aldığını, ancak sözleşmeye konu dairelerin henüz teslim edilmediğini ileri sürerek 3 adet sözleşmeye ilişkin olarak ödediği 21.000 TL'nin güncellenmiş değerinin tahsilini istemiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı şirket arasında üç adet devre mülk sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin konusunu teşkil eden daireye ilişkin dönem irtifak tapusunun davacıya devredildiği husunda taraflar arasında ihtilaf olmayıp, bu husus mahkemeninde kabulündedir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; hisseli gayrımenkul satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesine yönelik olup ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile,taraflar arasında imzalanan 10/01/2016 tarih ve GA01- 0525 nolu sözleşmenin geçersizliğinin tespitine, davacı tarafından ödenen 10.850,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davacı adına kayıtlı tapu kaydı bulunmadığı belirtilmiş ise de davalı tarafça sunulan tapu kayıt belgesinde davacının eşi adına tapu kaydının yapıldığı iddia olunmaktadır. Dava konusu edilen taşınmazın Yalova İli sınırları içerisinde olduğu görülmüştür. Yargıtay 13....
Davalı, temlikname ve gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesinin tamamen birbirinden bağımsız olup sözleşme gereği edimlerini yerine getirdikleri gibi temliknamenin de bedelsiz olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının gayrimenkul değerleme ve satış vaadi sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, temliknamenin iptali yönündeki talebin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı taraf ile akdettiği gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesi ile temliknamenin feshi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiş, mahkemece yargılamada tesis edilen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir....