"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2.Tüketici ve ... 4....
DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ - BEDELİN İADESİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taraflar arasında akdedilen Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin feshi ile bu sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
A.Ş. tarafından gerçekleştirildiğini, taraflar arasında imzalanmış yasal şartları taşımayan birbirleriyle bağlantılı 7 adet hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin iptali ile, sözleşmeler kapsamında imzalatılan senetlerin iptali, sözleşmeler kapsamında imzalatılan senetlerin icra takibine konu edilmesinin mahkemece verilecek tedbir kararı ile engellenmesi ve borç altına sokan her türlü evrakın iadesine, tapuların iptaline, tarafından ödenen toplam 77.795 TL’nin ödendiği tarihten itibaren en yüksek avans faizi ile davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İşl. Tur. İnş. Paz. A.Ş.; davacı ile akdedilen sözleşmenin devre tatil değil hisseli gayrimenkul sözleşmesi olduğunu, bu nedenle cayma hakkının kullanılmasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı ... ve Dan. Hiz. Tic. A.Ş.; şirket ile davacı ile arasında imzalanmış bir sözleşme olmadığını, tarafına husumet düşmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Davalı ... İşl....
A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 21.04.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 21/04/2013 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, 6502 sayılı Yasanın 50. maddesinde öngörülen süre içinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu ...OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne ait ...ili ...ilçesi ... Mevkii ... Pafta ......
Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/373 E sayılı dosyasında müştekisinin dava dışı Nuran Matur ve davacı ... şüphelisinin davalı ..., dava dışı ... ve ... ... olduğu ve dolandırıcılık suçundan dolayı açılan davanın derdest olduğu, anılan dosyaların yargılama sırasında getirtilerek incelenmesinden anlaşılmıştır. Bu durumda, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali davası, hukuken geçersizliğinin tespiti niteliğindedir. Hem cebri tescil ve hem de sözleşmenin iptali davaları aynı satış vaadi sözleşmesine dayanmaktadır. Satış vaadi sözleşmesinin iptali davasında verilecek hüküm eldeki davayı etkileyeceğinden bu davanın bekletici mesele kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....
Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin sözleşmenin konusu başlıklı 2. maddesinde “İş bu sözleşmenin konusu Kuşadası ... Ticaret ... Şirketi’ne ait Yalova İli Termal İlçesi ... pafta 424 ada, 23, 24, 25, 26 ve 27 parsellerinin 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar” şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre tatil sözleşmesi olduğu, Kat Mülkiyeti’nde düzenlenen devre mülk şeklinde bir sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı 634 sayılı KMK’nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadi de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile TMK'nun 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir....
Palace Hisseli Gayrimenkul Sözleşmesinin" iptaline, bu sözleşmeye istinaden senetler karşılığı davacı tarafından ödenen toplam 18.260,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... Tur Org. Şirketi'nden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; temyiz edilmediğinden kesinleşen hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istemi ile temyiz edilmiştir. Dava dosyasında yer alan sözleşme maddeleri değerlendirildiğinde; sözleşmenin 2. maddesinde “İş bu sözleşmenin konusu ... OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne ait ... ili, ... ilçesi Killi Orman mevkii G22D14C2D pafta 3015 ada 4 ve 5 nolu parsellerinin 7/10920 hissesinin satışı, satış bedeli,teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerinin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar.” şeklinde yer alan düzenlemesiyle satışı gerçekleşen devre mülkün malikinin davalı ... Otel İşl. Tur. İnş. Tic....
arasında farklı tarihlerde hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi adı altında adi yazılı devre mülk sözleşmeleri düzenlendiğini, bu sözleşmeler kapsamında davacı T2'ın 38.300,00 TL ödeme yaptığını, 19/06/2017 vade tarihli 12.400,00 TL bedelli senet verdiğini, bu senedin ödemesinin yapılmadığını, davacı T1 ile davalı Termal Saray arasında farklı tarihlerde hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi adı aldında adi yazılı devre mülk sözleşmeleri düzenlendiğini, bu sözleşmeler kapsamında davacı T1'ın 22.840,00 TL ödeme yaptığını, değişik vade ve tutarlarda toplamda 11.250,00 TL bedelli senet verdiğini, bu senetlerin ödemesinin yapılmadığını, davalıların taşınmazların devir ve teslimini gerçekleştirmediklerini, davacıların yararlanamadığı kullanamadığı devre mülk için müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradıklarını, müvekkillerinin cayma hakkını kullandıklarını, toplam bedelin ve senetlerin iadesini içeren ihtarname keşide edildiğini belirterek; davacılar ile davalılar arasında imzalanmış olan...
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Hisseli gayrimenkul ve devre tatil satışlarında hisse, sadece üyeleri, RCI olarak adlandırılan ve bünyesinde müvekkil şirket tarafından satışı yapılan iş bu dava konusu tesis niteliklerini haiz on binlerce tesis barındıran değişim sistemine dahil etmek ve bir hafta tatil kullandırıldığını, davacı ile imzalanan sözleşmede yazılı hafta nitelik olarak belirlendiğini, belli bir daire ya da blokta kullandırılacağına ilişkin bir taahhüt bulunmadığını, sözleşmede tatil yapılacak haftanın hangi dairede hangi blokta kullanılacağı yazmadığını, sözleşmede belirtilen tesis ve davacının tatil yapma imkanına sahip olduğu başkaca tesisler davacının tatil yapabilmesi için halihazırda faal ve kullanıma elverişli olduğunu, müvekkilin taahhüdü tapu devri yapmak ve sözleşmede belirtilen niteliklerde bir tatil hizmeti sunduğunu, hukuka aykırı ve haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T9 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı, diğer davalı T10 ile imzaladığı Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin ve senetlerin iptali ile 13.350,00- TL'nin iadesi talebiyle huzurdaki davayı ikame etmiştir. yerel mahkeme hatalı değerlendirme sonucunda davanın kabulüne karar verdiğini, verilen karar usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, usule ilişkin itirazlar: davanın müvekkil şirket yönünden tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, huzurdaki davada Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin iptali talep edilmiştir. ancak, müvekkil şirketin dava konusu sözleşmede herhangi bir imzası veya kaşesi bulunmadığını, müvekkil şirket dava konusu sözleşmede veya hukuki ilişkide taraf olmadığından davacı taraf müvekkil şirket yönünden tüketici sıfatını haiz olmadığını, bu itibarla, sözleşmeye taraf olmayan fakat sözleşme nedeniyle husumet yöneltilen müvekkil şirket açısından söz konusu uyuşmazlık Tüketici Kanunu...