DAVA KONUSU : Limited Şirkette Pay Devrinin Tespiti ve Tescili KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı T3 davalı T5 Hiz.Tic.Ltd.Şti'nin kurucu ortakları olduklarını, müvekkilinin davalı şirketteki tüm hissesi olan 200 hisse payını Edirne 6....
Dava, limited şirket hisse devrinin tespiti ile tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Davacının, diğer ortak olan Raziye’ye hissesini noterden 18/03/2014 tarihinde devrettiği, devrin tescili için davalı şirkete noterden gönderdiği ihtarnamenin 04.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı ...’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından ... ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile limited şirket payının devri şartlarının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 595 inci maddesinde düzenlendiği, davacı, 25.01.2013 tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesiyle davalı şirket hisselerini, davalı ...’a devretmiş ise de karar defterinde söz konusu hisse devrinin yapılabilmesi için alınmış bir karar bulunmadığı, pay defterinde ise dava konusu hisse devrinin pay defterine işlenmediği, öte yandan pay devrinin kabulü, pay defterine kaydı ve ticaret sicilinde tescilinin yapılabilmesi için şirkete veya %50 pay sahibi feri müdahil ...'e noterden bir ihtar gönderilmediği, şirket ana sözleşmesine göre, şirketin diğer ortağının onayı olmadan hisse devrinin yapılamayacağı, feri müdahil, şirketin %50 ortağı ...'in, dava konusu pay devrine muvafakatının bulunmadığı, devrin yasal mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV....
ya devrettiğini, devir kararının tüm ortakların katılımıyla alındığını, hisse devrinin Ticaret Sicil Memurluğu'nca tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilanının yapılmadığını, halen şirket hissedarı olarak görüldüğünü, bu nedenle davalı şirketin vergi borçlarından sorumlu tutulduğunu ileri sürerek, hisse devrinin tescil işlemlerinin yaptırılması ve şirketteki devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarının ve buna bağlı olarak diğer borçlardan sorumlu olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, limited şirketlerde hisse devrinin şekil şartlarına tabi olduğunu, tescil ve ilan yapılmadığı için bu satış işleminin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Davalı şirket davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır....
Yine, TTK 595/2.m. gereğince asıl davalı Şirket tarafından dava konusu hisse devri ile ilgili olarak alınan bir pay devri ve Şirket pay defterine kaydedildiği yönünde bir delil de dosyamıza sunulmamıştır.Ancak hisseleri davacıdan devralan birleşen davalı ... ... davalı Şirketin müdürü olup hisse devri sonrasında devre onay verilmesi yönünde ortaklar kurulu kararı almak ve hisse devrini ticaret siciline tescil ettirerek TTK 595.maddesinde hisse devrinin geçerli olması için gerekli yasal prosedürün gereğini yerine getirmekle yükümlüdür. Birleşen davalı Şirket müdürüne keşide edilen ihtarname asıl davalı Şirketin adresine gönderilmiş olup ihtarname tebliğ edilememiş olmakla birlikte yasal 3 aylık süre içerisinde hisse devrine onay verilip verilmediği konusunda asıl davalı Şirket genel kurulu tarafından bir karar alınmadığı sabittir....
gereğince talep halinde işlem yapmak zorunda olduğu, eldeki davada davacının, hisse devrinin onaylandığına dair ortaklar kurulu kararı sunmadığı gibi TTK’nin 595/son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için şirkete başvuru yaptığına dair bir delil de ibraz etmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, 6102 sayılı Kanunun 598/2. maddesi gereğince davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, HMK’nin 114/1-h. hükmündeki dava şartının bulunmaması sebebiyle aynı kanunun 115/2. hükmü uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının 11/11/2008 tarih ve 18208 yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile hissesinin tamamının davalı T3 devrettiği, anonim şirketlerde çıplak payların devrinin adi yazılı sözleşme ile yapılması ve sözleşmenin alacağın temliki hükmünde olmasının yeterli olduğu, anonim şirketlerde hisse devrinin tescile tabi olmadığı, devrinin yazılı olmasının gerekli olduğu hisse devir sözleşmesinin noterde yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, T5 ki 200 adet hissesini 11/11/2008 tarihi itibariyle davalı T3 devrettiğinin ve yönetim kurulundan ayrıldığının tespiti ile ticaret sicile tescil ve ilanına karar verimiştir....
Naslı'ya muvazaalı şekilde devrettiği mallara ilişkin derdest davalar bulunduğunu, ana sözleşmenin 6.maddesi uyarınca diğer ortakların yazılı ön muvafakati alınmadan payın devredilemeyeceğini, ana sözleşme hükmünün tüm tarafları bağladığını, hisse devir sözleşmesinin ana sözleşmedeki bağlam kuralına aykırı olduğunu, hisse devrinin şirkete ihbarı için gönderilen ihtarnamenin şirket çalışanına tebliğ edilmediğini, muvazaalı işlem yapıldığını, hisse devrinin tarafın gerçek iradesini yansıtmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
nın devir sözleşmesinin kurye ile gönderildiğini savunduğu, davacının hisse devrinden sonra şirket faaliyetlerine katılmadığı, davalılara herhangi bir bildirimde bulunmadığı, dinlenen tanıkların hisse devrinin davacının bilgisi dahilinde olduğunu belirttiği, hisse devrinin davacının icra takibi borcunun davalı ... tarafından ödenmesi nedeniyle yapıldığı, şirkete ve davalı ...'ya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın esastan, davalı şirket ve İrem yönünden husumetten davanın reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacı hisse devir sözleşmeleri ile davalı şirket hisselerini 25/01/2013 tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesiyle davalı ...’a devretmiş ise de; karar defterinde söz konusu hisse devrinin yapılabilmesi için alınmış bir karar bulunmadığı, pay defterinde ise dava konusu hisse devrinin pay defterine işlenmediği, öte yandan pay devrinin kabulü, pay defterine kaydı ve ticaret sicilinde tescilinin yapılabilmesi için şirkete veya %50 pay sahibi feri müdahil ...'e noterden bir ihtar gönderilmediği, şirket ana sözleşmesine göre, şirketin diğer ortağının onayı olmadan hisse devrinin yapılamayacağı, feri müdahil şirketin %50 ortağı ...'en dava konusu pay devrine muvafakatının bulunmadığı, bu hali ile TTK’nun 520’nci maddesi hükmüne uygun bir devrin varlığından söz edilemeyeceğinden davacının davasının reddine karar verilmiştir....