Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından delil olarak dayanılan sözleşmede belirlenen 310.000,00-TL'nin sadece müvekkiline ait şirket hisselerinin devrine ilişkin olduğunu, araç devrinin hisse devrinden bağımsız olarak ve şarta bağlı şekilde düzenlendiğini, bu hususun Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinde daha öncesinde görülen davadan anlaşılacağını, araç devrinin müvekkilinin kardeşi ...... adına kayıtlı ....... plakalı araç üzerindeki rehnin kaldırılması ve bankaya olan borcun ifa edilmesi şartına bağlı olduğunu, bu edimin yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkiline ait aracın devrinin istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava konusu uyuşmazlığın şirket ortakları arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu anlaşıldı....

    İNCELEME VE GEREKÇE Talep , davacıların murisine ait davalı şirketteki 2018-2019 yılı kar payının tahsili, davalı ortağa yapıldığı iddia edilen haksız ödemelerin tespiti ile buna göre kar payı hesaplanarak tahsili, murisin şirketten olan alacaklarının tespiti ile tahsili, şirketin üçüncü kişilere kiralanan taşınmazlarının 2019 yılı kira bedellerinin murisin hissesi oranında tespiti ile tahsili, 02/05/2018 tarihli hisse devri bedelinin ödenmediği iddiasıyla tahsili, 02/12/2018 tarihli hisse devrinin devredenin fiil ehliyetinin bulunmadığı iddiasıyla hisse devrinin yoklukla ve mutlak butlanla malul olduğunun tespiti ile mirasçılar adına miras payları oranında pay defterine kaydedilmesi istemine ilişkin açılan esas dava içinde talep edilen ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararın istinafına ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

      yapılmak suretiyle hukuka aykırı bir şekilde yapılan müvekkiline ait hisse devrinin iptaline ve hisselerin müvekkiline iadesine müvekkilinin menfaatinin korunması bakımından ......

        Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/86 E. sayılı davanın açıldığını ve davanın derdest olduğunu, buna rağmen davalı ...’ın hisselerini 10.12.2015 tarihli hisse devir sözleşmesi ile ...’ye devrettiğini, EAJ Ltd. Şti’nin 11.12.2015 tarih 2015/3 sayılı Ortaklar Kurul Kararı ile devrin onaylandığını, yapılan hisse devri ve bunun genel kurulca onaylanmasının müvekkilini ızrar kastı taşıdığını, ...’ın devir yetkisi bulunmadığını, Tapu Kanunu hükümleri uyarınca yabancıların taşınmaz iktisabı sınırlamaya tabi olduğu için hisseyi devralan ...’nin davalılar ... hesabına hareket ederek hisseyi iktisap ettiğini, ortaklar kurulunca hisse devrinin onaylanmasının MK’nun 2. maddesine aykırı olduğunu, hisse devir bedelinin düşüklüğünün kanuna karşı hile ve muvazaayı ortaya koyduğunu ileri sürerek, davalı ... tarafından davalı ...’ye hisse devrine ilişkin sözleşmenin ve bu devrin onanmasına yönelik EAJ. Ltd....

          Davalı vekili söz konusu tedbir kararına itirazında, davacının davasının haksız olduğunu, müvekkillerinin imzasını taşımayan sözleşmeden sorumlu tutulamayacaklarını, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın gerçekleştirilen hisse devirleri karşısında verilen tedbir kararının haksız ve kanuna aykırı bulunduğunu, hisse devirlerinin davacının dayanak almış olduğu müvekkillerinin imzasını taşımayan ....08.2001 tarihli sözleşmeye göre değil tarafların karşılıklı olarak gerçekleştirmiş oldukları hisse devir sözleşmelerine dayandığını, hisse devir sözleşmelerinin herhangi bir şart ve mükellefiyet içermediğini, hisselerin her türlü hak ve vecibeleri ile birlikte müvekkilleri gerçek şahıslara ve davacının evlilik dışı çocuklarına devredildiğinin açıkça beyan ve kabul edilmiş olması karşısında devre konu hisselerden kaynaklı tüm gelir ve ödemeler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin de doğru olmadığını, bu kararın tek gelirleri hisse senetlerinden elde ettikleri gelir olan müvekkillerinin...

            Maddesinde şirketin fiilen faaliyetinin sona ermesi, şirketin borçlarını ödememe durumuna gelmesi gibi sebeplerin ortaklıktan çıkma sebebi olarak düzenlendiği, davacının ise sadece hisse devrine dayalı olarak ortaklıktan çıkma talep edildiği, başka bir haklı nedene dayanılmadığı, limited şirket pay devrinde noter huzurunda hisse devri konusunda ortakların alacakları karar ile hisse devri sözleşmesinin bulunması, hisse devri ile ortakların alacakları karararın ticaret sicilinde ilanı ve pay devrinin pay defterinde işlenmesi gerektiği, davacının hisse devri sözleşmesi ile hisse devri konusunda ortaklar kurulu kararını sunduğu, kesin sürede pay defterinin sunulmadığı, hisse devri ile hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının ticaret sicilinde ilan edilmediği, davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde davacının şirket ortağı olduğu, davacının hisse devri yolu ile hissesini devretmesinin dava yolu ile haklı sebeple çıkmaya neden olmadığı, davacının hisse devri dışında...

            Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin devir sözleşmesi tarihinden itibaren devrin gerçekleşmediği, onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Somut olayımızda yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca hisse devrinin geçerli olması için yasada belirtilen koşullar gerçekleşmediğinden açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Uyuşmazlık, dava dışı Ferit Aydiş'in davalıya yaptığı hisse devrinin usule uygun olup olmadığı, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olup olmadığı ve hisse devrinin iptaline karar verilip verilmeyeceği hususlarında toplanmaktadır. Dosya içeriğine göre, Mahkemece 13/10/2020 tarihli ara karar ile davalı Serdat Bayhan'ın diğer davalı Bacırtaş Batman ......

              Şti'ne gönderilen 26/04/2021 tarihli ihtarnamede hisse devrinin yapılması ya da bedelinin ödenmesinin talep edildiği, ... tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede ise , hisse devrinin ...Ltd. Şti'nin ileride bu hisselerin sahibi olması için yaptığını, devir bedelini de ...'ten aldığını, ...'in yetkilisi olan ...'ın yurtdışında olması nedeniyle bu işlemlerin ... tarafından yapıldığını, işlemlerin yapılış amacıyla ilgili tarafına gönderilen maillerden ve ödeme dekontundan bu durumun açıkça anlaşıldığını belirttiği görülmüştür. ...Ltd. ŞTi ve ....Ltd. Şti tarafından davacıya gönderilen diğer bir 03/06/2021 tarihli ihtarname incelendiğinde, söz konusu hisse devrinin ... yetkilisi ... adına yapıldığını, ...Ltd. Şti tarafından söz konusu hisse devrinin onaylanmayarak reddine karar verildiğinin belirtildiği görülmüştür. ...Ltd. Şti'nin sicil kaydı alınıp incelendiğinde, ...'ın şirketin tek ortağı ve yöneticisi olduğu, ...Ltd....

                GEREKÇE: Dava, anonim şirket hisse devri için ödenen bedelin, hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece görüşüne başvurulan mali müşavir bilirkişi 01/12/2014 tarihli raporunda; 27/12/2010 tarihli sözleşme kapsamında, 08/03/2011 tarihinde davacı ve gösterdiği kişilere devredilen şirketin %49 hisselerinin 20/05/2011 tarihinde tekrar davalılardan ... ve gösterdiği kişilere devrinin yapıldığının tespit edildiğini belirtmiştir. TBK nun 77-82.(BK'nun 61-66.) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geçersiz sözleşme ile ödenen bedelin iade edilmesi gerekir. Ödenen bedelin iadesi talep edilirken sebepsiz zenginleşme kurumunun en önemli özelliği olan "şahsilik prensibi" gereğince kime karşı ödeme yapılmış ise ancak o kişiden talep edilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu