Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu 7 günlük itiraz süresi hak düşürücü süre olup süreyi geçiren borçlunan artık menfi tesbit, istirdat gibi aynı konuda hiçbir mahkemede dava açması mümkün değildir. Çünkü 6183 sayılı Yasa'da İİK.'nun 72.maddesine koşut bir hüküm yer almamaktadır. 6183 sayılı Yasa İİK.'na nazaran özel bir yasa olup uygulama önceliğine sahiptir.Yargıtay HGK'nun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297,24.3.2004 gün ve 2004/10-164-170 sayılı kararları....

    Davalı vekili, borçtan kurtulanın dava dışı....olduğunu, bu nedenle husumetin takip borçlusuna yöneltilmesi gerektiğini, İİK.nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit, istirdat davası açma hakkının sadece borçluya ait olduğu, açılacak davanın davacısının borçlunun olması gerektiğini, üçüncü kişi olamayacağını, davacı ile takip borçlusu arasında organik bağ bulunduğunu, yapılan devir işleminin muvaazalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından yapılan ödemenin takip borçlusunun borcunu ifa niteliğinde olduğu, menfi tespit ve istirdat davasında davacı sıfatının takip borçlusuna ait bulunduğu, borcu ödemiş olan 3.kişinin takip alacaklısına karşı menfi tespit ve istirdat davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Düzenlemelerine yer verilmiştir. 28.11.1956 tarih ve 15/15 Sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı'nda, "... her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine..." gerekçesine yer verilerek, davanın açılmasına kadar gerçekleşen hukuki ve maddi vakıalara göre sonuçlandırılması gerektiği benimsenmiştir. Dava tarihi itibariyle davacı tarafından hisse devrinin onaylanması hususunda davalı şirkete bir başvurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. TTK nun 595 maddesine göre ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin hisse devrini onaylamayı reddedebilir. Davacının yargılama sırasında yaptığı hisse devrinin pay defterine işlenmesi talebi ortaklar kurulunca yasal üç aylık sürede red edilmiş olup, onaylanmamış olması nedeniyle devrin geçerli hale gelmediği, bu sebeple de pay devrinin pay defterine işlenmesi ve dolayısıyla tescili talebinin koşullarının oluşmadığı anlaşılmış olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

        Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 18.12.2018 tarihli ve 2017/3- 1526 E., 2018/1948 K., sayılı kararında da benimsenmiştir....

        Kök rapor tarihinden sonra İzmir 2.Noterliğinden 08.12.2021 tarihli yazı ekinde sunulan sözleşmelerin de şirket Yönetim Kurulu Kararlarının onaylarına ait olduğu tespit edildiği, Sayın Mahkeme tarafından İzmir 2.Noterliğine hitaben düzenlenen 08/01/2021 tarihli yazıda belirtilen HİSSE DEVİR SÖZLEŞME EVRAK ASILLARI VEYA BİRER ÖRNEĞİ dosyaya sunulmadığı, 30/06/2021 tarihli düzenlenen yazı ile ilgili notere belgelerin gönderilmesi için talep edilen 214,50 TL gönderilmesi hususunda talimat yazıldığı tespit edilmiş ancak dosyaya henüz gelen noter hisse devir sözleşmelerinin bulunmadığı, 08.12.2021 tarihli Kasaya Alma Tutanağı içinde mevcut belgelerin de yine hisse devirleri ile ilgili yönetim kurulu kararlarından oluştuğu, Davacının dava dışı ... ......

          Ek raporda özetle; asıl dava yönünden; davacının dava ---------- öncesinde ----duruma gelmiş olduğundan --------- ilişkisinin başlamadığı, mevzuata ----- değişikliği için davacının kaçak elektrik tüketimine ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği, kaçak elektrik tüketiminin dosya kapsamında mevzuata göre somut olduğu, davalı tarafından yapılan kaçak elektrik tüketim tespitlerinin yerinde olduğu, istirdat veya menfi tespit talebi yönünden davacının herhangi bir bedel talep edemeyeceği, birleşen dava yönünden, kaçak elektrik tüketimi tespiti ve buna göre belirlenen tahakkukun uygun olduğu, istirdat veya menfi tespit talebi yönünden davacının herhangi bir bedel talep edemeyeceği, asıl ve birleşen dava yönünden; davalı ----borçtan kesme işlemine ilişkin kendisine gelmesi gereken kesme bildirimini Mahkemeye sunmadığından ve davacıya ---- kesme bildirimi sunulup sunulmadığı da belli olmadığından, yapılan borçtan kesme işlemi ve sonrasında düzenlenen kaçak elektrik tüketim tutanakları...

            Dava, davacıların ... ve ... nolu çekler ile ilgili davalılara borçlu olmadıklarının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davalı ile dava dışı ......

              in dayısı olduğunu, senedin karşılıksız olduğunu bildiğini, müvekkilinin ... hakkında menfi tespit davası açtıktan sonra...'in müvekkili aleyhine bonoya dayanarak icra takibi yaptığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin ikametgahının ...'da olması sebebiyle yetkili mahkemenin ... olduğunu, müvekkilinin vekil sıfatı ile hareket etmesi sebebiyle husumetin yanlış yöneltildiğini, taraflar arasındaki protokol iptal edilmeden senetlerin iptail edilemeyeceğini, müvekkilinin davacıya devir konusunda yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını, fiilen hisselerin davacıya devredildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, senetlerin müvekkilinin elinde olmadığı için iptal davası açılamayacağını, iptali istenen 45000 TL'lik senedin sözleşmede bulunmadığını, teminat olarak alındığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                Noterliğinin 19.10.2009 tarih ve ...... sayılı düzenleme şeklindeki vekâletnamenin 6. sayfasında sözleşme yapmaya yetkili olduğu görülmüş olup, davacı taraf her ne kadar asıl davada hisse devrinin iptali ile devri mümkün olmaması halinde bedelinin ortaktan tahsili, birleşen davada irade sakatlığı nedeni ile hisselerin devrinin iptal edilerek pay defterinden silinmesi, hisselerin davacı adına tescili, pay defterine işlenmesi talebinde bulunmuş ise de; hisse devrinin muvazaalı olduğuna dair tanık anlatımları, mevcut bilgi ve belgeler ile taraf beyanları doğrultusunda her hangi bir emarenin tespit edilemediği, dava dışı ...'in, eşinin kendisine verdiği vekaletnameye istinaden davalı ...'...

                  a tapu devrinin yapılacağı, tapu çıkana kadar kooperatif hissesinin borçsuz şekilde devredileceğinin kararlaştırıldığı, İstanbul ... Noterliğinin 29.06.2009 tarih ve ... yevmiye nolu kooperatif hisse devir sözleşmesi gereğince de ... tarafından ...'a kooperatif hissesinin devrinin yapıldığı görülmektedir. Buna göre, taraflar arasın sözleşmenin varlığı ile hisse devir sözleşmesi konusunda ihtilaf bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu