WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir.'' hükmü çerçevesinde "para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında," şeklinde değiştirildiği, yine aynı Kanunun Geçici 1. maddesinde; ''Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır.'' hükmüne yer verilerek, zorunlu arabuluculuk müessesesinin menfi tespit davaları için 01/09/2023 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinin kararlaştırıldığı, bu kapsamda ticari mahiyetteki menfi tespit ve istirdat davalarının da zorunlu arabuluculuk müessesesine tabi tutulduğu ve arabuluculuk başvurusu yapılmasının dava şartı olduğu kararlaştırıldığı, dava dosyası incelendiğinde arabuluculuk son anlaşamama tutanağı...

    Noterliği tarafından düzenlenen kooperatif hisse devri sözleşmesi ile devraldığını ve hisse devrinin davalı kooperatife tebliğ ettirdiğini, müvekkilinin 08/02/2016 tarihli genel kurula katıldığını, ortaklığı devraldığını gösteren belgeyi genel kurula sunduğunu ve genel kurul yoklama tutanağını devralan ortak olarak imzaladığını, genel kurulda hükümet komiserinin ilgili sözleşmeyi teslim aldığını ve genel kurul tutanaklarına kaydettiğini, müvekkilinin oy kullanmasının engellendiğini ve eski ortak ...'a genel kurulda oy kullandırıldığını ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; hisse devrinin Kooperatife bildirimine ilişkin tebliğinin usulüne uygun yapılmadığını, kooperatif hisse devrinin Genel Kurul toplantısı esnasında öğrenildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki hisse devrinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığının, kareşi ... tarafından özel yetki içermeyen vekaletnameye dayanılarak davalılardan ....'ye devredildiğini, ...'nün de ...'nın boşandığı eşi olan diğer davalı ...'ya devir yaptığını, vekaletnamede yetki olmadığından hisse devrinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı ... adına olan ortaklık kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece, davalı Kurumun, davacının ortağı olduğu limited şirketin ... ayları arası prim borçlarından dolayı, davacıya tebliğ edilen ödeme emirlerinden hisse devir tarihinden sonraki dönem bakımından sorumlu olmadığı, önceki dönem bakımından sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de, davacının, limited şirket ortağı olarak sorumluluğunun belirlenmesinde; hisse devrinin 3.kişi konumundaki davalı Kurum bakımından hüküm ifade edebilmesi için, Ticaret Siciline tescil ile, Türk Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmesi yasa gereği olup, dosya içeriğinden, işbu hisse devrinin Ticaret Sicilinde tescil ve ilanı koşulunun davadan sonra 13.7.2010 tarihinde yerine getirildiğinin anlaşılması karşısında; davacının, ödeme emirlerine konu prim borcu ve ferilerinden 6183 sayılı Yasanın 35/1 maddesinde öngörülen biçimde sermaye hissesi oranında doğrudan doğruya sorumlu olduğunun ve düşünülmemesi isabetsizdir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/85 KARAR NO : 2022/68 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/01/2022 KARAR TARİHİ : 27/01/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin sermaye piyasalarında aracı kurum olarak faaliyet gösterdiğini ve yatırımcılara alım satıma aracılık ve saklama gibi çeşitli yatırım hizmetleri sunduğunu, davalı ...'...

            A.Ş. vekili; davacı ile davalı ... arasında imzalanan 15.08.2013 tarihli tutanağa göre şirket hisse devrinin müvekkili tarafından pay defterine kaydedilmesi üzerine şirket hisse devrinden tarafların vazgeçtiğinin tutanakla sabit olduğunu, ortada dava konusunun ve bir ihtilafın kalmadığını, tarafların birbirini ibra ettiğini, 15.08.2013 tarihli tutanağın dikkate alınmadığını ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl ve birleşen davalar, hisse devrinin tespit ve tescili, aksi halde istirdat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri. 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'in alacaklısından mal kaçırmak amacıyla ... parselde 1, 4, 5 ve 8 nolu bağımsız bölümlerdeki miras hisselerini 1.9.1999 tarihinde kardeşi davalı ...'e sattığını belirterek tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın süresinde açılmadığını, takip konusu senedin teminat amaçlı ve davacının oğluna verildiğini, davacıya borçları olmadığını miras hisse devrinin tüm mirasçıların muvafakatıyla ve bedelle yapıldığını açacakları menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Verilen önceki hükmün Dairemizce bozulması üzerine mahkemece, menfi tespit ve istirdat davasının reddine, birleşen Aydın 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/415 Esas sayılı dava dosyasındaki davanın kısmen kabulü ile davalıların icra takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin 368.50.-YTL. üzerinden devamına, fazlaya ilişkin ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dosya davacısı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Banka vekilinin temyizi, kararın vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı yönünden eksik ve hatalı oluşuna ilişkindir....

                  Kamu borçluları açısından 7 günlük sürenin geçirilmesi halinde menfi tespit davası açma hakkı bulunmamaktadır; ancak 3. kişiler bakımından menfi tespit davası açma süresi 6183 sayılı Kanunu 79. maddesi uyarınca 1 yıldır. Somut durumda Mahkemece, davacının kamu borçlusu olup olmadığı araştırılmalı, davacının kamu borçlusu olmaması halinde itiraz süresiyle bağlı olmadığı gözetilerek, açılan dava menfi tespit davası olarak kabul edilip davanın esasına girilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. "denilmiştir. Limited şirket ortaklarının kamu borçlarından sorumluluğunu öngören yasal düzenlemelerden biri de 6183 sayılı Yasanın 35. maddesidir. Somut olayda davacı sunduğu hisse devir sözleşmesi ve karar defteri fotokopisinde şirketteki hisselerini devrettiğini iddia etmiş, mahkemece bu hususta araştırma yapılmadan davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir....

                  Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder....

                    UYAP Entegrasyonu