Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ortaklar kurulu 19/02/2016 tarih ve 5 nolu kararı ile ... ve ... arasındaki şirket hisse devri işleminin kabulüne karar vermiştir. Usulüne uygun şekilde noterde düzenlenen Limited Şirket Hisse Devri ve hisse devrinin ortaklar kurulu tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen yine şirket yetkilileri tarafından Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına tescil edilmesi gereken bu karar uzun süre şirket yetkilileri tarafından yerine getirilmediği için davacı ... Ankara .... Noterliği'nin 08/01/2019 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesiyle hisse devrinin tescil ve ilan edilmesi istemiş, ihtarnamenin 10/02/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen hisse devrinin tescil ve ilanı yapılmadığı için mahkememizde yasal koşulları bulunan bu dava açılmıştır....

    GEREKÇE: Dava, Limited Şirket hisse devrinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ... 27. Noterliği’nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı sözleşmesi ile şirket ortaklarından ...’den 800 adet hisse, ... 27. Noterliği’nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı sözleşmesi ile şirket ortaklarından ...’dan 600 adet hisse devraldığını, devirlerin tescil edilmediğini, bunun üzerine ... 9. Noterliği'nin ...tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile devrin onaylanması talep edildiği ancak aradan geçen 3 aydan fazla bir sürede davalılar tarafından herhangi bir karar alınmadığını bu nedenle 6102 sayılı TTK'nın 595/7 maddesi gereğince davacıya ait hisselerin aidiyetinin tespiti ile ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde, babası ...'...

      Somut olayda işlemler gerçekleştiğine göre, davacının hisse devrinin tespiti talebi yönünden, hukuki yararın var olduğu kabul edilerek tespite karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15/05/2018 tarih 2016/11993 Esas 2018/3579 Karar sayılı ilamı)....

      Noterliğinin 19.01.2017 tarih ve 02685 yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile şirket ortakları davacılar T3, T1 ve T2'nun hisselerinin tamamını davalı Uğur Kılıç'a devretikleri, 19 Ocak 2017 tarihli Ortaklar Kurulu Karar Defterinde hisse devir kararının alındığı, kararın Ankara 57....

      ın ortaklık sıfatı bulunmadığını, ortak olmayan kişilerin sermaye arttırım kararına katılması nedeniyle sermaye artırma kararının geçersiz olduğunu ileri sürerek, 23.08.2006 tarihli hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararı ile ortaklığa alınanların pay defterine kayıtları olmadığından ortaklık sıfatlarının bulunmadığının tespiti ile yine ortaklık sıfatı olmayan kişilerin katılımıyla alınmış 01.05.2007 tarihli sermaye artırımı ile ilgili ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitini, şirket ortaklarının 23.08.2006 tarihinden önceki kişiler olduğunun ve o tarihteki pay oranının geçerli olduğunun hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar ve vekili, şirketin ortaklar pay defterinin kuruluşundan beri olmadığını, TTK'nin 520. maddesindeki pay defterine kayıt hükmünün pay defteri olmadığı için yerine getirilemediğini, hisse devri ile ilgili ortaklar kurulu kararının geçerli olmaması halinde sermaye artırım kararının da geçerli olmayacağını savunmuştur....

        Dosyada alınan bilirkişi raporu ve taraflarca sunulan uzman görüşlerinde de belirtildiği üzere "ağır kanuna aykırılık"hallerinde bölünme kararının butlanı söz konusu olabilecektir. Ancak ihlal ne kadar ağır olursa olsun bölünme kararı ----tescil edilip yeni bir şirket kurulduktan sonra butlanın tespiti davası açılıp bölünme işlerinin geriye döndürülmesine olanak kalmayacaktır. TTK 353/1 m.gereği anonim ortaklığın butlanına veya yokluğuna karar verilmez. Biran için bunun mümkün olduğu düşünüldüğünde de bu yöndeki talebin -----sahipleri yahut alacaklıları tarafından gündeme getirmeleri gerekir, davacı bu bölünme işlemi sonucu kurulan şirket olarak kurulumuna esas olan bölünme kararının hükümsüzlüğünü talep etme hak ve yetkisine sahip olmadığından davalıların davacının aktif husumetinin bulunmadığı yönündeki itirazı mahkememizce kabul edilerek davacının bölünmenin hükümsüzlüğünün tespiti yönündeki talebinin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....

          Yine davalı tarafça dosyaya sunulan Hisse Devrine ilişkin 06/04/1992 tarih ve 11 sayılı yönetim kurulu kararının incelenmesinde; anılan yönetim kurulu kararının 3 nolu bendi ile T1 sahip olduğu hisselerin tamamı olan 3960 adet hisseyi Georg Fr. Raum'a satıp devrettiğini bildirdiğinden, hisselerin devrine muvafakat edilmesine, pay defterine bu şekilde işlenmesine oybirliği ile karar verildiği ve kararının İsmail Fıçıcılar Ertugrul Tufran ve Georg Fr. Raum tarafından imza edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça şirkette sahip olunan hisselerin devredilmediği iddia edilmiş ise de, yukarıda özetlenen 06/04/1992 tarihli 10 ve 11 sayılı karar ile davacının davalı şirketin yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı ve sahip olduğu hissesini şirketin o tarihte ortaklarından olan Georg Fr....

          ye devredilmesi amacıyla aralarında akdettikleri 08.07.2014 tarihli ''Limited Şirket Esas Sermaye Devir Sözleşmesi'' uyarınca yapılan hisse devrine onay verilmediği ve kararın oyçokluğu ile alındığı, anılan kararda hisseyi devreden ...'ın muhalefetinin bulunduğu; işbu davada hisseyi devralan ...’nin hisse devrinin reddedildiği 20...2014 tarihli genel kurul kararının iptalini istediği, iptal davası açabilecek kişilerin pay sahipleri, yönetim kurulu ve yönetim kurulu üyelerinden her biri olduğu, dava konusu genel kurul kararının iptalini isteyen ...'nin davalı ...İç ve Dış Ticaret Limited Şirketinin hissedarı olmadığı, genel kurul kararında bu hisse devrinin görüşülüp bu devre onay verilmediği, hisseyi noter sözleşmesiyle devralan ancak şirketin hissedarı olmayan asli müdahil davacının genel kurul kararı iptali davası açma hakkının olmadığı gerekçesiyle aktif husumet ehliyeti yokluğundan talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

            İlk Derece Mahkemesince, davalı şirketin hisse devirlerinin onaylanmasına ve kabulüne ilişkin 13.11.2003 ve 28.11.2006 tarihli ortaklar kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği, hal böyle olmakla birlikte, davalı şirketin 25.09.2008, 25.11.2008, 23.03.2009, 23.02.2011 ve 08.07.2015 tarihli ortaklar kurulu toplantılarında şirket ortaklarının yapmış oldukları hisse devirlerinin görüşülerek karara bağlandığı, bu toplantılara ve kararlara davacının ve oğlu Hakan İnandı’nın bizzat katıldığının anlaşıldığı, davacı tarafça, bu kararların iptali ya da geçersizliğinin tespiti yönünde herhangi bir davanın açıldığının da ileri sürülmediği, bu durumda, her ne kadar davalı şirketin 13.11.2003 ve 28.11.2006 tarihli ortaklar kurulu kararları yok hükmünde olup geçersiz ise de, sonradan hisse devrine muvafakat koşulunun gerçekleşmiş olduğu, zira yasada muvafakat için bir şekil öngörülmemiş olup, muvafakatın yasada öngörülen nisapla alınmış bir ortaklar kurulu kararı biçiminde...

              a yapılan hisse devri ile ilgili olarak iflas idaresinin ve ticaret mahkemesinin verdiği yoruma yer bırakmayacak kesinleşmiş bir kararının olmadığını, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... esas 19.02.2017 tarih... karar sayılı genel kurul iptali kararının ve 20.06.2014 tarihli bilirkişi raporunun... tarafından ...'a yapılan devrin terekeye aktarılmadığını gösterdiğini, hisse devrinin yürürlükte olduğunu konusunda yine tereddüt bulunmadığını iddia etmiş; davalı ...'e iflas idaresince yapılan edimsiz pay devrinin yok hükmünde olduğunun tespitine, ortaklıkla ilgili bütün haklarının sona erdirilmesini, 16.09.2021 tarihinde yapılmak istenilen olağanüstü genel kurul toplantısının tedbiren durdurulmasını, ...'a yapılan devrin tanınmasına, ortaklığının tesciline ya da gerçek ortaklara ve ...'a genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu