Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafından davalıya hisse devri karşılığında ödenen 30.000 TL'nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

    a devrine ilişkin hisse devir sözleşmesinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline,davalı şirketin 11/04/2007 tarih ve 2007/1 sayılı pay devri konulu müdürlük kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile davalı şirketin 2 ortaklı olup ortaklarının ... ve ...olduğunun tespitine ve davalı...'ın ortak olmadığının ve pay defterindeki kaydının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      , sehven yazım yapıldığı, ticaret sicil kayıtlarının esas olduğu, yapılan devir işlemi ve iradesi hisselerin tamamına yönelik olduğunun belli olduğu, davacının şirket ortaklığından çıkması yönünden karşılıklı iradenin oluştuğu ancak pay devrinin Genel Kurulda onaylanması gibi kurucu işlemler ile, yeni üyenin pay defterine kaydı ve pay devrinin Ticaret Sicilinde tescil ve ilanı gibi müteakip işlemlerin yapılmadığı,anılan tarihler sonrası şirkete ait Genel Kurulların da yapılmadığı, şirkete ait ticari defter ve dayanağı kayıtların mahkememizce de celbedilmesine rağmen bu kayıtlara ulaşılamadığı, yapılan Limited Şirket hisse devrinin ticaret sicil kayıtlarına işlenmediği, pay defterindeki kayıtların da buna göre düzeltilip düzeltilmediğinin belli olmadığı, geçen süreye nazaran davalı şirkette muhatap bulunamadığı gibi dava ile yapılan tebligat üzerine de davaya cevap verilmediği, bu koşullarda davacı ...'...

        Şti'nin tüzel kişiliğinin mal varlığının tasfiyesi ve davaların sonuçlarıyla sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiği, talep edilen hisse devri tescili ve ilanı işleminin anılan mahkeme kararı gereğince gerçekleştirilemediği davacıya bildirilmiştir. Davacı yan Tasfiye Halinde .... Şti'nde ortaklar arasında hisse devri yapıldığını, şirket genel kurul kararıyla hisse devrinin kabul edildiğini, hisse devrinin tescili ve ilanı talebinin sicil müdürlüğünce gerçekleştirilmediğini, şirketin tam ihyası gerektiğini iddia etmiş, davalı yan ise .... Şti'nin daha önce açılan davada verilen ve kesinleşen karar ile tasfiyeyle sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiğini, hisse devrinin tescili ve ilanı talebinin tasfiye amacıyla bağdaşmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile ihya talebinin reddine, ticaret sicil müdürlüğünün hisse devrinin tescili talebinin reddi kararının iptaline karar verilmiştir....

          DELİLLER : - Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, - Davacının şirket ortağı olmasına dayanak olan hisse devir ve ortaklığa kabul kararları. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davadaki talep, davacının davalı şirketin ortağı olmadığının tespiti ile birlikte ortaklık sıfatını kazandıran işlemlerin ticaret sicil kayıtlarından çıkarılması istemine ilişkindir. Davacının iddiasına göre; davacının bilgisi dışında kimlik bilgileri kullanılarak Ankara ....Noterliğinin ... yevmiye nolu limited şirket hisse devir sözleşmesi ile dava dışı ....' ye ait 11 hissenin davacıya devri yapılmıştır. Davalı şirketin ortaklar kurulunun 17/07/2007 tarih ve 7 nolu kararı ile davacının hisse devir almasının kabulüne ve bu durumun pay defterine kayıt edilmesine karar verilmiştir. Bu şekilde davacı davalı şirketin pay sahibi olmuş ve halen de pay sahipliği devam etmektedir....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Kadastro sonucu ... İli ... İlçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 4.837,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 2/3 hisse ile davacı ..., 1/3 hisse ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın babası ... tarafından kendisine bağışlandığı ve babasının ölümünden sonra çekişmeli taşınmaz üzerine ev inşa ettiği, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı kardeşi ...’in miras payının olmadığı, taşınmazın müstakilen kendisine ait olduğu iddiasıyla taşınmazın davalı ... adına olan payın tapu kaydının iptali ile adına tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı, dava konusu taşınmaz üzerinde ortak muris ...’den gelen miras payı olduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur....

              Hisse devir kararının 31/12/2011 günü yapılmış olduğundan 6102 sayılı TTK’nın 595. maddesinin uygulanması hatalı olup, devrin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Somut olayda, hisse devrinin devrin yapıldığı tarihte yürürlükte olan mülga 6762 sayılı TTK'nun 520.maddesi gereğince usulüne uygun olarak hisse devrinin gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde taraflar arasında ihtilaf olmadığı gibi dosya arasında bulunan davacı şirkete ait sicil kaydının incelenmesi sonucu davalılar tarafından hisse devrinin yapıldığı anlaşılmıştır. Davalılardan ... ve müteveffa ... ve dava dışı ortaklar arasında 31/12/2011 tarihli hazırlanan kararın 2. Maddesi uyarınca, davalılar ... ve müteveffa ...'ın ... Şirketinde ki hisselerine düşen dört aracı bir ay içerisinde davacı ... Ltd....

                nun 1998 yılında vefatı nedeniyle müteveffadan miras payı oranlarında hisse alarak şirkete ortak olduklarını, davalı ... müvekkilinin babaannesi olup, müvekkili ile beraber muris ...'...

                  Hisse devir sözleşmesinde de, davaya konu hisselerin 400.000 TL bedelle tüm hak ve borçları ile davalıya devredildiği yazılı olup, her nekadar hisseleri devralan davalı, hisse devir bedeli yerine davacının şirkete karşı olan sermaye taahhüt borçlarını ödediği yönünde savunmada bulunmuş ise de, taraflar arasında imzalanan 30.12.2010 tarihli hisse devir sözleşmesinde, davacının şirkete karşı ödemekle yükümlü olduğu sermaye taahhüt bedelinin hisse devir bedelinden mahsup edileceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, işbu yazılı belge ve TTK'nın 419. maddesi karşısında davalının sermaye taahhüt borcunu devir bedeline mahsuben ödediği savunmasını kesin delillerle ispat etmesi gerekir....

                    a aslında şirket hisse devri noterde yapıldığını ama diğer kanuni prosedürlerin eksikliği nedeni ile hisse devir işlemleri tamamlanmamış olması neticesinde müvekkili ve diğer ortak ... arasında hisse devrine ilişkin karşılıklı davalar açıldığını, aslında ... tarafından hisse devri yapılmış olmasına rağmen diğer eksikliklerin nedeniyle hisse devrinin mümkün olmaması üzerine; davacı şirket tarafından İstanbul .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ... E. Sayılı dosya ile dava açarak müvekkili ...'a şirket devrine ilişkin verilmiş olduğu iddiası ile ... ada ... parseldeki taşınmazın davacı şirket adına tapuda tescil edilmesini talep ettiğini, İstanbul .......

                      UYAP Entegrasyonu