WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2020 NUMARASI : 2016/335 Esas 2020/723Karar DAVACILAR : VEKİLİ : DAVALILAR : VEKİLİ : DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 09/10/2017 KARAR TARİHİ : 06/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2023 Taraflar arasındaki menfi tespit, hisse devrinin iptali, istirdat istemine ilişkin asıl davanın, menfi tespit istemine ilişkin birleşen davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada davacıların davalı ...'a yönelik davasında davacı ... yönünden hisse devrinin iptali talebinin aktif husumet yokluğundan usulden reddine, diğer davacıların hisse devrinin iptali talebinin reddine, davacıların davalı ...'a yönelik menfi tespit talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacıların davalı ...'...

    olduğunu, gerekçede davanın menfi tespit olduğunun sonrasında istirdat davası olduğunun yazılmasının çelişki içerdiğini, kaldı ki menfi tespit talebi sonuçlandırılmadan davanın istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceğini de açık olduğunu, zira, öncelikle müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilmesinin gerekmekte olduğunu, bu sebeple işbu davanın ve dava ile öne sürülen taleplerin asıl amacının bu hususun tespiti olduğunun açık olduğunu, emsal nitelikte Yargıtay 11....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.......

      Dava; kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davası niteliğindedir. 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A maddesinin 1. fıkrası " (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." hükmünü içermektedir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 'Dava Şartı Olarak Arabuluculuk' başlıklı 18/A maddesinde ise "(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. (2) Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır....

        Dava; hisse devir protokolü uyarınca gerçekleşmeyen limited şirket hisse devri uyarınca verilen çekin bedelsizliği iddiasına dayalı olarak icra takibinden önce açılan menfi tespit davası niteliğindedir. Davalı vermiş olduğu cevap dilekçesinde davacı taraf ile yaptıkları şirket ortaklığı sözleşmesindeki imza ve kaşenin şirketlerine ait olduğunu, çekleri borçlu oldukları şahıslara vermeleri nedeniyle geri alıp davacıya iade edemediklerini, iadesi konusunda gereken çalışmayı yaptıklarını beyan ettiği görülmektedir. Taraflar arasında adi yazılı limited şirket hisse devrine ilişkin sözleşmenin yapıldığı, dava konusu edilen çeklerin de davacı tarafça davalı şirkete peşinat olarak verildiği, hisse devrinin gerçekleşmediği hususları ihtilafsızdır. Uyuşmazlık; söz konusu çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığına ilişkindir. Yine davaya konu edilen çek bedellerinin ödenmediği hususunda da bir ihtilaf yoktur. Davalı tarafın cevap dilekçesindeki beyanları HMK 188....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yaptığını, müvekkilinin davalıya takip dayanağı bonodan kaynaklı bir borcu bulunmadığını, takip dayanağı bononun davalıya şirket hisse devrinin yapılması için teminat olarak verildiğini, hisse devrinin yapıldığını, iade edilmesi gereken senedin iade edilmediğini, senedin bedelsiz olduğunu iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

            Diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin yüzde elli hissesi için ödenmesi kararlaştırılan meblağın şirketin tamamının gerçek değerinin çok üzerinde olması karşısında, dürüstlük kuralı gereğince söz konusu hisse devır sözleşmesinin geçerli sayılmayacağı ve davacının hataya düşürülmüş olduğunun kabulünün gerektiği, dava konusu bonoların ise hisse bedeli karşılığında verildiği, taraflar arasında bonoların düzenlenmesini gerektirecek başkaca hukuki bir ilişki bulunmadığı gerekçesiyle,davalılar ... ve ... hakkında açılan hisse devrinin iptali davasının kabulüyle 15.12.2004 tarihli hisse devrinin iptaline, davacının dava konusu bonalar nedeniyle davalı ...'a borçlu bulunmadığının tespitine, davalı ... hakkında açılan hisse devri iptali davası ile davalılar ... ve ... hakkında açılan menfi tespit davasının husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar ... ve ......

              Ancak, davalı vekili tarafından rücu talebine konu menfi tespit davası olarak açılan ayılı istirdat davasında, bu davanın davacısı tarafından davaya konu olan kaçak elektrik faturasının da istirdat davasının kabulünden sonra bu miktarı geri icra dosyasına yatırdığı ve ödeme yapılmadığı için rücu konusu alacaktan sorumlu olmadığı savunulmaktadır. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda da esas sayılı dosyasında yargılama sırasında 19.06.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile ödeme yapıldığının bildirildiği ancak ödemenin tarihinin belirlenemediği tespit edilmiştir....

                Mahkemece, toplanan deliller, tüm dosya kapsamına göre tasarrufun iptali davasının kabulü ile; ... İcra Müdürlüğünün 2011/498 sayılı dosyasındaki alacakla sınırlı olmak üzere ... ada, 5 parsel sayılı taşınmazdaki 5 no’lu bağımsız bölümde bulunan taşınmazda davalı ... tarafından diğer davalı ...’a 21.02.2011 gün ve 1939 yevmiye ile temlik edilen hisse üzerine haciz ve satış yetkisi tanınmasına, menfi tespit davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı (birleşen dosya davacı) ... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir....

                  Mahkemece davaya konu protokolde tespit edilen değer üzerinden yatırılması gerekli eksik harcın verilen süre içerisinde yatırılmadığından bahisle davanın HMK 150. maddesine göre açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili davanın menfi tespit davası olmadığını ve dava konusu belgenin iptali istemine ilişkin tespit davası olduğunu ileri sürmüştür. Menfi tespit davası İcra İflas Kanunu’nun 72inci Maddesinde düzenlenmiş olup buna göre; borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için açmış olduğu dava şeklinde tanımlanmıştır. İcra ve İflas Kanununun 72. Maddesi, icra hukuku bakımından borçlu durumuna düştüğü halde maddi hukuk bakımından aslında borçlu olmadığını ileri süren borçluya, “borçlu olmadığını genel hükümlere göre tespit ettirme” olanağı vermek amacıyla kabul edilmiştir. Madde, bu amaçla, borçluya iki olanak tanımıştır....

                  UYAP Entegrasyonu