Hukuk Dairesinin 28.01.2014 tarihli ve 2013/15909 E., 2014/1241 K. sayılı kararı ile; "...Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının kayden maliki olduğu 1522 parsel sayılı 33.875 m² miktarında tarla vasfındaki taşınmazı davalı ...'ya 5.7.2010 tarihinde satış yoluyla temlik ettiği, temlik işleminin hileli olduğu ileri sürülerek satıştan bir süre sonra 16.08.2010 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s....
Mahkemece, davanın ehliyetsizlik ve inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirildiği, ehliyetsizlik iddiasının dinlenebilir olmadığı, inançlı işlem iddiası yönünden de yazılı belgenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece, "…Dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayanıldığı anlaşılmaktadır…Somut olaya gelince; ehliyetsizlik iddiası yönünden yukarıda değinilen ilke ve düzenlemeler kapsamında bir araştırma yapılmış ve Dördüncü Adli Tıp İhtisas Kurulundan rapor alınmış değildir....
-KARAR- Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkin olup, her ne kadar mahkemece hak düşürücü süre gerekçe yapılarak davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı dava dilekçesinde kandırıldığını 23.11.2013 tarihinde öğrendiğini ileri sürmüş olup, bunun aksi davalı tarafından kanıtlanmış değildir. Bu durumda hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahsedilemez. Ne var ki, hile iddiası davacı tarafından kanıtlanmış değildir. Davanın reddedilmiş olması bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2013 NUMARASI : 2009/190-2013/383 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil veya tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.10.2015 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı T.. Ç.. ve vekili Avukat C. Y. ile temyiz edilen vekili Avukat E. U. E. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekâlet görevinin kötüye kulanılması hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir....
Öte yandan; diğer maddi hukuki işlemlerinde olduğu gibi ( TBK'nun md. 23 vd. ) hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatin feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi feragatin hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürülebilir. Keza, 6100 Sayılı HMK'nun 311. maddesi, " Feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir. " hükmünü öngörmektedir. Hal böyle olunca; mahkemece, feragatin hileye dayalı olduğu iddiasının hadise şeklinde ( 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 162....
Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davasının mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil talebine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde özetle, dava konusu 19 parsel numaralı taşınmazı hile ile baskı ve ilaçların etkisi altında iken davalılara devrettiğini, taşınmazın aslında oğlu İrfan’a ait olduğunu, muvazaalı olan satış işlemi nedeniyle davalılar adına kayıtlı tapunun iptali ile oğlu ... ... adına tescilini talep etmiştir. Davalı ... davayı kabul etmiş, davalı ... davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL MÜMKÜN OLMADIĞI TAKDİRDE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kredi kullanarak 36 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, banka ödemelerinde zorlanınca kefil olan davalının taşınmazın kendisine devri halinde banka borcunu ödeyeceğini söylemesi üzerine satış göstermek suretiyle taşınmazı davalıya devrettiğini, ancak banka borcunu ödemediği gibi taşınmazın bedelini de ödemeyerek kendisini kandırdığını ileri sürerek, hile hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalı, taşınmazın yetkilisi olduğu şirkete ait olup, satış suretiyle davacıya temlik edildiğini, satış bedelini ödeyemeyince geri kendisine devrettiğini, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleştirilerek görülen davalar, tapu iptali-tescil; taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Getirtilen kayıt ve belgelerden; dava konusu 82 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı iken, 25.06.2002 tarihinde ...'a satış yoluyla devredildiği; ... de bu taşınmazı 08.06.2005 tarihinde ...'e yine satış yoluyla temlik ettiği görülmektedir. Davacı ... vasisi ..., babası...'ye ait 82 parsel sayılı taşınmazın, babasının hileli yollarla kandırılması suretiyle üçüncü kişi konumundaki ara malik ... devrinin sağlandığını, ondan da kendisinin kardeşi olan davalı ...'e aktarıldığını ileri sürerek 2006/26 Esas sayılı eldeki dava ile tapu iptali isteğinde bulunmuş; ...'nin ölümünden sonra kızları olan ... ve ... tarafından dava sürdürülmüş; mahkemenin tescil davası açılması için süre vermesi üzerine açılan 2009/680 Esas sayılı tescil davası da eldeki dava ile birleştirilmiştir....
Dava, korkutma (ikrah) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olmakla; dosya içeriğine göre, davacı adına kayıtlı iken davalı ...'a devredilen çekişme konusu 155 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 54.634,01 TL olup temyize konu edilen bu miktarın Bölge Adliye Mahkemesinin 2023 karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. KARAR Açıklanan sebeple; Davalı ...'un temyiz dilekçesinin değer yönünden REDDİNE, Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalının alacağı olan 2.650 TL meblağlı senetten dolayı ... İcra Müdürlüğünün 2011/1221 E sayılı dosyası ile kendisi aleyhinde takip başlattığını, yapılan usulsüz tebligatlar ve işlemler neticesinde takibin kesinleştiğini, İİY 102/2 maddesi hükmü uygulanması gerekirken, 91.maddeye göre haciz uygulanmak ve yerine getirilmesi gereken yasal prosedür uygulanmadan davalının kötü niyetli davranarak taşınmazı satışa çıkarttığını ve gabin duygusu ile davranarak ele geçirmek kastı ile davrandığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....