Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince; iddianın içeriğinden ve ileri sürülüş biçiminden davada hile değil, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Vekalet görevinin kötüye kullanılma hukuksal nedenine dayalı olarak açılacak tapu iptal ve tescil davalarının herhangi bir hak düşürücü süre ve zaman aşımı süresine tabi olmadığı, vekil ile müvekkil arasındaki ilişkiden kaynaklanan tazminat davalarının ise ayın isteme hakkının ortadan kalktığı zaman başlangıcı olmak kaydıyla Borçlar Kanununun 126.maddesinde öngörülen 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğu kuşkusuzdur....
Mahkemece, tanık sözlerine dayanılarak ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal-tescil isteğinin reddine; hile ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinin ise ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine dair verilen karar Dairece “... öncelikle dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek temliki işlemde kullanılan vekaletnamenin düzenlendiği (03.07.2006) tarihte davacının hukuki ehliyete sahip olup olmadığının raporla saptanması, ehliyetsizliğin saptanması halinde davanın kabul edilmesi aksi halde vekalet görevinin kötüye kullanılmasına ilişkin yukarıda değinilen ilkeleri karşılayacak şekilde soruşturmanın tamamlanması ve ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir....
-KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ... ...’nin ... 2. Noterliğinin 15.03.2011 tarih ve 02947 yevmiye no’lu vekaletnamesi ile oğlu olan davalı ...’yi vekil tayin ettiği, mirasbırakana ait dava konusu 16 ve 30 parsel sayılı taşınmazların vekil ... tarafından 15.08.2014 tarihinde diğer davalı ...’e (davalı ...’nin bacanağı) satış yoluyla devredildiği, mirasbırakan ... ...’nin 19.10.2014 tarihinde ölümü üzerine geride mirasçı olarak davacı oğulları ... ve ... ile davalı oğlu ... ve dava dışı kızları....’nin kaldıkları anlaşılmaktadır....
İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı T1 Vekili özetle; Mahkemenin verdiği kararın doğru olmadığını,davacıların murisi Asiye Özmen’in hile ve sahte işlemlerle devir yaptığını,74 yaşında olduğunu,devir işleminin bilincinde olmadığını,satış işlemlerinde müvekkilinin murisine ait kimlik kullanılmadığını,iradesinin fesada uğratıldığını,müvekkilinin satış işleminden çok sonra haberdar olduğunu, mahkemenin gerekçesinin makul olmadığını,ödeme de yapılmadığını kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve hile ile iradenin fesada uğratılması hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde taşınmazların bedelinin iadesine ilişkin terditli taleptir. Mahkemece; davanın ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verildiği, kararın davacı T1 vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır....
Somut olayda, davacılar tarafından, davalılar aleyhine vekalet görevinin kötüye kullanılması ve hile hukuksal sebeplerine dayalı tapu iptal tescil talepli dava açılmış olup, açılan dava niteliği itibariyle taşınmazın aynına ilişkin bir davadır ve tedbir talep edilen taşınmazlarda, dava konusu olan taşınmazlardır. Hal böyle olunca tarafların haklılık durumunun yargılama sırasında toplanan deliller ile anlaşılacağı, tedbir talep edilen taşınmazların dava konusu olan taşınmazlar olması ve davanın taşınmazların aynına ilişkin bir dava olması ve 6100 Sayılı HMK'nun 389. ve devamı maddeleri birlikte değerlendirildiğinde tarafların hak ve menfaatlearinin birlikte gözetilmesi gerektiği tartışmasızdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2013 NUMARASI : 2010/407-2013/238 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .....l'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekâletnamenin hile ile alındığı ve vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı iddialarına dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 133 ada 11 parsel sayılı taşınmazın üzerine, dava dışı R. D.’den aldığı krediye teminat için ipotek koyma amacı ile davalılardan Erdem’e vekalet verdiğini, R.’la aralarındaki anlaşma gereği taksitleri öderken, verdiği vekaletnamenin kullanılarak taşınmazın önce davalılardan Ümit’e , ondan da diğer davalı A....
dan tahsiline ilişkin karar, Dairece; ‘’ Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukusal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. ...Somut olayda; davacının ehliyetli olup olmadığı yönünde hiç bir araştırma yapılmadan sonuca gidilmiştir. ...Hal böyle olunca, tarafların hukuki ehliyetsizlik yönünde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, davacıya ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kayıtları, reçeteler ve benzeri belgelerin getirtilmesi, ondan sonra 2659 sayılı Yasanın 7 ve 16. maddeleri uyarınca davacıyla birlikte dosyaAdli Tıp Kurumuna gönderilerek davacının vekaletnamenin verildiği tarihte ve akit tarihinde ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması, ehliyetsiz olduğu saptanırsa vasi tayini için işlem başlatılması, vasi tayin edildikten sonra vasi marifetiyle yargılamaya devam edilmesi, ehliyetli olduğunun saptanması halinde yukarıda sözü edilen ilkeler uyarınca, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasının...
Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/10/2008NUMARASI : 2008/445-2008/592 Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Serik 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.10.2007 gün ve 2006/327 E., 2007/450 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine onanmış, davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2.7.2008 gün ve 6343-8342 sayılı ilamı ile; (…Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal sebebine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında değinilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle davanın kabulüne ve hükmün onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Dosya içeriği ve toplanan delillerden 142 ve 192 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan tarafından dava dışı S. D..'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 02.05.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, mirasbırakandan vekaletnamenin hile ile alındığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir....
-KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacıların iddialarının sabit olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, vekalet görevinin kötüye kullanılması davaları miras bırakan adına ona teban açılan dava türlerindendir. O halde vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı böyle bir davada tüm mirasçılar adına iptal ve tescil istenilmesi yasal bir zorunluluk olup, olaya bu açıdan bakıldığında pay oranında dava açılması mümkün değildir. Bu durumda, davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olduğuna göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (6100 sayılı HMK.'nın geçici 3/2. maddesi gereğince) ONANMASINA, 14.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....