Hazine fazlalığı şerhi, kadastro tutanağının kesinleştiği tarihten sonra konulmuştur. Bu durumda, kadastrodan önceki sebeplere dayanıldığı söylenemez. Davacı-karşı davalı, davasında Hazine fazlalığının bulunmadığı, bu hususun kadastro tespiti sırasında kayda hatalı işlendiğini ileri sürerek terkin istememekte, diğer bir anlatımla kadastro öncesi hakkına dayanarak sicilin düzeltilmesini talep etmemekte, aksine sicil kayıtlarının hukuki dayanağının kalmadığını belirterek hazine fazlalığı şerhinin silinmesini istemekte, davalı- karşı davacı hazine ise, hazine fazlalığı şerhinin paya dönüştürülmesini talep etmektedir. Bu durumda, kadastro öncesi bir hakka dayanılarak açılan bir sicil düzeltme davasının varlığından söz edilemez. Şerhin tapu kaydı üzerinde süresiz olarak bırakılmasında tarafların bir hukuki yararı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TECSİL Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki miktar fazlalığının paya dönüştürülmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü. I. DAVA Davacı Hazine vekili, dava konusu taşınmazların geldisi olan 250 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde 2.750 m2'lik Hazine fazlalığı şerhi bulunduğunu, bu şerhin 30.12.1955 tarihli 1727 sayılı yazı ile idareye bildirildiğini, 250 ada l1 parsel sayılı taşınmazın 2.333 m2 lik kısmının İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kamulaştırıldığını ve İzmir 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/04/2017 tarihinde verilen dilekçeyle Hazine fazlalığının paya dönüştürülmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 05/07/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair kesin olarak verilen 18/06/2019 tarihli ek kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili; dava konusu İzmir ili, Gaziemir ilçesi, Sakarya Mahallesi 43574 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kaydında yer alan Hazine fazlalığı şerhinin paya dönüştürülmesini ve Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin hazine fazlalığının paya dönüştürülmesi davasının bekletici mesele yapılmasını, bu talepleri kabul edilmediği taktirde hazine fazlalığına isabet eden bedelin davalıya ödenmesi halinde oluşacak kamu zararının önlenmesi açısından taşınmazda bulunan miktar fazlalığının mahkemece yapılacak hesaplamaya dahil edilmesini, tescil hükmü kurulurken dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan hazine fazlalığı şerhinin korunmasına, hazine fazlalığı isabet eden bedelin davalılara ödenmemesine, bu miktar için ayrı bir vadeli hesap açılarak taraflarınca İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/157 Esasında açılan hazine fazlalığının paya çevrilmesi ve hazine adına tescil talepli dava sonuçlanıncaya kadar hesapta nemalandırılmasına karar verilmesini ve tescil hükmü kurulurken dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan hazine fazlalığı şerhinin korunmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki miktar fazlalığının paya dönüştürülmesi ve tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkin olarak açılan davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece verilen asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde asıl davada davacı- birleştirilen davada davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü. I. DAVA Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle, Foça İlçesi Gerenköy Mahallesinde bulunan dava konusu 6 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde fazlalık şerhi bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının beyanlar hanesindeki Hazine fazlalığının paya dönüştürülmesini istemiş, birleştirilen davanın reddini savunmuştur....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Asıl dava, Hazine fazlalığı şerhinin terkini; birleştirilen dava taşınmazın beyanlar hanesindeki miktar fazlası şerhinin paya dönüştürülmesi istemlerine ilişkindir. Davacı vekili; 12 ada 47 ve 48 parseller üzerinde bulunan hazine fazlalığı şerhlerin bedelsiz olarak terkinine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı birleştirilen davanın davacısı vekili; dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan hazine fazlalığı şerhi kesinleşmiş olduğundan davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile 12 ada 47 ve 48 parseldeki hazine fazlalıklarının paya dönüştürülmesini dava ve talep etmiştir. Mahkemece kadastro tutanaklarının 14/06/1956 yılında kesinleştiği, aradan geçen süre gözetildiğinde dava açma yönünde hak düşürücü sürelerin geçtiği gerekçesiyle asıl dava ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir....
Kadastro Kanununun 12/3 maddesinin uygulanmasına ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya döndüğümüzde; dava konusu taşınmazın 10.04.1944 tarihinde yapılan kadastro tespiti sonucu 167 ada 40 parsel no'su ile şahıslar adına tespit ve tescil edildiği, tapu kaydına da "2558 m2 fazlalık hakkında Defterdarlık ve İskan Müdürlüğüne 30.12.1948 tarihli ve 1618 no ile bildirilmiştir" şeklinde belirtme düşüldüğü, bu belirtmenin taşınmazın ifrazı sonucu oluşan dava konusu taşınmazın tapu kaydına "Hazine fazlalığı vardır" şeklinde aktarıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, davasında Hazine fazlalığının bulunmadığını, bu hususun kadastro tespiti sırasında kayda hatalı işlendiğini ileri sürerek terkin istememekte, diğer bir anlatımla kadastro öncesi hakkına dayanarak sicilin düzeltilmesini talep etmemekte, aksine sicil kayıtlarının doğruluğuna dayanarak Hazine fazlalığının paya dönüştürülerek beyan kaydının terkinini talep etmektedir....
Kadastro Kanununun 12/3 maddesinin uygulanmasına ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya döndüğümüzde; dava konusu taşınmaz 12.05.1944 tarihinde yapılan kadastro tespiti sonucu 180 ada 41 parsel nosu ile şahıslar adına tespit ve tescil edildiği, taşınmaz kaydına da "757m2 Hazine fazlalığı olup 05.10.1946 tarih 1347 no'lu yazı ile Defterdarlığa bildirilmiştir" şeklinde belirtme düşüldüğü, taşınmazın daha sonra ifraz ile 10410 ada 1 parsel numarası aldığı anlaşılmaktadır. Davacı, davasında Hazine fazlalığının bulunmadığını, bu hususun kadastro tespiti sırasında kayda hatalı işlendiğini ileri sürerek terkin istememekte, diğer bir anlatımla kadastro öncesi hakkına dayanarak sicilin düzeltilmesini talep etmemekte, aksine sicil kayıtlarının doğruluğuna dayanarak Hazine fazlalığının paya dönüştürülerek beyan kaydının terkinini talep etmektedir....
Kadastro Kanununun 12/3 maddesinin uygulanmasına ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya döndüğümüzde; dava konusu taşınmaz 21.01.1944 tarihinde yapılan kadastro tespiti sonucu 173 ada 13 parsel nosu ile şahıslar adına tespit ve tescil edildiği, taşınmaz kaydına da "585m2 Hazine fazlalığı olup 05.10.1946 tarihinde Defterdarlığa bildirilmiştir" şeklinde belirtme düşüldüğü, taşınmazın daha sonra ifraz ile 10190 ada 8 parsel numarası aldığı anlaşılmaktadır. Davacı, davasında Hazine fazlalığının bulunmadığını, bu hususun kadastro tespiti sırasında kayda hatalı işlendiğini ileri sürerek terkin istememekte, diğer bir anlatımla kadastro öncesi hakkına dayanarak sicilin düzeltilmesini talep etmemekte, aksine sicil kayıtlarının doğruluğuna dayanarak Hazine fazlalığının paya dönüştürülerek beyan kaydının terkinini talep etmektedir....
Temyiz Sebepleri Asıl davada davacı - birleştirilen davada davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, daha önce Hazine tarafından aynı konuda aynı bölgedeki komşu parseller hakkında açtıkları davanın kabul edildiğini ve bu kabul kararlarının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, kadastro sırasında çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağında ve tutanağın kesinleşmesi üzerine tapu kaydının beyanlar hanesinde Hazineye ait olduğu belirtilen miktar fazlalığının paya dönüştürülmesi, birleştirilen dava ise tapu kaydının beyanlar hanesinde Hazineye ait olduğu belirtilen fazlalık şerhinin terkini istemine ilişkindir. 2....