"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (...) tarafından reddedilen boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden, davalı-davacı tarafından ise; reddedilen boşanma davası ve diğer taraf yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının birden fazla erkekle ilişkide bulunduğu ve bunu bir yaşam tarzı haline getirdiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davalı davacı erkek vekili kadının asıl davasının kabulüne, kusura, velayete, haysiyetsiz hayat sürme ve şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davalarının kabul edilmemiş bulunmasına, tazminat taleplerinin reddine, aleyhe hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik olarak Davacı davalı kadın vekili tarafından ise ; tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile kusur belirlenmesi açısından Hükmü istinaf etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma, erkeğin birleşen davası ise, zina, haysiyetsiz hayat sürme ve şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma ve eki niteliğindeki istemlere ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2020/462 ESAS-2021/778 KARAR DAVA KONUSU : Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların 1995 yılında evlendiklerini, evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, davacının ilk evliliğinden iki çocuğu, davalının ise diğer evliliklerinden üç çocuğu bulunduğunu, davacının evlendikleri tarihte Korkuteli ilçesinde büyük baş hayvancılık işleri ile uğraştığını, haftanın 3- 4 günü ilçede olduğunu ,diğer günler de ise Antalya da eşinin yanında kaldığını, davacının bir gün Korkuteli 'ne gideceği zaman Güllükte bulunan evlerine uğradığını, burada tanımadığı iki adamın kiracı olarak kaldıklarını, evi kendilerine davalının kiraladığını söylediklerini, davalıyı nereden tanıdığı sorduklarında ise kiracılardan birinin davalı ile fahişe olması sebebi ile tanıştıklarını, ilişkilerinin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle) davasında (TMK m.163 ) davalı vasisi tarafından; velayet yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 163. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle) davasında (TMK m.163 ) davalı vasisi tarafından; velayet yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 163. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur....
Davacı vekilinin davalının haysiyetsiz hayat sürdüğünün ispatlandığı yönündeki istinaf başvurusunun incelenmesinde; dava dosya içeriğine, dosyadaki yazılara göre, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davasının reddi kararının doğru olduğu, davalı karşı davacının davranışlarının sadakatsizlik niteliğinde kaldığı, davacı karşı davalının haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davacı tarafın TMK'nın 163. maddesine dayalı boşanma davasının reddi yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. TMK'nın 166/1. maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl dava haysiyetsiz hayat sürme (MK 163 md.), karşı dava ise pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine (MK 162 md.) kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....
Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 4721 sayılı Kanun'un 163 üncü maddesindeki haysiyetsiz hayat sürme konusuna hiç değinilmediğini, davalı erkeğin cezaevine girmeden önce kadına şiddet uyguladığı, davacı kadının ve çocuğun geçimine yönelik hiçbir çaba göstermediği ve kadının ailesinin yanına yerleşmesine göz yumarak haysiyetsizce bir hayat sürdüğünü, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin resen inceleme ilkesini gözardı ettiğini, eğer re'senlik ilkesi göz ardı edilmeseydi erkeğin kadına şiddet uygulaması, davalı erkeğin ekonomik yardımda bulunmaması, kadının kök ailesinin yanına taşınmak zorunda kalması sebeplerine dayanarak evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi nedeniyle boşanma karar vermesi gerektiğini, verilen kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Dava, zina, pek kötü ve onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince, davacı tarafın muhtıraya rağmen gider avansını yatırmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesince, dava dilekçesindeki adli yardım talebi, tensiben reddedilmiş, adli yardım talebinin reddine ilişkin ayrı bir karar yazılmadığı gibi talebi reddedilen davacının itiraz hakkı olup olmadığı hususu konusunda da karar verilmemiş, tensip evrakı davacı tarafa tebliğ edilmemiştir. Tensipten sonra düzenlenen 03.10.2019 tarihli muhtıra ile adli yardım talebinin reddedildiği belirtilerek harç ve avansların yatırılması için davacıya kesin süre verilmiş, kesin sürede muhtıra gereğinin yerine getirilmemesi halinde sonuçları ihtar edilmiştir....
sürme" sebebine (TMK m. 163) dayalı açtığı boşanma davasının ise haysiyetsiz hayat sürmenin varlığından söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için; eşin, sosyal hayatta toplumun genel değer yargılarıyla çatışan, olumsuz nitelikte kabul edilen davranışının süreklilik göstermesi ve bu davranışın diğer eş için birlikte yaşamayı ondan beklenemez hale getirmesi gerektiği ,davalı /davacı kadının haysiyetsiz hayat sürdüğüne ilişkin yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı" gerekçesi ile erkeğin asıl davasının reddine davacı/davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine , karşı davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, karşı davacı lehine 8.000,00 er TL maddi ve manevi tazminata ve aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası bağlanmasına ilişkin hüküm kurulmuştur....