WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yapılan ve toplanan delillerden, davalı erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davalının eşine yönelik bu eylemleri pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış oluşturur. Bu bakımdan, mahkemenin ret gerekçesi yasal değildir. Yasanın 162. maddesinde yer alan boşanma sebebinin oluştuğu dikkate alınarak davacı kadının davasının kabulü gerekirken, reddi doğru bulunmamıştır. İlk inceleme sırasında bu hususun gözden kaçırıldığı anlaşılmakla, karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 28.06.2016 tarih 2015/19370 esas, 2016/12515 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekilinin sunduğu 04/11/2019 tarihli harçlandırılmış dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkilinin resmi olarak evli bulunduklarının, davalının dava açıldığı günden beri müvekkiline darp, sözlü ve fiili şiddet uyguladığının, bu nedenden dolayı uzaklaştırma kararı aldığının, taraflar arasında anlaşmazlıkların olduğunun, davalı taraf müvekkilini zorla evden attığının, davalının müvekkile karşı küfür ve hakaretler ettiğinin, maddi ve manevi, yoksulluk nafakası, tedbir nafakası taleplerinin olduğu anlaşılmıştır. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışlar nedeniyle boşanmalarını talep ve dava etmiştir....

    Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulüne, kusur tespitine, kadının reddedilen zina, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedenlerine dayalı boşanma davalarına, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarına yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarına, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadığı ve delillerin usulüne uygun olarak incelenmeden reddedildiğini ileri sürmek suretiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Taraf vekilleri; 06/11/2020 tarihli dilekçeleri ile istinaf taleplerinden feragat etmişlerdir....

    Davalı -davacı taraf istinafa cevap dilekçesinde, davacı-karşı davalı tarafın istinaf taleplerinin usul ve esastan reddine, kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, karşı dava, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davalarıdır....

    Başka bir ifade ile zina, hayata kast, pek kötü davranma veya ağır derecede onur kırıcı davranışla karşılaşan eş, dilerse bu özel sebeplerden birine ya da bir kaçına, dilerse genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi, özel ve genel nitelikte sebeplerinden ikisine birlikte dayanarak da boşanma talep edebilir. Bu son halde, kanundaki özel boşanma sebebi ispatlanmış ise, af veya dava hakkının düşmesi gibi bir durum da söz konusu değilse, özel sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmek gerekir. Davacı-karşı davalı (koca)'nın; birden fazla kadınla cinsel ilişkide bulunduğu, bu kadınlarla yatlarda ve barlarda sık sık birlikte olduğu; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu hususlar sabit kabul edilmiştir. Gerçekleşen bu eylemler “zina” niteliğindedir....

      DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, alkol ve uyuşturucu kullandığını, hakaret ettiğini, eşinin aracına arkadan ateş açarak hayatına kast ettiğini, cinsel suç işleyerek haysiyetsiz hayat sürdüğünü, eşine ve çocuklara iftiralar attığını, onları rahatsız ettiğini, kazancını çocuklarına harcamak yerine savurganlık yaptığını iddia ederek tarafların zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....

        Davacı, davalının bulunmadığı 1.7.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında hayata kast ve pek kötü davranış nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, ayrıca evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak da boşanma talebinde bulunduklarını belirtmiştir. Bu durumda davacının TMK 166/1 dayalı boşanma talebini, iddia ve savunmanın diğer tarafın muvafakati aranmaksızın, serbestçe değiştirilip genişletilebileceği yargılama kesitinde ileri sürdüğünün kabulü gerekir. Bu bakımdan davacının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı usulen geçerli bir boşanma davası mevcuttur. O halde, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası değerlendirilerek bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, böyle bir dava olmadığı gerekçesi ile değerlendirme yapılmaması doğru değildir....

          GEREKÇE : Davanın konusu TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dosya kapsamı, toplanan deliller ve gerekçeli karar içeriği dikkate alındığında mahkemece davanın TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davası olarak değerlendirilip karara bağlandığının anlaşılması karşısında, tensip tutanağı ve gerekçeli karar başlığında dava sebebinin hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış olarak gösterilmesinin maddi hatadan kaynaklandığı kanısına ulaşılmıştır....

          arasında sözlü tartışma çıktığını, erkeğin kadını dövdüğünü, odaya giren erkeğin annesinin de kadına sataşıp tokat attığını, tarafların karakolluk olduklarını, kadının eşinden ve annesinden şikayetçi olduğunu, bu olaylar sonrası ailesinin yanına gidip hayatına kast edilmesinden korktuğu için onlarla yaşamaya başladığını, 12/05/2020 tarihinde erkeğin kadını telefonla arayarak hakaret ve tehdit ettiğini, bu olay sonucu kadının suç duyurusunda bulunduğunu iddia ederek, öncelikle TMK'nun 162. maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış sebebi ile tarafların boşanmalarına, aksi kanaat halinde TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca genel geçimsizlik nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, davacı yararına aylık 500TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile boşanmanın eki niteliğinde 10.000TL maddi, 20.000TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....

          Kusur durumları nazara alındığında davalının kusurlu eylemleri hayata kast, pek kötü onur kırıcı davranış mahiyetinde olmadığından iş bu özel sebebe dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş olup, tarafların evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davalı kocanın tam kusurlu olduğu kanaatine varılarak, tarafların çekilmez hale gelen evliliğin devamında taraflar toplumsal açıdan korunması gerekli hukuki fayda kalmadığı anlaşılmakla tarafların boşanmalarına karar verilmiştir." gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının Hayata Kast ve Pek Könü Onur Kırıcı Davranış Sebebi ile açılan boşanma davasının REDDİNE, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Müşterek çocuklar YILDIZ, EYLÜL NEVAL ve MEHMET ŞERİF'in velayet haklarının DAVACI ANNEYE TEVDİİNE, Küçükler ile baba arasında ŞAHSİ MÜNASEBETİNİN TESİS ve DEVAMINA, Müşterek çocuklar Yıldız ve Eylül Neval için hükmedilen dava tarihi olan 12/11/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 150,00'...

          UYAP Entegrasyonu