Sigorta A.Ş. aracılığı ile...Yaşam Sigortası adı altında...Hayat Sigortası yaptırdığı, poliçe; sigortalı 25 yıl süreyle sistemde kalması halinde emeklilik teminat, rizikonun gerçekleşmesi durumunda ise vefat teminatı, hastalık teminatı veya kazaen maluliyet teminatları şeklinde, menfaattara ödenecek tutarlar gibi ek teminatlardan oluştuğunu, Poliçe süresince vefat rizikosu veya diğer rizikolar gerçekleşmediğini, 01.01.1998 başlangıç tarihli sözleşmeye 25 yıl belirlenen şekilde ödeme yapıldığını, 25 yılın sonunda sisteme girerken belirtilen “ayrılma halinde” ödenecek tutar ilgili sigorta şirketinden talep edildiğinde,......
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı; 22/03/2008 tarihinde vefat eden eşi ...’ın ....'...
bu kredinin Vakıf Emeklilik tarafından yaptırılan hayat sigortasından karşılandığını, şirket tarafından murisin daha önceden kalp rahatsızlığı bulunduğu ve bu hususun sağlık beyan formunda kendilerine beyan edilmediğinin iddia edildiğini, kalp rahatsızlığı hastalığının muris tarafından gizlendiği ve rizikonun murisin bu rahatsızlığını gizlemesinden kaynaklandığının ispat yükünün davalı sigorta şirketine düştüğünü, her ne kadar ölüm belgesinde hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalık olduğu belirtilmişse de son dönemde murise lenf kanseri tanısının konulduğunu, bu tanının konulmasından itibaren bir ay bile geçmeden murisin vefat ettiğini, müvekkilinin kalp hastası olduğu kabul edilse dahi poliçe evrakının incelenmesinde hastalıklar kısmında yer alan boşlukların önceden matbu hayır olarak bilgisayardan işaretlendiğinin, bankanın bu husus nedeniyle kusurlu olduğunun sabit olduğunu, krediden kaynaklı bakiye borcun hayat sigortasından ödenmesinin gerektiğini ileri sürerek davanın kabulüne,...
Somut olayda davacılar, davalı bankadan konut kredisi kullanan ve bu sırada hastalığı sebebi ile vefat eden kişinin mirasçılarıdır. Miras bırakan dava dışı bankadan konut kredisi çekerken, dava dışı banka ile anlaşmalı olan davalı ... şirketi ile hayat sigortası da imza ettiği anlaşılmaktadır. Davacılar, miras bırakanları vefat ettiği halde davalı ... şirketinin kendilerine vefat tazminatı ödemediğini iddia ederek, konut kredisi sözleşmesi ile birlikte imza edilen hayat sigortası sözlşmesi uyarınca davalı ... şirketinden ölüm tazminatı talep etmektedirler. Her ne kadar davacıların murisi ile dava dışı banka arasında tüketici hukukundan kaynaklanan bir işlem bulunuyor ise de, davacıların murisi ile davalı ... şirketi arasında bir tüketici işlemi bulunmamaktadır....
Somut olayda; davacılar vekili, davacıların murisinin vefat ettiğini belirterek, muris ve davalı sigorta şirketi arasında düzenlenen hayat sigortası poliçesi kapsamında,... için 16/08/2011 tarihinde ödenmesi gereken 94.833,75TL'nin, ... için 31.611,25TL'nin 16/08/2011 tarihinden 16/04/2020 tarihine kadar değişik oranlarda TCMB avans faiz oranı ile tespit edilerek tahsilini talep etmektedir. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı davacıların murisi ile yaptığı hayat sigorta sözleşmesidir. Buna göre davacıların mirasbırakanı tüketici konumunda olup, davalı sigorta şirketi ile aralarında aktedilen sigorta sözleşmesinin bir tüketici işlemi olması ve tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekli olduğundan, HMK'nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK'nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacıların murisi olan... vefatından önce 20.12.2010 tarihinde .......'den 20.12.2010 tarihli sigorta edildiğini, davacıların murisi krediyi çektikten sonra 11.04.2011 tarihinde vefat ettiğini, ancak davalı sigorta şirketinin noter kanalıyla ihtarname gönderilmesine rağmen kredi sigortasından kaynaklanan borcunu davacılara ödemediğini, ....sayılı dosyası ile söz konusu alacak davasının davacıların lehine sonuçlandığını ve borcun davalı tarafından ödendiğini belirterek davalının borcunu zamanında ödememesi nedeniyle davacıların uğradığı maddi zarar 20.697,99 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davacıların murisi ...'un dava dışı bankadan 13.03.2013 tarihinde kullandığı ihtiyaç kredi nedeniyle davalı sigorta şirketi ile hayat sigortası yapıldığını, davacıların murisinin 26/06/2014 tarihinde ölümü üzerine ödeme talebinde bulunulmasına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek vefat teminatının (21.575,00 TL) talebin reddedildiği tarih 21/08/2014 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, yenilenmeyen hayat sigortasından kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti ile yapılan ödemenin iadesi isteğine ilişkin olup, davalı banka, müteveffaya kullandırılan kredi sırasında hayat sigortası yapıldığını ancak biten hayat sigortası poliçesinin 70 yaş uygulaması nedeni ile yenilenmediğini, dolayısıyla vefat anında hayat sigortasına tabi olmadığını, müşterinin kayıtlı telefon numarasına "kredi hayat sigortalarında yaş ve sigorta süresi toplamı 70 yaş olarak belirlendiğinden, poliçeniz 26.04.2014 tarihinde sona erecek, yenilenmeyecektir" mesajı atılarak durumun bildirildiğini belirterek davanın reddini dilemiştir....
ın kaza sigortasının olduğu, sigorta kapsamında geçirdiği trafik kazasında vefat ettiği, mirasçıların sigortadan habersiz olarak kredi borcunu ödedikleri, sigortalı olduğu öğrenilince 08/08/2011 tarihinde ihtarname gönderildiği bu haliyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 19.500 TL alacağın 09/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davalı taraf diğer savunmalarının yanı sıra poliçenin, davacılar murisinin dava dışı bankadan aldığı kredi nedeniyle düzenlendiğini ve poliçede dava dışı bankanın dain-i mürtehin olarak gösterildiğini savunduğuna ve davacılar vekili tarafından ibraz edilen ve dava dışı banka tarafından davacılar vekiline hitaben düzenlenen yazıda 25.01.2012 tarihi itibariyle kredi borcunun 20.633,80 TL olduğunun bildirildiğine göre, mahkemece öncelikle aktif husumeti ilgilendiren bu...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hayat Sigortasından kaynaklanan vefat tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Asıl ve birleşen dosyada davacıların murisleri Süleyman Aygur'un İNG Bank'tan kullandığı krediye istinaden davalı sigorta şirketi tarafından hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, hayat poliçesinin vefat teminat limitinin başlangıçta 20.100,00 TL olduğunu, davalı sigorta şirketine kredi borçların ödenmesi için başvurduklarını, fakat davalı sigorta şirketinin poliçe düzenleme tarihinden önce murise KOAH hastalığı teşhisi konulduğu gerekçesiyle taleplerini reddettiğini belirterek şimdilik 100,00 TL vefat tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ettikleri, Yargıtay 17....