Dava; hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle, 25/07/2008-25/07/2013 tarihlerini kapsayan hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 15/09/2011 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 1290. Maddesi (6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeler) her ne kadar mal sigortalarına ilişkin bulunmakta ise de, Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır....
İcra Dairesinin 2013/5098 esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın 9.111,11 TL yönünden iptaline, inkar tazminatının şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminata dair yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davacılar murisince Yapı ve Kredi Bankası'ndan tüketici kredisi çekildiğini, bu esnada murisi adına davalı sigorta şirketince Hayat Sigorta poliçesi tanzim edildiğini, murisin vefatı nedeniyle davalı sigorta şirketince ödeme yapılmadığını ileri sürerek sigorta bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmektedirler. Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun yürürlükte olduğu, 25.07.2013 tarihinde açılmıştır....
Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacıların murisi .... ile davalı sigorta şirketi arasında konut kredisi sözleşmesi kapsamında hayat sigorta poliçesi tanzim edildiği iddiasıyla eldeki dava açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, poliçe tanzim tarihinde Hepatit B olan sigortalının bu durumu müvekkilinden saklaması nedeniyle tazminatla sorumlu olmayacaklarını ileri sürmektedir. Dosya içeriğinden, davacıların murisine Hepatit B tanısı 31.03.2010 tarihinde konulduğu, poliçenin ise 20.09.2010 tarihinde düzenlendiği, 22.11.2011 tarihinde ise sigortalının hepatocellüler carsinoma hastalığından öldüğü anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2014/8891 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının 2.506,24 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı tarafın asıl alacağın %20'si olan 501,00 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir....
Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle, 09/11/2012-09/11/2022 tarihlerini kapsayan hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 12/12/2012 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 1290. maddesi( 6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeler) Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini almıştır....
K A R A R Davacılar, murisleri ... ...’in 17/08/2012 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefat etmeden önce 24/10/2011 tarihinde davalı bankadan bireysel kredi kullandığını, kredinin kullanıldığı gün aynı zamanda hayat sigortası yapıldığını, murisin vefatından itibaren kredi borcuna binaen mirasçıları olarak bankaya 28/09/2012 tarihinde 293,11 TL, 30/10/2012 tarihinde 297,85 TL, 28/11/2012 tarihinde 302,08 TL, 28/12/2012 tarihinde 307,59 TL olmak üzere ödeme yaptıklarını, davalı bankanın murisin vefatından sonra kalan borcu ... ve Emeklilik A.Ş adlı acenteden tahsil etmesi gerekirken bu paraları ödediklerini beyan ederek; öncelikle kredi borcunun durdurulmasını, hayat sigortası poliçesinden kredi borcunun karşılanmasını, murisin vefat tarihinden itibaren ödenen kredi taksitleri tutarı olan 1.201,00 TL'nin bankadan geri alınakak taraflarına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....
- KARŞI OY- Talep, kredili hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan vefat tazminatı istemine ilişkindir. Hakem heyetine başvuruda bulunanların murisinin ... ... Şubesi'nden kredi kullandığı ve tazminat talebinin dayanağını oluşturan sigorta poliçesinde . ... Şubesi'nin dain ve mürtehin olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda anılan banka şubesinin rehin hakkı bulunduğundan sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olup ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakaı alınmak şartıyla başvuruda bulunanların tazminat isteme hakkı doğacaktır. Somut olayda, murisin eşi tarafından murisin bankadan çektiği 125.000,00 TL kredinin faiziyle birlikte 197.893,77 TL olduğu 62.831,83 TL'sinin zorlukla ödendiği kalan kredi borcunun 135.061,95 TL olduğu beyan edilmiş, .. ......
Dava; hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmişse de; yargılama sırasında tevdii mahalli tayin edilerek davalı sigorta şirketi tarafından; tevdi mahalline 20/10/2014 tarihinde 98.000,00 TL ödeme yapılmıştır. Ödeme yapılan kısım yönünden dava konusuz kalacağından; mahkemece davacıların alacağının faizi ile belirlenip, alacağın tamamının karşılanması durumunda dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığı kararı, alacağın tamamını karşılamadığı durumda ise; ödenen miktar yönünden dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığı, bakiye kalan kısım yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 19.2.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacıların murisinin davalı ile hayat sigortası sözleşmesi yaptığı, poliçe düzenlenmesinden önce kalp hastası olduğu halde bu durumu sigortacıya bildirmeyerek beyan yükümlülüğünü ihlal ettiği, ölümün kalp rahatsızlığından meydana geldiği, sigortacının riskin gerçekleştiği ve gerçeğe aykırı olarak beyanda bulunulduğunu öğrendiği tarihten itibaren yasal sürede cayma hakkını kullandığı ve bu nedenlerle davacı tarafın davalı sigorta şirketinden talep edebileceği sigorta tazminatı alacağı mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 15.01.2013 dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın,...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görevsizlik yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Davacı vekili; davacıların murisi ... 'ın dava dışı bankadan kullandığı kredi nedeniyle davalı ... şirketi ile hayat sigortası yapıldığını, davacıların murisinin ölümü üzerine poliçe teminatının ödenmesi talebinin reddedildiğini belirterek hayat ... sözleşmesi poliçesinden doğan alacağın ... şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek en ... mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....