Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi iş bölümü kararı''6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer alan ticari işletme, ticaret sicili ve unvanı, haksız rekabet, ticari defterler, acente, şirketler(anonim, limited, kollektif ve komandit), kıymetli evrak (poliçe, bono, çek ve diğerleri), yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi,donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları), sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden ve sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar ile 6098 sayılı TBK'nın 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık(tellallık) sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara'' yönelik istinaf istemlerini inceleme görevi İstanbul BAM 12-12-14 ve 43.HD aittir.Bu itibarla, haksız rekabet iddiasına ilişkin somut uyuşmazlığa yönelik istinaf istemini inceleme görevi 12-13-14 ve 43.Hukuk Dairelerine ait olup, dosyanın aidiyet cihetiyle ilgili...

    Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu alacak ile ilgili olarak Ziraat Bankası A.Ş ile davalı arasında imzalanan Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi kapsamında sigorta ettirenin ilgili Banka olup, sigorta sözleşmesinden doğan hak ve alacakları talep etme hakkının da sigorta sözleşmesi uyarınca Ziraat Bankası A.Ş’ye ait olduğunu, Grup Kredi Hayat Sözleşmesi uyarınca, rizikonun gerçekleşmesi halinde de birinci derecede hak sahibi ve lehdarın da ilgili Banka olduğunu, sigortalı varislerinin anılan sözleşme kapsamında doğrudan sigorta tazminatına hak kazanmaları mümkün olmadığını, sigorta tazminatı talep haklarının bulunmadığını, sigortalı tarafından imzalanmış bulunan Grup Hayat Sigorta Sertifikasında da birinci derece hak sahibinin sigortalının vefat anındaki kredi borcu, bu borca ait faiz ve yasal masrafları geçmemek kaydı ile T.C Ziraat Bankası A.Ş olduğu kabul edildiğini, banka ile kredi müşterisi sigortalı arasında imzalanan Tarımsal Kredisi Sözleşmesi...

    Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı ...bank AŞ vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; vefat eden ... davalı banka nezdinde farklı zamanlarda zirai kredisi kullandığını, davalı sigorta şirketine ...ve ... poliçe numaralı hayat sigortalarını yaptırdığını ancak sigortalının ...tarihinde vefat ettiğini bu nedenle hayat sigortası kapsamında ödeme talep edildiğini ancak bu taleplerinin reddedildiğini iddia ederek, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı olarak 10.000,00.-TL'nin faiziyle birlikte talep edildiğini, davanın davalı banka yönünden husumetten reddi gerektiğini, vefat eden ve diğer davalı arasında düzenlenen hayat sigortasından davalı bankanın sorumlu olamayacağını, sözleşmeye aracılık ettiğini, bankanın TTK gereğince acentelik görevini yerine getirmekten başka bir eylemde de bulunmadığını, davalı banka ile sigorta şirketi ......

      Bankasından kullanılan kredi sözleşmesi kapsamında yapılan hayat sigortasından sonra davacıların murisinin ... tarihinde ölümünden sonra hayat sigortası kapsamında yapılması gereken ödemenin eksik yapıldığına ilişkin olarak mirasçılar tarafından açılan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin 16/05/2017 tarih, 2017/198 Esas, 2017/5526 Karar sayılı emsal içtihadında; "Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun geçici 73. maddesinde; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır....

        Hayat ve Emeklilik A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacılar murisi ... ile davalı sigorta şirketi arasında 01.08.2013-01.08.2018 tarihleri için hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 13.03.2014 tarihinde davacılar yakını sigortalı vefat etmiştir. Davalı sigorta şirketi, davacılar murisinin poliçe tanziminden önce mevcut olan hepatik siroz hastalığını bildirmeyip sözleşmenin kurulması sırasında beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu aykırılık nedeniyle de zararın teminat dışı kaldığı savunmasında bulunmuştur....

          Bu durumda murisin vefat tarihinde geçerli bir hayat sigortası poliçesinin yapıldığı ispat edilememiş olup tanık beyanının banka dekontları ve kayıtları karşında dosyaya yenilik katmayacağı, gerek hayat sigorta poliçesine gerekse poliçenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre sigorta poliçesinin yenilenmesi işlemlerinin takibinde ve yapılmasında sigorta şirketinin yükümlülüğünün bulunmadığı, davacı murisinin bankadan kullandığı ticari nitelikteki kredi ile bağlantılı sigorta sözleşmesini yenilememesi nedeniyle sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı (Aynı yönde Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 09/12/2019 Tarih, 2019/1503 Esas, 2019/7989 Karar sayılı ilamı) anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Davalı vekili; sigorta ettirenin ihbar görevine aykırı davrandığını, müteveffa da kesin tanı konulmuş tiroit bezi kanseri olduğunu ve bu hastalıktan dolayı vefat ettiğini, sigorta formunda bu hastalıktan murisin bahsetmediğini, bu nedenle sigorta sözleşmesinden müvekkilinin caydığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihten önce 7-8 yıl boyunca sigortalı murisin kanser tedavisi gördüğü, 2003 yılında tiroit kanserinden ameliyat olduğu, buna rağmen kanser hastalığını sigorta şirketine bildirmemesi nedeni ile beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

            durumu ile gerçekleşen vefat arasında sebep-sonuç ilişkisi olmadığından ve murisin sağlık durumunu gizlemesi gibi bir durum da söz konusu olmadığından sigorta poliçesinden kaynaklanan vefat tazminatının davalıdan tahsili amacı ile eldeki davayı açmak zorunluluğu doğduğunu, taraflar arasında rücu ilişkisi olması hasebiyle, müvekkilleri yanında yer almak üzere davanın Denizbank A.Ş.ne ihbar edilmesini, öncelikle, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkillerinin murisi Zafer Yalçın'a yapılan 18/02/2020 tarihli "63542786" poliçe numaralı "Uzun Süreli Aylık Azalan Teminatlı Hayat Sigortası Poliçesi " için 23.932,43- TL hayat sigortasından kaynaklanan vefat tazminatının davalı şirketin, müvekkilleri tarafından yapılan başvuruya tazminat ödemesi yapılmayacağına ilişkin cevap verdiği 17.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkillerine verilmesi talebi ile Silifke Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) dava açıldığı...

            "İçtihat Metni" Dava, hayat sigorta sözleşmesinden doğan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : 10/11/2020 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ... şirketinin 26/12/2018 başlangıç tarihli bir yıl süreli "Allianz Modüler Sağlık Sigortası" yapıldığını, sigorta poliçesinin 26/12/2019 tarihinde bir yıl süre ile yenilendiğini, poliçenin yatarak tedavi ve ameliyat teminatının limitsiz olduğunu, sigortalı müvekkiline kanser teşhisi konulduğunu, rahatsızlığı sebebiyle davalı ile anlaşması olan İstanbul Memorial Sağ. Yat....

                UYAP Entegrasyonu