Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vekili cevap dilekçesinde özetle; Ziraat Sigorta A.Ş'nin 5684 sayılı kanun kapsamında hayat dışı sigortalar alanında faaliyet ruhsatı olan bir şirket olup, anılan kanun uyarınca hayat sigorta yapabilmesi mümkün olmadığını, .684 sayılı kanun uyarınca sigorta şirketleri hayat dışı ve hayat alanlarından yalnızca birinde faaliyet ruhsatı alabilmekte olup, Ziraat Sigorta A.Ş hayat dışı alanda ruhsat sahibi, Uygulamada zaman zaman karıştırılan husus ise hayat alanında ruhsat sahibi olan ve ayrı bir tüzel kişiliği olan Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş ile Ziraat Sigorta A.Ş'nin farklı şirketler olduğu, Müvekkil şirket Ziraat Sigorta A.Ş. davalı olarak gösterilmişse de müvekkil şirketin bu davada taraf sıfatı bulunmayıp davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini gerektiği,, davacılar murisinin diğer davacı bankadan kredi kullandığı, talebi üzerine kendisinden sigorta talep ve sağlık beyanı alınarak hayat sigortası yapıldığı, vefatı sonrası ise bu sigorta bedelinin ödenmemesi nedeni ile dava...

Mahkemece, davalı banka yönünden, kullanılan kredi nedeniyle 08.07.2005-08.07.2006 tarihlerini kapsar şekilde bir yıl süre ile yapılan hayat sigortasının sona erdikten sonra yenilenmediği, ancak 31.07.2006 tarihinde 31.07.2006-31.07.2015 tarihlerini kapsar şekilde muris lehine "Kredili Ferdi Kaza Sigortası" yapıldığı, sigorta yapılırken bu poliçe için teklif çalışması olmadığı, murisin olurunun alınmadığı ve bilgi verilmediği, sigorta primlerinin taksitlerle kesildiği, böylece muriste hayat sigortası devam ediyor kanısının oluştuğu, davalı bankanın bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, TMK 2 ve 3.maddeleri gereğince "dürüst davranma" ve "iyi niyet" kurallarına aykırı hareket edildiği, bu nedenle ölüm tarihinden sonraki dönem için krediden kaynaklanan davacılar tarafından ödenen taksitlerin faziyle birlikte iade edilmesi gerektiği, diğer davalı sigorta şirketi yönünden ise sigorta süresi dolduktan sonra riziko gerçekleştiğinden sigorta sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunun...

    Dairemiz "Konut ve işyeri sigortası sözleşmeleri ile can-hayat sigortası (taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın) sözleşmelerinden kaynaklanan davalar (rücu davaları dâhil)" bakmakla görevli ise de, somut dava sorumluluk sigortasından kaynaklanmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin kararı gereğince; "sigorta (hayat, mal, sorumluluk ve deniz sigortaları) ve ilişkilerinden, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara" yönelik istinaf kanun yolu başvurularını inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12, 13, 14 ve 43. Hukuk Dairelerine verilmiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle taraflar arasında yukarıda ayrıntılı şekilde ifade edildiği üzere Dairemizin görev alanına giren bir uyuşmazlık bulunmadığından, Dairemizin görevsizliğine, Dosyanın görevli ve iş bölümü bakımından yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12, 13, 14 veya 43....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı Türkiye Sigorta A.Ş. hayat ve bireysel emeklilik alanında faaliyet yürütmediğini, dilekçemiz ekinde sundukları ticaret sicil gazetesi örneklerinden de görüleceği üzere Halk Sigorta A.Ş. ve Ziraat Sigorta A.Ş. münfesih olarak Güneş Sigorta A.Ş. bünyesine katıldıklarını, Güneş Sigorta A.Ş.'nin de unvan değiştirerek Türkiye Sigorta A.Ş. unvanını aldığını, aynı şekilde Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş. ve Halk Hayat ve Emeklilik A.Ş. münfesih olmuş ve Vakıf Emeklilik ve Hayat A.Ş. bünyesine katıldığını, Vakıf Emeklilik ve Hayat A.Ş.'de unvan değiştirerek Türkiye Hayat ve Emeklilik A.Ş. unvanını aldığını, devralma ve unvan değişikliğine ilişkin ticaret sicil gazetesi örnekleri dilekçe ekinde sunduklarını, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen belgelerden de görüleceği üzere poliçenin Türkiye Hayat ve Emeklilik A.Ş. tarafından tanzim edildiğini, davanın muhatabının davalı şirket olmayıp, husumetin Türkiye Hayat ve Emeklilik A.Ş....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davacının murisi ile davalı arasında hayat sigorta sözleşmesi düzenlendiğini, murisin poliçe teminat süresi içinde intihar ederek öldüğünü, murisin kredi borcunun tamamının ödendiğini açıklayıp poliçe teminat bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2022/236 Esas 2022/700 Karar DAVACILAR : VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ : TALEP : Yargı Yerinin Belirlenmesi KARAR TARİHİ : 29.12.2022 Taraflar arasındaki davada Ankara 8.Tüketici ve Ankara 13.Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....

          Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 55.127,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihinden önce (28.05.2014 tarihinde) yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un geçici 73. maddesinde; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir" ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır....

            Hukuk Dairesinin 15.06.2020 tarih, 2018/4019 Esas, 2020/3394 Karar sayılı kararına göre; hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada; davacılar murisinin tüketici olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketi ile muris arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunduğundan, davaya konu uyuşmazlık bakımından Tüketici Mahkemesi görevlidir. Somut olayda; Muris Orhan Karagöz ile davalı arasında hayat sigortası sözleşmesi bulunduğunu, murisin vefatından sonra davacılar taraflar arasında akdedilen hayat sigortası nedeniyle 1.000,00 TL tazminatın davalı şirketten tahsil edilerek davacılara ödenmesini talep etmiştir. Taraflar arasında kurulan hayat sigorta sözleşmesi tüketici işlemi niteliğinde olup, sigorta sözleşmesinin tarafı olan ve ticari amacı olmayan davacı tüketici konumunda olduğuna göre, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir....

              Dava, murisin davalı bankadan kullandığı genel kredi sözleşmesine dayalı olarak akdedilen hayat sigortası poliçesinin ayakta olduğunun tespiti ile poliçeye aykırı olarak mirasçılardan tahsil edilen bedelin ve riziko bedelinin mirasçılara iade edilmesi talebine yöneliktir. Mahkememize Bursa 5. Tüketici Mahkemesinin 2022/411 Esas 2023/86 Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır. Davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup, uyuşmazlık, kredi sözleşmesinden değil, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

                Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayımıza gelince; taraflar arasındaki uyuşmazlık hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Eldeki davada tartışılması gereken husus sigortacının poliçe bedelini ödemesi gerekip gerekmediğine ilişkin olup hayat sigortası ile sigortalı müteveffa Eyüp Demirtaş’ın esnaf veya tacir olmasının somut uyuşmazlık bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Bu durumda sigortalı müteveffa Eyüp Demirtaş tüketici konumunda olduğundan davalı sigorta şirketi ile aralarında aktedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olduğundan 6502 Sayılı Kanun'un 73. maddesi gereğince görevli mahkeme tüketici mahkemesidir....

                UYAP Entegrasyonu