Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.10.2003 tarihinde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, bu talep kabul edilmediği takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kısmen kabul-kısmen reddi ile, taleple bağlı kalınarak harici satışa konu taşınmaz bölümü için 10.000 TL nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte miras hisseleri oranında davalılardan tahsiline, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat bedeline ilişkin talebinin reddine dair verilen 17.09.2013 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, harici satıma dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde bedel istemine ilişkindir....

    Asliye Ticaret Mahkemesince, "...taraflar arasındaki ihtilafın taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığı, kambiyo senedinden kaynaklı bir alacak bulunmadığı dolayısıyla mutlak ticari dava olmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığından işbu dava açısından ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahsedilemeyeceği,..." denilmek suretiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Eldeki dava, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan yoksun kalınan kazanç ile bedeli ödenmeyen müteahhitlik bedeli ve masrafların ödenmesi istemine ilişkindir....

      İnceleme konusu karar, harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 6644 sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan alacak davasıdır. 22/07/2016 tarihli "Zilyetlik Kati Satış Senedi" başlıklı belgenin incelenmesinde; Satanın T2 satın alanın T1 olduğu, sözleşmeye konu taşınmazın Akbez Mahallesi 1440 parsel sayılı taşınmazın 300,00 m2 lik kısmı olduğu, satış bedelinin 10.000,00 TL olduğu, satan T2 satış parasını nakit olarak aldım, ileride herhangi bir hak iddia etmeyeceğini taahhüt ettiği, alıcının ise satış bedelini 10.000,00 TL olarak ödediğini belirttiği, sözleşmenin taraflar ve şahitler tarafından imzalandığı, Tapu kaydına göre; Hatay ili, Hassa ilçesi, Akbez Köyü, 1440 parsel sayılı taşınmazın 15.912,00 m2 yüzölçümü ve tarla niteliği ile Hatice Sağıroğlu, Emine Gül, Ömer Gül, Suna Güneş ve arkadaşları adına hisseli olarak kayıtlı olduğu, davalı T2 kayıt maliki olmadığı, Davacı tanıkları olan sözleşmedeki tanıkların dinlendiği, Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı için TMK'nun...

        GEREKÇE : Dava, Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak davasıdır Taraflar arasındaki ihtilafın; Taraflar arasında yapılan haricen satış sözleşmesine konu ... plakalı aracın 165.000,00-TL bedelin davacı tarafından davalıya ödenip ödenmediği, aracın davalıya teslim edilip edilmediği, davacının araç bedeli kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkememizce, trafik tescil kayıtları, Ankara CBS .... sayılı soruşturma dosyası uyap sureti dosya arasına alınmıştır....

          İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

          nin babasından intikal eden tapuda kayıtlı taşınmaz hissesini 17.3.2004 tarihli harici senetle kendisine satıp zilliyetliğini devrettiğini, ...'nin ve ölümünden sonra, mirasçısı olan davalıların tapuyu devretmediğini, bu yüzden satış bedeli ve işlemiş faizi için yaptığı icra takibine davalıların haksız itirazda bulunduklarını belirterek, itirazlarının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, murisleri ... tarafından yapılan harici satışla birlikte taşınmaz zilliyetliğinin de davacıya devredildiğini ve tapuda devir içinde davacıya vekalet verildiğini belirterek davanın reddini istemişlerdir....

            Somut olaya gelince mahkemece, temyize gelen davalılar Hakkı ve Hasan yönünden el atmanın önlenmesi ve üzerindeki yapıların yıkımına karar verilen çekişme konusu ... ... parsel sayılı taşınmazların davacının mirasbırakanı ...’in paydaşı olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdan gelip gelmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan ve savunma yoluyla ileri sürülen harici satış olgusu ve buna ilişkin harici satış sözleşmeleri üzerinde yeterli inceleme yapılmadan, bir başka ifadeyle davalılarca sunulan harici satış sözleşmelerinin çekişme konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazları kapsayıp kapsamadığı hususu açıklığa kavuşturulmadan eksik tahkikatla sonuca gidildiği görülmektedir....

              ile Osmangeçesi dağdaki isimli taşınmazdaki miras hissesini müvekkilinin eşi GÜLAY KOÇ’a 10.000,00TL bedel karşılığında sattığını,dolayısıyla davacının dava dilekçesinde belirttiği olayların bu şekilde cerayan ettiğini,davalının bu hisse satışları için davacıya ödediği bedelin toplam olarak 14.600,00TL olduğunu, davacının müvekkilinden aldığı paralarla TOKİ’ye yazıldığını ve şu anda oturduğu evi satın aldığını, ödeyemediği birikmiş taksitlerini de ödediğini, davacının bu satış sözleşmesinden önce ve bu satış sözleşmesinden sonra satışa konu ettiği yerleri kullandığını ve fındıkları topladığını veya toplattığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının dilekçesinde hem satışın iptalini hem de satış bedelinin kendisine ödenmesini talep ettiğini, burada satıcı olan kendisi olduğu halde satış bedelini istemesinin mantıksız olduğunu, taşınmaz satışına dair sözleşmelerin tapuda yapılmadıkça geçerli olmayacağını,müvekkilinin dava konusu yapılan 01.09.2010 tarihli sözleşmeye istinaden...

              Mahkemece,davanın kabulü ile ,7.000,00 TL'nin dava tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava,harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat etmekle yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir (HMK madde 190). Bu nedenle ispat külfeti öncelikle davacıdadır. Davacı ise hukuki ilişki gereği iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebilir....

                UYAP Entegrasyonu