Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davacı vekilinin dava dilekçesindeki talepleri incelendiğinde ; "ileride artırılmak üzere başkaca hak ve alacaklarımız saklı kalmak üzere şimdilik; 1- Taraflar arasındaki 25.06.1999 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan ileriye dönük maddi kayıpların tespit ve ödenmesi yönünde şimdilik 5.000.00.TL sinin, en yüksek banka faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, 2- Sözleşmeden kaynaklanan taşınmazlar için açılan dava nedeniyle yapılan harcama giderleri karşılığı şimdilik 2.500.00.TL nin 2010 yılından itibaren işleyecek en yüksek banka faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, 3- İş bu taşınmazların alınması sebebiyle yapılan ödemeden kaynaklanan mahrum kalınan gelir kayıpları nedeniyle şimdilik 2.500.00.TL nin muaccel olduğu protokol tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan nitelendirmesine göre 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine 25.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Hal böyle olunca;1) Bu durumda asıl davada, TMK’nin 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilerek davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi kural olarak doğrudur. Ancak, harici satış davalıya şahsi hak tanıdığından ancak kendisine satan kişiye yönelebilir. Bu durumda, davacı ... sözlü akdin tarafı olmayıp harici satış ilişkisinde üçüncü kişi olduğundan ve davalı- davacı ..., kendisine haricen satışı yapan ... karşı şahsi hak ileri sürülebileceğinden asıl davada davalı yararına hapis hakkı tanınması doğru değildir. 2) Birleştirilen davada, davacı ... harici satış bedeli olarak 2000 TL ödediğini, bunun 1/4'ünü ...'e, 3/4'ünü dava dışı ...'in oğlu...'e ödediğini savunmuştur. Dava tarihi itibariyle HUMK'un 288.maddesi gereğince miktar itibariyle tanıkla ispat sınırı 550,00 TL'dir. Satış bedelinin ödendiği iddiasının ancak yazılı belge ile ispatlanması gerekir. Oysa, harici satış yapıldığı ve bedelinin ödendiği iddiaları usulünce kanıtlanamamıştır....

        Uyuşmazlık; geçerli taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 06.09.2018 gününde oy birliği ile karar verildi. .......

          Davacı asıl davada, davalılar ile 8 parsel sayılı taşınmazdaki 2.kat dairenin satışı konusunda 05.09.2009 tarihli harici satış sözleşmesi düzenlendiğini ve satış bedelinin bir kısmının ödendiğini, ayrıca daireye faydalı ve zorunlu giderler yaptığını, ancak; taşınmazın daha sonra davalı ...’nin kızı ...’a devredildiğini ileri sürerek, sözleşmenin haksız feshi ve başka kişiye satış nedeniyle uğradığı zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, asıl davanın reddini savunmuşlar, birleştirilen davada ise; taraflar arasında 05.10.2009 tarihli harici satış sözleşmesi düzenlendiğini, taşınmazın asıl davanın davacısı ...’e teslim edildiğini, ancak kararlaştırılan satış bedelinin ödenmediğini, taşınmaz malikinin ... olduğunu ileri sürülerek elatmanın önlenmesine, ... ... ve ... için de ayrı ayrı ecrimisile karar verilmesi isteminde bulunmuşlardır....

            Davalı vekili savunmasında, taşınmaz satış sözleşmesinin davacı ile, müvekkili olan davalının yetkilisi olduğu dava dışı ... arasında yapıldığını, sözleşmede davalının şirket yetkilisi olarak imzasının bulunduğunu, davacının dava dışı şirkete 28.000 Euro satış bedelini peşin olarak ödediğini, bu nedenle de husumetin davalıya yöneltilemeyeceğini beyan ederek, davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının ödeme olgusunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı olarak verilenlerin iadesi talebine ilişkindir. Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı için TMK'nun 706, TBK'nun 237. (BK.'nun 213), Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersizdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; harici satış sözleşmesinden kaynaklı iptal- tescil olmadığı takdirde bedelin güncelleştirilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14 Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                MAHKEMECE : Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; birleşen mahkememizin 2022/219 esas sayılı dosyasında harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında mahkemece dava konusu senedin tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesine karar verdiği, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan şey ya da hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu oluşturacağı, dosyaya davacı tarafça sunulan, harici taşınmaz satış sözleşmesine ilişkin protokol ve ek protokol imzalandığı, harici satış sözleşmesinde belirtilen taşınmazın satışının yapılmadığı, davacı tarafın davaya konu senedi iş bu satış sözleşmesine istinaden verdiğini bildirdiği, davalı tarafın senedin veriliş sebebinin harici taşınmaz satışı olduğunu beyan ettiği, davalı tarafa teslim edilen senedin ciro edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve ihtiyati tedbir verilmemesi...

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2020 NUMARASI : 2018/83 ESAS - 2020/40 KARAR DAVA KONUSU : Harici Taşınmaz Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak KARAR : Erzin 1....

                  UYAP Entegrasyonu