WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasındaki taşınmaz satımına dair sözleşmenin haricen yapılması nedeniyle geçersiz bulunduğu, geçersiz sözleşmelerde herkesin aldığını iade borcu bulunduğu, davalının sözleşme sırasında adına kayıtlı bulunmayan taşınmazı satması nedeniyle sözleşmenin yapıldığı tarihte ifasının imkansız olup ödenen satış bedelinin ödeme tarihindeki kur üzerinden bulunacak YTL cinsinden yasal faiziyle iadesi gerekeceğinden bahisle 815,36 YTL’nin 17.6.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2007/5348-8395 1-Taraflar arasında düzenlenen 17.6.1997 tarihli taşınmaz satım sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki sözleşmede satış bedeli açıkça 9.715 DM olarak kararlaştırılmış olup davacı dava dilekçesinde öncelikle alacağının DM olarak tahsilini istemiştir....

    Uyuşmazlık, harici araç satımına dayalı bedele yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 16/10/2012 faiz başlangıç tarihli 4.600,00 TL tutarındaki 16/10/2012 tarihli harici araç satım sözleşmesine dayanan alacak için 4.600,00 TL asıl alacak ve 425,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.025,35 TL miktar üzerinden takip başlattığı, davalının süresi içerisinde borca itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının da süresi içerisinde temyiz istemine konu itirazın iptali davasını açmış olduğu anlaşılmaktadır. Trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re'sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ..., temyiz dışı sanık ... ve katılan arasında suça konu aracın satımına ilişkin harici sözleşme yapılmış olması, harici sözleşmede katılanın peşinat olarak 2.000 TL parayı aldığının belirtilmesi, kalan 4.000 TL için ise taraflar arasında senet düzenlenmesi ve sanığın 2.000 TL peşinatı katılana verdikleri yönündeki sanık savunmasının aksinin ispatlanamaması karşısında, eylemin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmaz satımına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 27.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık geçersiz taşınmaz satımına dayalı olarak ödenen bedelin aynen iadesine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın temyizen incelenmek üzere görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 26.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosya kapsamından, davacı vekilinin, davacı ile davalı satıcı şirket arasında taşınmazın satımına ilişkin olarak harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, davacının taşınmazların bedelini ödediğini, ancak davalının, taşınmazların tapuda devrini yapmadığını ileri sürerek, devredilmeyen bağımsız bölümün tapusunun iptali ve taşınmaz üzerine tedbir konulması istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, konut satım sözleşmesine davalı ihtiyaç amacıyla satın alınan konut satışından kaynaklandığı, bu sözleşmenin varlığı ve geçerli olup olmadığının görevli mahkemece değerlendirileceği ve davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalının ise, kanunun öngördüğü “satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

              Dosya kapsamı itibariyle dava konusu satış sözleşmesinin konusu olan taşınmazın tapusuz taşınmaz olduğu ve zilyetliğinin satışla davacıya verildiği anlaşılmıştır. Tapusuz taşınmazların harici satışı menkul satışı hükmünde olması itibariyle taşınmazın zilyetliğinin de devri halinde harici satış sözleşmeleri geçerlidir. Satış tarihi itibariyle taşınmazın tapusuz olduğu ve davalıya zilyetliğinin satış tarihi itibariyle devrinin yapıldığı tespit edildiğinden tapusuz taşınmazların haricen satışına ilişkin sözleşmenin geçerli olduğu anlaşıldığından davalı sözleşme gereğince edimini yerine getirmiş olduğu gözetilerek, davalının taşınmazın tapusunu davacı adına tescil ettirme yükümlülüğü bulunmadığı da değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak kısmen kabule ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmaz satımına dayalı munzam zarar isteminden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacı, geçersiz taşınmaz satımına dayalı olarak ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesinin de gözetilerek, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilini istediğine göre uyuşmazlığın niteliği gereği kararın temyizen incelenmesi görevi 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yüksek Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Mahkemece, devir sözleşmesine dayalı ödenen semenin iadesi talebinin davalı ... yönünden kabulü ile 20.000TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsiline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarih 1939/2 esas ve 1940/77 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir....

                      UYAP Entegrasyonu