Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den önalım hakkına dayalı olarak satın aldıktan sonra tapuda devrini vereceğini taahhüt ettiğini, davalının davacıya tapuda devir vermediğini belirterek ödenen bedelden şimdilik 8.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, duruşmalara gelmediği gibi cevap dilekçesi de vermemiştir. Mahkemece; BK.nun 1.maddesine göre tarafların iradesinin aynı yönde birleştiğinden ve sözleşmeden dönme şartlarının oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 09.01.2008 tarihli harici satış sözleşmesi gereğince “...ye ait 181 parseldeki taşınmazın 4070 sayılı Kanun gereğince önalım hakkına dayanılarak davacı ...'e satıldığı, paranın tamamının alındığı” anlaşılmaktadır. Tapu kaydında, taşınmaz ... adına kayıtlı iken 04.04.2008 tarihinde ...'ye devredilmiştir. Davada, geçersiz satış sözleşmesi gereğince TBK.nun 77-82.(BK.nun 61-66) maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak telep edilmektedir....

    Dava, harici satım sözleşmesine dayalı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği tahsiline ilişkindir. Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi uyarınca; trafikte tescilli araçların mülkiyetini nakledici nitelikte sözleşmelerin noterde yapılması zorunludur. Bu hükme aykırı olarak yapılan sözleşmeler hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflara hak ve borç tahmil etmeyeceği için, taraflar ancak verdiklerini karşılıklı olarak haksız iktisap hükümleri uyarınca geri alabilirler. Somut olayda; davacı ile davalının harici alım-satım sözleşmesi ile, davalıya ait aracın davacıya satışı konusunda sözleşme yapıldığı, davacının davalıya harici satış sözleşmesi kapsamında araç bedelinin ödediği anlaşılmıştır . Takip dosyası incelendiğinde, davacı tarafça davalı aleyhine yukarıda incelenen sözleşme gereğince ödenmiş olan bedelinin tahsili için takipte bulunulduğu ve davalının yasal sürede borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu saptanmıştır....

      Davacı harici satın alma iddiasına dayanarak mülkiyet aktarım talebinde bulunamayacağından mahkemece hem tescil talebinin hem de kanıtlanmayan ödemenin istirdatı isteminin reddi yerine harici satın alma iddiasına dayalı davanın kabulü doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 9.3.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın oto araç alım satımına dayalı rücuen alacak davasından kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 01.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, tacirler arası koyun satımına dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmış, davalı ... de cevabında tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmazın ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazda davacı lehine taşınmaz edinme koşulları oluşmadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1984 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, tespit harici bırakılan yerlerdendir....

              Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı, görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satılan bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil ve tazminat, olmadığı takdirde taşınmaz bedeli ve uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir. ..... Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Kanun gereğince, tüketici mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ......

                Bu nedenle dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemede: Dava, harici satım sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptaline ilişkindir. Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince dava konusu taşınmazın yetki alanında bulunmadığı, Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetki alanında olduğu, dava sebebi ve konusu itibarıyla Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verildiği, Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesince taşınmaz satış sözleşmesine dayalı alacak davasında kesin yetki kuralının uygulanmasının mümkün olmaması nedeniyle Sakarya 4. Asliye Hukuk Mahkemesine karşı yetkisizlik kararı verildiği görülmüştür. Somut uyuşmazlıkta açılan dava, harici satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adelet ilkesine göre tahsili ve taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat bedelinin ödenmesi talebine yönelik olup, mahiyeti itibariyle taşınmazın aynına ilişkin bir dava bulunmadığından kesin yetki kurallarının uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır....

                Davalı, taşınmaz sahibinin ... olduğunu, davacı ile dava dışı taşınmaz sahibi arasında emlak komisyonculuğu yaptığını, alıcıdan taşınmazın satış bedeli ve komisyon olarak toplam 27.000 Euro ve tapu işlemleri masrafı olarak da 500 Euro aldığını, bu bedellerden toplam 23.400 Euro'sunu ...'a ödediğini, 3.600-Euro'yu komisyon ücreti olarak aldığını, 500 Euro'nun ise ... Ordu Komutanlığı'ndan izin alınması ve tapu işlemleri için aracıya verildiğini, izin çıkmasının ardından davacının ödeme gücü olmadığını beyan ederek sözleşmeden döndüğünü, taşınmazın ise daha sonra Marina Kibik ve Mariia Borisova isimli şahıslara satıldığını, daha sonra taşınmaz sahibi ... tarafından davacıya taşınmaz satış bedeli olarak 7.000 Euro iade edildiğini ifade ederek davanın reddini dilemiştir....

                  Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile açılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davalı tarafından temyizi üzerine yerel mahkeme kararı Dairemizce “…istemin dayanağı olan satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesi encümen kararına göre yapılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 18/e maddesi uyarınca belediyeye ait taşınmaz alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulması halinde tahsisin kaldırılmasına karar verme yetkisi belediye encümenine değil, belediye meclisine aittir. Mahkemece açıklanan yasal düzenleme gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı …” gerekçesiyle bozulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu