Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki taşınmaz satılmasına ilişkin aracılık sözleşmesinin yazılı yapılması geçerlilik koşuludur. (TBK.nun 520 ) Taraflar arasında harici sözleşme sonucu tapusu devir edilen taşınmaz satımına ilişkin bir hukuki ilişki bulunduğundan sonucu itibariyle mahkemece verilen red kararı doğrudur. Mahkemece bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesi değiştirilerek onanması HUMK 438/son maddesi gereğidir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davacı tarafından temyiz edilen ve sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 25,20 TL. temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili, taraflar arasında kamyon satımına ilişkin harici anlaşma yapıldığını, daha sonra davacının anlaşmayı tek taraflı olarak fesh ederek aracı müvekkilinin işyerine terk edip gittiğini, bunun üzerine müvekkilinin aracı tamir ettirip kullanıma hazır halde beklettiğini, aracın üzerinde dava dışı banka lehine rehin olduğunu, davacının bu hususu bilerek aracı satın aldığını ve aracın davacı elinde kaldığı süre içinde ticari olarak çalıştığını, davacının kazanç elde ettiğini, müvekkilinin araca 19.259 YTL masraf yaptığını, bu bedelin davacının ödemiş olduğu bedelden mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

      Şti. arasındaki davadan dolayı Fatsa Sulh Hukuk Hakimliğince verilen 30.04.2008 gün ve 2007/990-2008/383 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapulu taşınmazın harici satımına ilişkin sözleşmeye dayalı olarak açılmış olup; alacağın tahsili istemine ilişkindir. Yanlar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sebeplerle; yerel mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, Yüksek Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden gereğinin takdiri için dava dosyasının Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taşınmaz satımına dayalı alacak istemine ilişkin olup, tarafların sıfatına göre, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu durumda taşınmaz satımına ilişkin yapılan sözleşme geçerli olduğundan, tarafları için hak ve borçlar doğurur. Yani davacı tapu devrini verdiğine göre satış bedeli karşılıklarını da talebe ... vardır. Ancak satış bedelinin 17.000 YTL'na karşılık, davacı satıcıya teslim edilen aracın resmi devrinin verilmediği ve Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesi hükmünce araç satımına ilişkin yapılacak sözleşmelerin de resmi biçimde yapılması geçerlilik koşulu olduğuna göre, davacı araç devrinin kendisine verilmesini bu dava ile talep edemez. Zaten davacı da, aracın resmi devrinin verilmesini değil, aracın davalıya iadesi ile bedeli olarak belirlenen 17.000 YTL'nı ve araç için yaptığını ileri sürdüğü tamirat masraflarını talep etmiştir. Bu durumda geçerli olan taşınmaz satımına ilişkin olarak kararlaştırılan bir kısım satım bedelinin davacı satıcının talebe ... vardır....

            Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından taşınmaz alım satımına yönelik olarak müflis şirkete yapılan ödeme toplamının 60.000,00 İngiliz Sterlin'i olarak kabulünün gerektiği, taşınmaz alım satım işleminin gerçekleşmediği, bu sebeple davacı tarafından yapılan ödemelerin davacıya iadesinin gerektiği, İİK' nın 195. maddesi gereğince takip tarihi olan 02.08.2010 tarihinden iflas tarihi olan 12.10.2010 tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmasının gerektiği, alacak 60.000,00 İngiliz Sterlin'i olarak kabul edildiğinde davacının iflas tarihi itibariyle 141.456,00 TL asıl alacak 2.476,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 143.932,44 TL tutarında alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 143.932,44 TL alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen harici sözleşme ile otomobil satın aldığını bedelini ödediğini, davalının trafik kaydını devretmeye yanaşmadığını ileri sürerek ödediği 2.400.000.000 TL'nin faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı aracın kendisinin yurtdışına götürülmesi karşılığı verildiğini, paranın ödenmediğini, dolandırıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, paranın dava dışı ... ... tarafından alındığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan 21.5.2001 tarihli trafikte kayıtlı aracın satımına ilişkin harici sözleşme davacı ve davalı arasında düzenlenmiştir....

                Tüketici Mahkemesi ise, taraflar arasındaki taşınmaz satımına ilişkin sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması ve alacağın temliki anlamına gelecek kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mevcut bulunmadığını belirterek davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder....

                  Tüketici Mahkemesi ise, taraflar arasındaki taşınmaz satımına ilişkin sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması ve alacağın temliki anlamına gelecek kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mevcut bulunmadığını belirterek davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder....

                    Bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarih 1939/2 esas ve 1940/77 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici ... düşüncesine dayanır....

                      UYAP Entegrasyonu