Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Hakimliğince (Tic.Mah.Sıf.) verilen 31.01.2013 gün ve 2012/264-2013/98 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında Meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13. Hukuk Dairesi'nin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 23.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Davalı vekili, 03/10/2012 tarihli taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle davacının sözleşmeden dönmesinin Medeni Kanunun 2.maddesine aykırı olduğunu, 5 yıl gibi bir sürede davacının sözleşmeyi devam ettirme ve malik olma iradesini açıkça ortaya koyduğunu, fiili teslimin yapılamamasının nedeninin kimden kaynaklandığı hususunun mahkemece değerlendirilmediğini, davacının kendi iradesiyle taşınmazı teslim almadığını, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı edimlerin yerine getirilme oranının mahkemece yargıtay içtihatları kapsamında değerlendirilmediğini, taraflara ilave mali yük getirmemesi için sözleşmenin harici olarak yapıldığını, davacının sözleşmeden dönme yönündeki iradesinin yerinde olmadığını ve müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığı gibi karar harcının hatalı hesaplandığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur....

      Dava dilekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın, harici araç satış sözleşmesine dayalı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsili istemine ilişkindir. Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi uyarınca; trafikte tescilli araçların mülkiyetini nakledici nitelikte sözleşmelerin noterde yapılması zorunludur. Bu hükme aykırı olarak yapılan sözleşmeler hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflara hak ve borç tahmil etmeyeceği için, taraflar ancak verdiklerini karşılıklı olarak haksız iktisap hükümleri uyarınca geri alabilirler. Somut olayda;34 XX 645 plakalı 2009 model kısa damper tabir edilen dorsenin alım satımı konusunda tarafların sözlü olarak anlaşmaya vardıkları, satış bedeli olarak davacı tarafından davalıya 18.000,00- TL ödenmesine karşın, davalı tarafından dava konusu aracın davacıya teslim edilmediğinin iddia edildiği, bu nedenle davalının 9....

      Dava; harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin, tapu devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre (TBK m. 77-82; BK m.61-66 ) davalı satıcıdan istirdatı istemine ilişkin alacak davasıdır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (MKmd.706, BK md 213, Tapu kanunu md 26 ve Noterlik Kanunu md 60) O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Haricen taşınmaz satışına ilişkin sözleşmelerde, 07.06.1939 tarih ve 1936/31 esas 1939/47 karar sayılı içtihadı birleştirme kararında açıklandığı üzere, Borçlar Kanunun 61 ve 66. maddelerindeki zaman aşımı uygulanmaz. Aynı kanunun 125.maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı uygulanır. Taraflar arasında harici de olsa bir sözleşme olduğundan B.K 125 maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2020 NUMARASI : 2015/425 ESAS - 2020/38 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) KARAR : İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/01/2020 tarihli, 2015/425 Esas, 2020/38 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davcıların, davalı ile yaptıkları 13.07.2015 tarihli "Emlak Alım Satım Sözleşmesi" gereği İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, 270 pafta, 984 ada, 26 parselde mukim açık adresi Koşuyolu Mah. Şevket Kaftancı Sk. Bora Apt....

        Davalı, taşınmaz sahibinin ... olduğunu, davacı ile dava dışı taşınmaz sahibi arasında emlak komisyonculuğu yaptığını, alıcıdan taşınmazın satış bedeli ve komisyon olarak toplam 27.000 Euro ve tapu işlemleri masrafı olarak da 500 Euro aldığını, bu bedellerden toplam 23.400 Euro'sunu ...'a ödediğini, 3.600-Euro'yu komisyon ücreti olarak aldığını, 500 Euro'nun ise ... Ordu Komutanlığı'ndan izin alınması ve tapu işlemleri için aracıya verildiğini, izin çıkmasının ardından davacının ödeme gücü olmadığını beyan ederek sözleşmeden döndüğünü, taşınmazın ise daha sonra Marina Kibik ve Mariia Borisova isimli şahıslara satıldığını, daha sonra taşınmaz sahibi ... tarafından davacıya taşınmaz satış bedeli olarak 7.000 Euro iade edildiğini ifade ederek davanın reddini dilemiştir....

          KARAR Davacı, 19.08.2009 tarihli harici satış sözleşmesi ile davalıdan 0 bir araç satın aldığını, araç bedeli olan 24.500,00 TL nin 19.000,00 TL sini peşin geriye kalan 5.500,00 TL için ise iknci el aracını takas ettiğini ve davalıya sattığını, anacak davalı tarafından satın aldığı aracın sözleşmede belirlenen tarihte teslim edilmediğini, davalıya ödediği bedelin iadesi için 23.09.2009 tarihinde ihtar çektiğini, davalının satış bedeli ile takas edilen aracı geri vermediğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydi ile 19.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile tahsilini ve takas edilen aracının iadesini, satış bedelini ödeyebilmek için çektiği kredinin faizi olarak şimdilik 250,00 TL nin davalıdan tahsilini dilemiştir. Davalı, aracı makul sürede teslime hazır ettiklerini ve aracın bu tarihte teslim edilmesinin sebebinin davacı tarafından araca LPG takılmasının talep edilmesi olduğunu beyanla, davanın reddini dilemiştir....

            Yerleşmiş yargı içtihadı ve mevzuat "Bilindiği üzere 10.04.1940 tarih, 2/77 sayılı YİBK uyarınca taşınmazı haricen satan, satıştan kaynaklanan aldığı parayı iade etmedikçe verdiğini geri isteyemeyeceği, harici satış senedinde gösterilen satış bedeli ile varsa zorunlu ve yararlı giderler üzerinden hapis hakkı tanınarak el atmanın önlenmesine karar verileceği kural olarak kabul edilmektedir. Diğer taraftan Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237., 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri uyarınca taşınmazların alım satımları resmi şekilde yapılmadıkça, harici satın alma mülkiyetten kaynaklanan bir hak bahşetmez. Ancak iyiniyetli zilyede gerek Türk Medeni Kanunu'nun 994. maddesi, gerekse 1940 tarihli ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, taşınmazı kullanma yönünden kişisel bir hak verir....

            Harici şekilde yapılmış olan taşınmaz satış sözleşmesi belirtilen maddelerdeki şekil şartlarına aykırı ise, emredici nitelikteki kanun hükümlerine aykırı şekilde yapılan sözleşmenin şekle aykırılığının ileri sürülmesi MK'nun 2. maddesine göre hakkın kötüye kullanımı olarak nitelendirilemez. Taraflar arasında akdedilen satış sözleşmesi 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesi ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 41. Maddelerinde belirtilen şekil şartına aykırı yapıldığından geçersizdir. Tapu kayıtları, dava ve cevap dilekçesi ile tüm dosya kapsamındaki delillere göre satış konusu taşınmazın davacı tüketiciye teslim edilmemiş olduğu sabittir....

            UYAP Entegrasyonu