Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; harici satış sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı iptal-tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının 16.6.1988 tarihli harici taşınmaz satım sözleşmesi gereğince davalı yana ödediği miktar nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleşmesine dayalı olarak tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen tapulu taşınmazın satışına yönelik 16.6.1988 tarihli, harici sözleşme, Borçlar kanunu 213, Tapu Kanunu 26-27, Medeni kanun 705, Noterlik Kanunu 44 maddeleri uyarınca resmi biçimde yapılmadığı için geçersizdir. 7.6.1939 tarih ve 1936/31 esas, 1939/47 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, geçersiz şekilde düzenlenen taşınmaz mal satışları 10 yıllık genel zamanaşımı hükümlerine bağlı olup zamanaşımı süresinin başlangıcı tapuda ferağ verilmeyeceğinin anlaşıldığı tarihtir. Öte yandan bu gibi sözleşmelerde satıma konu taşınmazın zilyetliği alıcı yana devredilmiş ise zamanaşımı süresi işlemez....

          gereği taşınmaz satış vaadi sözleşmesi olduğunu ve resmi şekilde düzenlenmediğinden herhangi bir geçerliliği bulunmadığını, zira TBK'nın 29.maddesi ile Noterlik Kanunun 60/3 ile 89.maddesine göre taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin resmi senet şeklinde düzenlenmesi ve noter huzurunda iki tarafça imzalanması suretiyle geçerlilik kazanır Sözleşmenin şekil şartı kamu düzeni ile ilgili olup noter tarafından düzenleme şeklinde yapılmasının zorunlu olduğunu, aksi takdirde sözleşmenin geçersizliğinin gündeme geleceğini, sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmemesinin yanı sıra sözleşmenin şahsiliği ilkesi gereği müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmaması hasebiyle müvekkilinin hiçbir yükümlülüğü, davacılar ile hukuki ve fiili ilişkisi bulunmadığını, davacıların, haklılığını ispat açısından dava dosyasına harici satış sözleşmesini sunmadığını ve ayrıca sözleşmenin içeriği incelendiğinde dahi gerek satış bedeli gerekse bu satış bedeline karşılık davacılar tarafından yapıldığı iddia edilen işlerin ispatlanamamasının...

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmaza dair harici taşınmaz alım satım sözleşmesini müvekkilinin temsilcisi dava dışı Selahattin Saylam ile imzaladığını, bu sebeple ticari temsilci ve vekillerin işlerinden dolayı açılacak davaların ticari dava olması dolayısıyla işbu davada görevli mahkemelerin ticaret mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak davacının geçerli bir sebebi olmaksızın tek taraflı olarak sözleşmeden döndüğünü, sözleşmeden davacının dönmüş olduğuna Bodrum eski tapu müdürü Arif Karakoç, Denizbank Bodrum Şube Müdürü Murat Selçuk ve müdür yardımcısı Burcu Gündoğdu'nun da bizzat şahit olduklarını, müvekkilinin satıştan vazgeçmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin davacının adı geçen taşınmazı satın almaktan vazgeçmesi nedeniyle zarara uğradığını, taşınmazın satış bedelinin ödenip tapusunun davacı adına devrinin yapılacağı inancıyla taşınmazı toplam 4.500,00 TL bedel mukabilinde boyattığını ve iki ayrı nakliye firmasına 2.000,00 TL ve 700,00...

          MAHKEMECE : Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; birleşen mahkememizin 2022/219 esas sayılı dosyasında harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında mahkemece dava konusu senedin tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesine karar verdiği, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan şey ya da hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu oluşturacağı, dosyaya davacı tarafça sunulan, harici taşınmaz satış sözleşmesine ilişkin protokol ve ek protokol imzalandığı, harici satış sözleşmesinde belirtilen taşınmazın satışının yapılmadığı, davacı tarafın davaya konu senedi iş bu satış sözleşmesine istinaden verdiğini bildirdiği, davalı tarafın senedin veriliş sebebinin harici taşınmaz satışı olduğunu beyan ettiği, davalı tarafa teslim edilen senedin ciro edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve ihtiyati tedbir verilmemesi...

          Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1.Her ne kadar mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 60.000.00.TL taşınmazın rayiç bedeli ile 12.683.33.TL kira bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş ise de; dosyada mevcut 31.10.1995 tarihli harici sözleşmeyi kooperatifi temsil yetkisine sahip olan davalı ...' ın davalı ... temsilen diğer yetkili davalı ... ile birlikte imzaladığı dosya kapsamı ile sabittir. Eğer bu harici sözleşmeden dolayı bir 2011/6742-18817 sorumluluk doğacak ise, bu sorumluluk sözleşmenin tarafı olan davalı Kooperatife ait olacaktır. Davalı ...' ın yetkisine binaen temsilci olarak imzaladığı harici sözleşmeden dolayı bir sorumluluğu bulunmamaktadır....

            DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekilleri ile davalı şirket arasında ayrı ayrı ön ödemeli konut satış sözleşmeleri düzenlendiğini, sözleşmeden kaynaklanan ödemelerin eksiksiz bir şekilde yapılmasına rağmen inşaatların bitirilmediğini, müvekillerine tapularının verilmediğini, bu nedenle, sözleşmeden dönülmesi ve konutların ortalama satış bedellerinin ödenmesi yönünde davalıya ihtarname gönderdiklerini, borcun ödenmemesi üzerine davalı şirket hakkında iflas yoluyla takibe giriştiklerini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılmasına ve davalı şirketin iflasına, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

              İncelenen dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmaz 06.02.2013 tarihinde davalılardan ... adına satış yoluyla tapuya tescil edilmiş; bu tarihten sonra davacı ... ile davalılardan ... arasında akdedilen 14.03.2013 tarihli harici satış senediyle davacı ... bu yerden haricen pay satın almıştır. Tapu Kanunu 26. Borçlar Kanununun 237. Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri uyarınca; tapulu taşınmazın satışını amaçlayan sözleşme anılan yasa hükümlerine aykırı olarak haricen düzenlenmiş ise resmi şekil şartına uygun olmadığından mülkiyetin devri sonucunu doğurmaz. Bu nedenle, davacı ... ile kayıt maliki/davalı ... arasında yukarıda açıklandığı gibi resmi şekle uygun bir taşınmaz devri bulunmadığından davacının tescil istemine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde karar verilmesi yasaya aykırıdır....

                UYAP Entegrasyonu