Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtmek gerekir ki, davalının savunmasının kanıtlanması durumunda harici satış olgusunun kabulü söz konusu olacağından, böylesi bîr durumda da davalı yararına harici satış bedelinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı hapis hakkı tanınması ve bunun sonucu olarak da iyiniyetlİ kullanım nedeniyle ecrimisil isteğinin reddedilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Somut olaya gelince, taraflar arasında her ne kadar harici satış olgusu yönünden yazılı bir sözleşme mevcut değil ise de, davacının ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş ve hüküm davalı tarafça temyiz edildiğinden temyiz edenin sıfatına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ YIKIM VE ECRİMİSİL TAZMİNAT -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil birleşen dava harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece asıl davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm birleşen dosya davacısı tarafından temyiz edilmekle davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacının satın alma tarihi tespitten sonra ancak, kadastro tutanağının kesinleşmesinden önceki evreye denk gelmektedir (tespit tarihi 02.11.1988, harici satış tarihi 17.08.1992, kadastro tutanağının kesinleşme tarihi ise 17.01.1993'tür). Dava konusu yer kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayanılarak açılan dava sonucu Hazine'den davalı H.Kadir'e geçmiştir. Davalı H.Kadir, hükmen hak ettiği taşınmazın bir kısmını zilyet ve tasarrufunda bulunduğu 17.08.1992 tarihinde yapılan harici satış sözleş-mesiyle davacı Sevilay'a sattığı ileri sürüldüğüne göre yapılan bu harici satış ve zilyetliğin devri sözleşmesiyle satılan yere ilişkin dava hakkını da davacıya devrettiğinin kabulü gerekir. Harici satışın yapıldığı tarihte taşınmaz Hazine adına tapulu ise de Hazine tapusunun hükmen iptal edilmesi karşısında, dava konusu taşınmaz tapusuz yer haline dönüşmüştür....

          Davalı her ne kadar harici satış sözleşmesine dayanmış ve Mahkemece davalının harici satış sözleşmesi nedeniyle 2008 yılından beri dava konusu taşınmazı kullandığını, davacının bu durumu bilerek satın aldığını, 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca, haricen yapılan taşınmaz mal satışından dönüldüğünde dahi satış bedeli kendisine geri verilmeyen taraf, parası iade edilinceye kadar ecrimisil ödemekle yükümlü olmadığından ve ecrimisilin kötüniyetli zilyetten istenebileceği göz önünde bulundurularak davalının kötüniyetli olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil talebine ilişkin olup davacı harici satış sözleşmesinin tarafı değildir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın...

            İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere göre; taraflar arasında yapılan harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince davacı tarafından davalıya 40.000,00 TL kaparo ödendiği, taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, geçersiz olan sözleşmede düzenlenen cayma akçesine ilişkin düzenlemenin de geçersiz olduğu, davacı tarafın ödemiş olduğu kaparo bedelinin iadesini talep edebileceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve hüküm altına alınan asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Kural olarak tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir. (TMK'nın 706, BK'nın 213 (TBK.237 md.), Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddesi) Geçersiz olduğu için de taraflarına hak ve borç doğurmaz....

            Kişilerden yapılan araç kiralamasından kaynaklı 2.000,00- TL tazminat talebinin reddine, davacının manevi zararlarına karşılık talep ettiği 10.000,00- TL manevi tazminatın kişilik hakları ve vücut bütünlüğü zarar görmediği için reddine," karar verilmiş olup kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizin 2020/449 Esas 2020/1193 Karar sayılı 23/10/2020 tarihli kararı ile; "1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, 15/05/2015 tarihli harici satış sözleşmesinin ve ibraname altındaki imzaların davalı tarafından ikrar edilmesine ve harici satış sözleşmesinin davacının elindeyken davalı tarafından çekiştirilmek suretiyle yırtıldığının anlaşılması nedeniyle hukuken geçerli bir belge olmasına, davaya konu aracın satış tarihinde pert-total kaydının bulunması nedeniyle ayıplı olmasına, davaya konu aracın davacının yönetimindeyken geçirdiği trafik kazası sonucu...

            Davacı vekili; müvekkili ile davalılar ..., ..., ..., ... ve ... arasında 20.09.2001 tarihli tapusuz taşınmazın satışı ile zilyetliğin devir ve teslimine ilişkin ticari gayrimenkul satış sözleşmesi yapıldığını, yapılan harici taşınmaz sözleşmesine göre davalılar ...z Mevkiinde doğusu orman, batısı... (...) zeytinliği güneyi orman, kuzeyi orman ile çevrili arsalarına müvekkiline 50.000 DM bedel mukabilinde sattıklarını, davalılar sözleşmeden caymayacağı ve taşınmazın tapusunu devretme imkanı bulunduğunda tapuyu müvekkiline devir edecekleri taahhüdünde bulunarak sözleşmeye konu taşınmazın zilyetliğini müvekkiline teslim ettiklerini, ancak yapılan araştırma sonucunda davaya konu taşınmaz 103 ada 1 parsel numarası ile ... adına kayıt edildiğini, daha sonra 103 ada 1 parsel ifraz edilerek 103 ada 22, 23, 24 ve 25 parsel olarak başka şahışların kullanımında olduğu ve orman olduğunun görüldüğünü, müvekkili ile davalılar arasında yapılan harici gayrimenkul sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı...

              Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez....

                Somut olayda, davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 10/12/2009 tarihinde S00213 sözleşme no ile Devremülk Satış Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca .... Mah., 4-5-7/I pafta, 46 ada 1 sayılı parselde bulunan arsa üzerinde inşa edilecek ... binasında yer alan mesken olarak kullanıma tahsisli 15'er günlük 3 adet devremülk dairesinin, devremülk olarak satışı ile tapu devrinin şartları ve şeklinin düzenlendiğini belirterek davalının sözleşmeden kaynaklanan ediminin yerine getirilerek tapu kaydının herhangi bir vekaletname veya muvafakatname istenilmeksizin müvekkiline devrine, tapu kaydının 2011 yılından beri devredilmemesi ile gecikmeden kaynaklanan 10.000,00.-TL gecikme tazminat talebinin tahsiline, müvekkilinin uğradığı mağduriyet nedeniyle 10.000,00....

                  UYAP Entegrasyonu