Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili, cevap dilekçesinde; davacı tarafın dayandığı ve dosyaya sunulan 07.11.1999 tarihli adi satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, harici satış nedeni ile tazminat istenemeyeceğini; kaldı ki, davaya konu geçersiz sözleşmede müvekkillerinin taraf olmadığını; davanın zamanaşımına uğradığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı... arasında 07.11.1999 tarihinde davalı ...'e ait dairenin satışı husuusunda harici satış sözleşmesi imzalandığı, dava dışı...'in satış yetkisini içeren vekaletnamesinin bulunmadığı yetkisiz temsilci olarak sözleşmeyi imzaladığı, taşınmazın 11.08.2004 tarihinde Abdul Şimşek'e, 07.12.2006 tarihinde de davalı ...'...

    Yine davacı ve davalı arasında düzenlenen 2.10.1992 tarihli harici sözleşmede tapuda yapılan hisse satışının gerçekte yapılacak inşaatta zemin kattaki dairenin satışına yönelik olduğu, inşaatın kaba inşaat halinde bulunduğu, satış bedelinin alındığını, 28.2.1994 tarihinde teslim edilmezse rayiç değerinin ödeneceği belirtilmiştir. Tapu kaydı ve sözleşme birlikte değerlendirildiğinde daire satışına ilişkin düzenlenen sözleşme geçerlidir. Davacı satıma konu dairenin rayiç değerini isteyebilir. Davacı taşınmazın rayiç değerini istemiş olduğuna göre sözleşmeden döndüğü anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacıya tapuda devredilen hissenin davalıya iadesi koşuluyla taşınmazın rayiç değeri üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

      Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ve artan kısmın da reddine karar verilmiş ise de, tapu iptali ve tescil ile manevi tazminat için gösterilen gerekçe yerinde ise de, harici satış sözleşmesine dayalı alacak ve bina değeri bakımından gösterilen gerekçe yerinde bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu 719 ada 28 sayılı parsel harici satışın yapıldığı 12.12.1983 tarihinde ve bundan öncede davalı adına tapuda kayıtlı bir yerdir. Kural olarak, tapulu taşınmazların TMK. nun 706, BK. nun 213, 2644 sayılı TK. nun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince satışları resmi şekilde yapılmadığı sürece hukuken geçerli bir sonuç doğurmazlar ve alıcısına herhangi bir hak bahşetmezler. Sözü edilen resmi koşul bir kanıtlama koşulu olmayıp biçime bağlı bir koşuldur. Yani bir şekil şartıdır. 28 sayılı parsel içerisinde ev yeri olarak davacıya satışı sağlanan 12.12.1983 tarihli protokol bu bakımdan hukuken geçerli sayılamaz....

        a harici satış sözleşmesiyle satılmış olduğunu, davalının tescilde araç maliki görünmesine karşın işleten sıfatının olmadığını, davanın husumet yönünden reddini ve belirtilen kişilere ihbarı gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, kazaya karışan aracın kaza tarihinden önce kayıt maliki davalı tarafından verilen süreli noter vekaletnamesiyle ...'a teslim edildiği, bu kişinin de vekaletnameye istinaden aracı kazadan önce harici satış sözleşmesiyle kazayı yapan kişiye fiilen teslim ettiği, bu nedenle kaza tarihi itibariyle davalının işleten sıfatının, dolayısıyla davacının rücu hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ZMSS poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine göre trafikte kayıtlı motorlu araçların noterlerce yapılmayan her çeşit satış ve devirleri geçersizdir....

          Hukuk Dairesi KARAR Dava, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı ve tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesince, sözleşme geçersiz kabul edilerek dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan uyuşmazlık olarak nitelendirilip, buna göre uygulama yapılmıştır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Sıfatı İle) DAVA TÜRÜ : Alacak Uyuşmazlık, harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, hüküm Tüketici Mahkemesi sıfatı ile Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiştir. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi’ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 20.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil-itirazın iptali -tazminat -istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, harici kamyon satışından kaynaklanan tescil itirazın iptali, alacak ve tazminat istemine ilişkindir. Davalılar ...,... ve ... kamyonun davalılardan ... Ltd.Şti. ve bu şirketin sahibi olan ...'a satılmak için bırakıldığını bu kamyonun davacı ...'e satıldığını ve davacı tarafından taş ocaklarında çalıştırıldığını, davanın kendileri ile alakasının bulunmadığını belirterek reddi gerektiğini savunmuşlardır. Davalılar ......

                Davacı vekili 23.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile bina bedeline ilişkin talebini 37.573,00 TL, davalı tarafa ödenen satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre 45.413,18 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında yapılan harici satış sözleşmesi gereğince taşınmazın davacı tarafa 1994 yılında satıldığını, davanın bu nedenle zamanaşımına uğradığını, satış tarihi itibariyle taşınmazın hisseli olduğunu davacının bilmekte olup bu riski göze alarak harici satışa razı olduğunu ayrıca davacının, kendisine satılan taşınmazı 1994 yılından bu yana kullanmakta olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 37.573 TL ev bedelinin yasal faizi ile birlikte, 13.183,40 TL taşınmaz bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talep ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece; .... ortamında yapılan incelemeler tapuya güven kapsamında kabul edilemeyeceği, davacının tapuda yapılmış bir satış işlemi bulunmadığı, zaten davacının da tapuda yapılmış bir satıştan söz etmediği, davalı Hazinenin bu nedenle tapu kayıtlarının tutulmasından kaynaklanan bir kusurundan söz edilemeyeceği, bu nedenle Hazine yönünden TMK m. 1007'ye dayalı davanın reddi gerektiği; diğer davalı yönündeki taleplere gelince; tapuda bir satış yapılmadığı açık olmakla birlikte davacının, davalılardan İsa ile harici satış yapıldığını iddia ettiği, davalının ise harici satış iddiasını kabul etmediği, kaldı ki bir an için satışın gerçekleştiği kabul edilse bile, tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı için TMK'nın 706, TBK'nın 237 (eBK.'...

                    Sözleşmenin tarafı olmayan kişiden talepte bulunulabilmesi için geçerli bir borcun nakli sözleşmesi bulunması, sözleşmenin tarafı olmayan kişinin talepte bulunabilmesi için ise geçerli bir alacağın temliki sözleşmesi bulunması gerekir.Bu açıklamaları Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yönünden değerlendirdiğimizde sözleşmeye konu taşınmaza ilişkin, arsa sahibi tarafından münhasıran tapuda pay devredilmesi sözleşmeden doğan hakların temlik edildiği sonucunu doğurmayacağından arsa sahibinin inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakları ile ilgili olarak dava açma hakkı bulunmaktadır. Pay devralanın dava açabilmesi için, pay devredenin sözleşmeden doğan alacaklarını da temlik etmiş olması gerekir. Bu nedenle arsa sahibinden daire satın alanlar, sözleşmeden doğan hak ve alacaklar yazılı olarak kendilerine temlik edilmediği takdirde yükleniciden gecikme tazminatı isteme hakkına sahip olmadığı gibi eksik ve kusurlu iş bedeli talebinde de bulunabilmesi mümkün değildir....

                      UYAP Entegrasyonu