Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin davacı ile diğer davalı arasındaki daire satışı sözleşmesinin tarafı olmadığını ve inşaatın süresinde bitirilmemesi ile bir ilgisinin bulunmadığını bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığından reddi gerektiğini, Ön Ödemeli Konut Satış Yönetmeliğinin 8 ve 9'ncu maddelerinde düzenlenen sözleşmeden cayma ve sözleşmeden dönme hakkı ile TKHK 45'nci maddesinde düzenlenen sözleşmeden dönme hakkını süresinde kullanmayan davacının davasının ön şart yokluğundan reddi gerektiğini, davacının sözleşmeden cayma ve dönme hakkını kullanmadan dava açtığından dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, dava dilekçesinin şekil şartlarına uygun olmadığını, davaya bakmaya tüketici mahkemesinin değil Asliye Ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkili bankanın hukuka aykırı herhangi bir davranışı olmadığını, davacının bankadan kaynaklanan herhangi bir zararının da olmadığını dolayısı ile uygun illiyet bağının da bulunmadığını...

    Sterlini olarak kararlaştırıldığını yine 21.10.2008 tarihli 2380 ada 3 parselde inşa edilen ... 3 sitesi I blok PH7 nolu meskenin satışı ile ilgili harici satış sözleşmesi imzalandığını, harici satış sözleşmesine konu satış bedelinin 48.845,00 İngiliz Sterlini olarak kararlaştırıldığını davacı müvekkilin davalı şirkete 1000 İngiliz Sterlinini peşinat olarak ödediğini, kalan 63.085,00 İngiliz Sterlinini 17.12.2008 tarihinde banka havalesi ile davalı şirkete ödediğini, davalı ... Ltd....

      Taşınmaz satışına ilişkin adi yazılı sözleşme gereğini yerine getirmek istemeyen taraf, diğer tarafa aldıklarını geri vermek ve diğer taraftan da verdiklerini geri alma hakkına haizdir. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; taraflar arasında 29/04/2014 tarihli harici satış sözleşmesinin akdedildiği, davalı-karşı davacının 1.300,000,00 TL bedelle davacı-karşı davalıya taşınmaz sattığı, davacı karşı davalının sözleşmede kararlaştırılan 20.000 TL kapora bedelini davalı-karşı davacıya ödediği, taşınmaz satışının gerçekleşmediği, davacının 20.000 TL kapora bedelinin iadesi için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Buna göre, taraflar arasında akdedilen 29/04/2014 tarihli sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükümler de aynı şekilde geçersizdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece ikinci kademedeki istem olan tazminat bakımından kabul kararı verilmiş, taraflarca tazminatın miktarı temyiz konusu yapıldığından, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Açıklanan nedenle dosyanın adı geçen Daire Başkanlığına gönderilmesine, 11.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Davacı taraf, dava dilekçesinde sözleşmeden döndüğünü ve yerine getirmiş olduğu edimi geri istediğine göre, davalı şirket ile yaptığı sözleşmeden dönüp dönmediği hususu açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Zira tapu iptali talep edip etmeme durumu yönünden önem arzetmektedir. Hal böyle olunca; dava konusu edilen 353 ada 226 parsel (yeni-2096 ada 3 parsel) 1- 2- 3 nolu bağımsız bölümlerin ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu kaydı celp edilip incelenmeli, 1/2 tapu kaydının iptalini istediğine göre diğer hissedarlar davaya dahil edilmeli, taraflar arasında yapılan harici satış sözleşmeleri de göz önüne alınarak davalı T5'in iyiniyetli olup olmadığı hususu değerlendirilmeli, davacı sözleşmeden dönme hakkını kullandığını beyan ettiğine göre hangi sözleşmeden döndüğü ve tapu iptali isteyip istemediği hususu açıklığa kavuşturulmalı, önceki malik/maliklerin arsa sahibi kişiler olup olmadığı hususları da dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir....

          Davacı tarafça dava dışı... davaya dahil edilmek istenmiş ise de mahkemece bu istemin reddi, zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, doğru ise de, davacı yüklenici tarafından, dava dışı arsa sahibi... ile arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca hakettiğini iddia ettiği bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile tescil istendiğinden ve arsa sahibi sözleşmeden kaynaklanan haklarını davalıya temlik etmiş olmadığından, tapuda dava tarihi itibariyle pay sahibi olup olmadığına bakılmaksızın, sözleşmenin tarafı olan arsa sahibi ...'ın davada taraf olarak yer alması sağlanmalıdır. Yüklenici, sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini arsa sahibine karşı yerine getirmeden bu dairenin tapusunu hak edemeyeceğinden arsa sahibinin HMK'nın 27. maddesi uyarınca savunma yapma ve delil ibraz etme hakkı bulunmaktadır....

            eşya fiyat endeksi, döviz kurları, altın, memur maaşı ve işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri unsurlar gözönüne alınarak dava tarihine kadar ulaşacağı alım gücünün denkleştirici ... ilkeleri gereğince saptanarak miktarın dava tarihiden itibaren işleyecek reeskont faizi oranında davalılardan tahsili ile müvekkillerine miras paylarına göre ödenmesine, müvekkillerinin murisi tarafından taşınmaz üzerine yapılan bina ve müştemilatı ile dikilen ağaçların değeri arsa değerinden fazla olduğundan MK 724 maddesindeki uygun tazminat karşılığında dava konusu 2400 m2 ifraz edilerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında müvekkilleri adına tapu kütüğüne kayıt ve tescilini, harici satış MK 994 gereği harici satış berelinden kaynaklanan hapis hakkı niteliğinde kişisel hak sağladığından, dava tarihi itibariyle denkleştirici ... ilkeleri gereğince saptanacak satış bedelinin davalılar tarafından ödenmesine kadar müvekkillerine hapis hakkı tanınmasını talep ve dava etmiştir...

              Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının maddi tazminat talebinin kabul sebebi ile kabulü ile 33.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin yasal şartları bulunmadığından reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Uyuşmazlık, harici taşınmaz satım sözleşmesine dayalı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Yasanın aradığı şekil şartlarına uyularak resmi merciler önünde yapılmış bir satış sözleşmesi olmadığından yapılan taşınmaz satış işlemi TMK. nun 706, BK.nun 213, Tapu Kanununn 26. maddesi hükmüne göre geçersizdir. Bu nedenle, taraflar ancak verdiklerini isteyebilir....

                Harici satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte dahi tapulu olan dava konusu taşınmazda harici satış sözleşmesi ile mülkiyet devrinin mümkün olamayacağı, bu haliyle de, davacının davasına dayanak yaptığı harici satış sözleşmelerinin “yaklaşık ispat” kabul edilemeyeceği açık olduğunu, bununla birlikte, davacı tarafça dosyaya sunulan ve müvekkilin tarafı olmadığı adi yazılı satış senetlerine konu taşınmazın, dava konusu taşınmaz olup olmadığı da belirsiz olduğunu, davacı taraf her ne kadar, dava konusu taşınmazın Mersin İli, Toroslar İlçesi, Çandır Mah. 236 ada, 15 parsel sayılı taşınmaz olduğunu iddia etmiş ise de dayanak belgede taşınmazın ada parsel bilgileri yer almadığı gibi, taşınmazın ayırt edici bir özelliğine de yer verilmediğini, dolayısıyla, söz konusu adi belgenin dava konusu taşınmaz için düzenlenip düzenlenmediği dahi belli olmadığını, Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, yargılama, henüz dilekçeler aşamasında iken, deliller toplanmadan, davacı tarafça dosyaya sunulan...

                TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların 2002 yılında vefat eden miras bırakan Mehmet Şentürk mirasçıları olduğunu, Düzce Merkez Beyciler Mahallesi 429 parsel sayılı tapuda tarla nitelikli 13560 m² yüz ölçümlü yerde paydaş olan miras bırakan Mehmet Şentürk'ün kendisine düşen 500 m²'lik yeri haricen dava dışı Nizamettin Kılıç'a 27/02/1986 tarihinde satıp devrettiğini, bu şekilde satış tarihinden 27/06/2000 tarihine kadar Nizamettin'in zilyet olduğunu, Nizamettin Kılıç'ın 27/06/2000 tarihinde haricen bu yeri müvekkiline sattığını, bedellerin ödendiğini, harici satış sözleşmelerinin dava dosyasına sunulduğunu, satış nedeni ile müvekkilinin taşınmaza satın aldığı yere ev inşa ettiğini, zilyetliğinin harici satıştan beri devam ettiğini, taşınmaz hakkında muris Mehmet'in vefatı ile elbirliği maliki olan T7 tarafından Düzce 2....

                UYAP Entegrasyonu